Danıştay Kararı 10. Daire 1995/3864 E. 1996/2572 K. 15.05.1996 T.

10. Daire         1995/3864 E.  ,  1996/2572 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/3864
Karar No : 1996/2572

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Vakıflar Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı Vakfın Şube Yönetim Kurulunda …’nun görev almasının uygun görülmediğine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonunda; dava konusu uyuşmazlık hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar veren … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenip, bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı öne sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Hukuk devletinde, iptal davası idarenin hukuka uygunluğunu sağlayan yollardan birisi olup, yargı yerince verilen hüküm de idari faaliyetin hukuka uygunluk denetiminin sonucunu ifade eder. İptal davasının objektif niteliği sebebiyledir ki idari işlemler tesis edildiği amdaki hukuki durumlara göre hukuka aykırı olup olmadığı yönünden incelenir.
İdari bir işlemin iptali istemiyle açılan davada, ancak feragat ya da kabul gibi kesin hükmün sonuçlarını doğuran sebeplerle “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilebilir.
Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik hallerinde idari yargı yerinde verilecek kararlar 2577 sayılı Yasa’nın 26. maddesinde düzenlenmiş olmakla birlikte; uyuşmazlıkta tarafların kişiliğinde bir değişiklik olmadığından bu Yasa maddesinin burada irdelenmesine de gerek bulunmamaktadır. Diğer yandan işlem davacı Vakfın yönetim organının oluşumu üzerindeki idari yetkinin kullanımına ilişkin olup, doğrudan davacı vakfın hukukuna yöneliktir.
Bu itibarla, gerek iptal davalarının objektif niteliği, gerekse de uyuşmazlığın doğrudan davacının hukukuna ilişkin olması sebebiyle, ancak işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olup olmadığı da araştırılarak hukuka uygunluğu denetiminin yapılması suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dava; … Vakfının … Şubesi Yönetim Kurulu üyeliğine yapılacak atama teklifinin reddine ilişkin işlemin iptali isteğiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davanın devamı sırasında ilgili kişinin öldüğü tesbit edildiğinden, dava “karar verilmesine yer olmadığı” biçiminde sonuca bağlanmış, karar usule aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
Dava sırasında tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olması halinde uygulanacak usul kuralları 2577 sayılı Yasanın 26.maddesinde belirtilmiştir.
Yönetim Kuruluna önerilen kişi bu davada usulen taraf olmadığı gibi, tarafların kabul ya da vazgeçmesi de söz konusu değildir.
Ancak bu kişinin ölümü nedeniyle kararın uygulanacak hiçbir yanı ve pratik değeri kalmamış, davanın konusu ortadan kalkmıştır.
Bu durumda davanın yukarıda belirtilen biçimde sonuçlandırılmasında hukuka aykırılık yoktur.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerekir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
903 sayılı Yasa hükümlerine göre kurulan davacı Vakfın … Şubesi Yönetim Kurulu üyesi …’nun görev almasının uygun görülmediğine ilişkin davalı İdare işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, davalı İdare’nin 27.5.1991 tarihli yazısından, …’nun vefat ettiğinin anlaşıldığı bu nedenle, dava konusu uyuşmazlık hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, tarafların haklılık derecesi belirlenemediğinden avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmiştir.
Davacı, usul ve hukuka aykırı olduğunu öne sürdüğü anılan Mahkeme kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
Dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davada yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu uyuşmazlık hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının onanmasına 15.5.1996 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Azlık Oyu : İptal davalarının amacı, idarenin hukuk düzenine aykırı işlemlerini ortadan kaldırarak hukuka bağlılığını sağlamaktır. Bu amaca uygun olarak idari yargıda yapılan yargılama üzerine verilen hükümler de idari faaliyetin hukuka uygunluk denetiminin sonucunu ifade etmektedir. İptal davalarının objektif niteliğinden kaynaklanan bu sonuç, varlık nedeni Hukuk Devleti ilkesi olan idari yargının işlevi gereğidir.
Uyuşmazlık da davacı Vakfın yönetim organının oluşumu üzerinde kullanılan idari tasarrufun yetki yönünden hukuka uygun olup olmadığına ilişkindir.
Davacı Vakıf, üyeliği uygun görülmeyen kişinin ölümü üzerine davadan feragat etmeyip, idari işlemin özellikle yetki yönünden hukuka uygunluğunun denetlenerek işlemin iptalini, bu bağlamda da idarenin vakıfların yönetim organları üzerindeki yetkilerinin belirlenmesini amaçlamıştır.
Bu itibarla idari yargı yerinin bir işlemin iptali istemiyle açılan davada; iptal davalarının objektif niteliğini ve idari işlemin doğurmuş olabileceği hukuki sonuçları dikkate alarak işlemin tesis edildiği andaki hukuki durumuna göre hukuka uygunluk denetimini yapması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle, Mahkeme kararının bozulması gerektiğini düşündüğümden, aksi yoldaki çoğunluk kararına katılmıyorum.