Danıştay Kararı 10. Daire 1995/34 E. 1997/933 K. 26.03.1997 T.

10. Daire         1995/34 E.  ,  1997/933 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/34
Karar No : 1997/933

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
İstemin Özeti : Davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 6183 sayılı Yasada, dava açma süresi (7) gün olarak hükme bağlanan, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen ve sonucu cebri tahsile giden şekle bağlı bir idari işlem olan ödeme emirleri üzerinde bazı düzeltme, ekleme, şerhler konulmak suretiyle ayrı dava açma süreleri gösterilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, daha önce idari dava açma hakkının doğmasına yol açan bir idari işleme konu edilerek kesinleşen kamu alacağının geç ödenmesi dolayısıyla tahakkuk ettirilecek olan gecikme zammına ilişkin 6183 sayılı Yasanın 52/2.maddesi hükmünün dava konusu olaya uygulanma imkanı bulunmadığından, usulüne uygun olarak tahakkuk ettirilmemiş alacak için ödeme emri düzenlenmesi de Yasaya aykırıdır.
Belirtilen nedenlerle, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Anlaşmazlık; davalı Malmüdürlüğü hesabına havale olunmak üzere bir kamu borçlusundan tahsil olunan paranın 3 ay geç ödenmesi sebebiyle 6183 sayılı yasanın 41/5.maddesi uyarınca hesaplanan gecikme zammının tahsili amacıyla tanzim ve tebliğ olunan ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden … İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması isteğine ilişkindir.
Yerel mahkeme kararı,sözkonusu tahsilatın kanunda yazılı süre içinde mal müdürlüğüne intikal ettirilmediğinin sabit olduğu, hernekadar,gecikme zammı ilgilisine duyurulmadan ödeme emrine konu edilmiş ise de,ödeme süresinin, ödeme emrine konulan şerhle 30 gün olarak gösterilmek suretiyle usulün tamamlandığı gerekçesine dayandırılmıştır.
Bilindiği gibi ödeme emri,vadesinde ödenmeyen kamu alacakları için düzenlenen ve sonucu cebri tahsile giden şekle bağlı bir idari işlem olup,bu işlem aleyhine açılacak idari davada tartışma konusu edilebilecek hukuka aykırılık halleri sınırlı bulunmaktadır.Bu sebeple, kanunda yazılı başka işlemler yerine,ödeme emri düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi,düzenlenecek ödeme emri üzerinde bazı düzeltme,ekleme ve tadilatlar yapılarak yada kimi şerhler konularak,kanunun amaçladığı işlem şekline dönüştürülmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle,ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken,davanın reddi yolundaki kararda hukuki isabet bulunmadığı cihetle,anılan kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava; davalı Malmüdürlüğü hesabına havale olunmak üzere vergi sorumlusundan tahsil olunan gelir (stopaj) vergisi ile damga vergisini geç intikal ettirmesi sebebiyle 6183 sayılı Yasanın 51.maddesi uyarınca davacı banka adına hesaplanan gecikme zammının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonucunda, … İdare Mahkemesince, dava konusu olayda, davacı Banka Şubesince 7 gün içinde Kaynarca Malmüdürlüğü hesabına havale edilmek üzere … A.Ş.’den 27.274.314 liralık tahsilat yapıldığı tartışmasız olduğuna, tahsil edilen meblağ 6183 sayılı Yasada öngörülen 7 gün içinde Hazine hesabına intikal ettirilmediğine, 7 günlük süreden sonra da paranın Hazine hesabına naklinin 3 ay geciktirildiği taraflar arasında çekişme konusu olmadığına göre, 6183 sayılı Yasanın 41.maddesinin 5.fıkrası uyarınca davacı bankadan hazine hesabına nakli 3 ay geciktirilen alacak için gecikme zammı istenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, olayda gecikme zammının doğrudan ödeme emriyle isteneceği hakkında açık bir düzenleme olmamakla beraber, davalı idare tarafından ödeme emrinin sol alt köşesine yazılan şerhle alacağın ödeme müddetinin (vadesi) 30 gün olarak gösterildiği, matbu ödeme emriyle istenilen alacağın, 6183 sayılı Yasanın 37.maddesiyle belirtilen 30 günlük süreye uydurulduğu ve usulün tamamlanmaya çalışıldığı, davacı iddialarının, davalı idare tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrini kusurlandıracak nitelikte görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın; tahakkuk ettirilmeyen alacak için ödeme emri düzenlenemiyeceği, personel istihdamını engelleyen hükümet tasarrufu nedeniyle iş yoğunluğu bulunduğu ve kasıt olmadığı yolundaki iddialarının değerlendirilmediği ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 41.maddesinde; kamu alacağını tahsile yetkili kılınan Bankalar, tahsil ettikleri kamu alacağını, aynı maddede öngörülen süre içinde alacaklı vergi dairesi veya Merkez Bankası hesabına intikal ettirmekle yükümlü tutulmuş; bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde kamu alacağının tahsilatı yapan Bankadan gecikme zammıyla tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
Adıgeçen Yasanın 52/2.maddesi de; “Gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesi gerekmez.” hükmünü taşımaktadır.
Bankalar vasıtasıyla yapılan ödemelerin ilgili vergi dairelerine intikal ettirilme süresi yasada belirlenmiş olduğundan, sürenin sonunda kamu alacağı ilgili vergi dairelerine intikal ettirilmezse gecikme zammı tahakkuk etmiş olur. Tahakkuk etmiş olan gecikme zammı asıl kamu alacağına bağlı fer’i bir alacak olduğundan ödeme emri düzenlenmeden önce bildirim yapılıp bir aylık ödeme süresi tanınmasına da gerek bulunmamaktadır.
Dava konusu ödeme emri de, 6183 sayılı Yasanın 41.maddesi uyarıca; tahsile yetkili kılınan Banka şubesinin, tahsil ettiği gelir stopaj ve damga vergilerini süresi içinde alacaklı vergi dairesine intikal ettirmemesi nedeniyle gecikme zammı tahsil edilmesine yönelik olarak düzenlenmiştir.
6183 sayılı Yasanın 58.maddesinde hükme bağlandığı şekilde, ödeme emri, vadesinde ödenmeyen kamu alacakları için düzenlenen, sonucu cebri tahsile giden şekle bağlı bir idari işlem olup, bu işlem aleyhine açılacak idari davada ileri sürülebilecek itiraz halleri de maddede sayılmıştır.
Yukarıda belirtildiği gibi, şekle bağlı olan ve Yasada dava açma süresi (7) gün olarak belirtilen ödeme emirleri üzerinde bazı düzeltme, ekleme ve tadilatlar yapılarak ya da şerhler konulmak suretiyle işlem tesis edilmesi mümkün olmadığından, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davacının temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine 26.3.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.