Danıştay Kararı 10. Daire 1995/3394 E. 1997/2452 K. 17.06.1997 T.

10. Daire         1995/3394 E.  ,  1997/2452 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/3394
Karar No : 1997/2452

Davacı : …
Davalı : Tarım ve Köyişleri Bakanlığı – ANKARA
İstemin Özeti : 16.5.1995 gün ve 22285 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 95/6820 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla hayvancılığın geliştirilmesi amacıyla davalı Bakanlığa ayrılan kredinin besicilik projesi uygulamak isteyen kooperatiflere kullandırılması esaslarını belirleyen Genelgenin 19. maddesinin; ekonomik faaliyet için böyle bir şart aranamayacağı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Krediden yararlanacak kooperatif ortaklarına yönelik aranan şartın vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü sağlamak için getirildiği, resen nazara alınacak sebeplerle davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Kooperatif üseyi olanların menfaatini ilgilendiren dava konusu Genelgenin 19. maddesinin iptalini istemekte, davacının meşru, kişisel ve aktif bir menfaati bulunmadığından, davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dava; 95/6820 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla hayvancılığın geliştirilmesi için davalı Bakanlığa ayrılan kredinin, besicilik projesi uygulamak isteyen kooperatiflere kullandırılması esaslarını belirleyen 95/6 sayılı genelge eki açıklayıcı bilgiler listesinde yer alan 19.maddesinin; kararnamenin özüne, yasalara ve Anayasa’nın 12.maddesine aykırı olduğundan bahisle iptali istemiyle açılmıştır.
İptali istenilen 19.madde; krediden yararlanacak kooperatif ortağının terör ve anarşi suçlarından hüküm giymemiş olmasını öngördüğünden öncelikle, davacının kooperatif ortağı olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Zira davacı kooperatif ortağı ise, anılan madde ile menfaati ihlal edilmiş olacağından dava ehliyeti bulunmakta, aksi halde dava açma ehliyeti bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddi gerekmektedir.
Bu hususun belirlenebilmesi için Yüksek Kurulca 15.8.1995 günlü 1995/3394 Esas Sayılı ara kararı ile davacıdan, 30 gün içinde kooperatif üyeliğine ilişkin belgenin gönderilmesi istenmiş, 31.8.1995 tarihinde bizzat davacıya tebliğ olunan işbu ara kararına 30 gün içinde değil, şu ana kadar cevap verilmemiş ve istenilen belge gönderilmemiştir. Bu durum karşısında davacının kooperatif üyeliği kanıtlanmamış, sonuç olarak, ancak kooperatif üyesi olanların menfaatini ihlal eden 19.maddenin iptalini istemekle, davacının, meşru, kişisel ve aktüel bir menfaatinin ihlal edilmediği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davacının menfaatini ihlal etmeyen işbu düzenlemeye karşı işbu davayı açma ehliyeti bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra oluşturulan dosya incelenerek işin esasına geçildi.
Dava; 16.5.1995 gün ve 22285 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 95/6820 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla hayvancılığın geliştirilmesi amacıyla davalı Bakanlığa ayrılan kredinin besicilik projesi uygulamak isteyen kooperatiflere kullandırılması esaslarını belirleyen Genelgenin 19. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 4001 sayılı Yasayla değişik 2. maddesinin 1/a fıkrasında; idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren hususlar hariç olmak üzere, kşisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının idari dava türleri arasında olduğu vurgulanmıştır. Bu düzenlemede yer alan “…. kişisel hakları ihlal edilenler” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 21.9.1995 gün ve 1995/47 sayılı kararı ile Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir. 10 Nisan 1996 gün ve 22607 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararında iptal nedeniyle doğan kamu düzenini ve kamu yararını olumsuz yönde etkileyecek hukuksal boşluğun giderilmesi için iptal kararının Resmi Gazete’de yayımından başlayarak üç ay sonra yürürlüğe gireceği belirtilmiş bulunmaktadır.
Ancak iptal davalarının bu güne kadar gelen ve yargı yerlerince genel kabul gören teorisine göre, idari işlem nedeniyle iptal davasının kişisel, güncel ve meşru menfaati ihlal edilenler tarafından açılacağı bilinmektedir.
Dava konusu olayda, iptali istenilen Genelge Kooperatiflere hayvancılığı geliştirmek amacıyla kullandırılacak besicilik projesine bağlı krediye ilişkin olup, bu kredinin faydalanmak için kooperatif üyesi olmak koşulu aranmakta ve üyelerde aranacak koşulun iptali davacı tarafından istenilmektedir. Dolayısıyla, davacının bu hükmün iptalini isteyebilmesi için kooperatif üyesi olması ön koşulunu taşıması gerekmektedir.
Dairemizce çıkarılan 15.8.1995 tarihli ara kararı ile davacının kooperatif üyeliğine ilişkin belge istenmiş, ancak istenilen belge gönderilmemiştir.
Bu durum karşısında davacının kooperatif üyeliği kanıtlanamamıştır. Bu nedenle, ancak kooperatif üyesi olanların menfaatini ihlal eden dava konusu Genelgenin 19. maddesinin iptalini istemekte davacının meşru, kişisel ve aktüel bir menfaati ihlal edilmemiş bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın ehliyet yönünden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinhde bırakılmasına, artan posta giderinin isteği halinde davacıya iadesine, 17.6.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.