Danıştay Kararı 10. Daire 1995/3263 E. 1997/2465 K. 18.06.1997 T.

10. Daire         1995/3263 E.  ,  1997/2465 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/3263
Karar No : 1997/2465

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacıya ait içkili lokanta ruhsatının iptaline ilişkin işlemin iptali isteğiyle açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
Davacıya işyerini açmak istediği mahallde polis teşkilatı bulunmadığından,Jandarma Teşkilat ve Vazife Nizamnamesinin 124 üncü maddesine dayanılarak jandarma komutanı tarafından yapılan tahkikat sonucunda ruhsat verilmiş bulunmaktadır.
Ancak,davacıya ruhsat verildiği tarihte yürürlükte bulunan 21.5.1942 tarih ve 7212 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik hükmü uyarınca,sadece şehir ve kasabalarda yetkili komisyon tarafından belirlenen bölgelerde faaliyette bulunan ve kadehle içki satan yerlere ruhsat verilebileceği öngörülmüştür.
Davacının işyerinin faaliyet gösterdiği bölgenin ise şehir veya kasaba sınırları dışında olduğu dolayısıyla bu yere ruhsat verilmemesi gerektiği hususu açıktır.
Hatalı verilen içkili lokanta ruhsatının ise süre koşuluna bağlı olmaksızın iptalinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan ve 9.7.1984 tarih ve 18493 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmeliğin 8 nci maddesinin (a) bendinde belediye teşkilatı bulunmayan yerlerde içkili yer bölgesi tesbit edilemeyeceği,içkili yer bölgesi haricinde ve içkili yer bölgesi tesbit edilmeyen mahallerde içkili yer açılamayacağı öngörülmüştür.Bu kuralın istisnası ise 9 uncu maddede gösterilmiş olup davacının faaliyeti bu kapsama da girmemektedir.Dolayısıyla bu yönetmelik hükmü uyarınca da davacının korunmaya değer bir hakkı bulunmamaktadır.
Diğer yandan,Yönetmeliğin geçici maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılan (21.5.1949 gün ve 7212 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan) yönetmelik hükmüne göre izinli olarak faaliyette bulunan içkili yerlerin yeniden ruhsat alması söz konusu değilse de,mevzuata uygun olarak verilmiş bir ruhsat bulunmadığından davacının bu madde kapsamında mütalaa edilmeside hukuken olanaklı görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle,davacıya ait içkili lokanta ruhsatının iptaline ilişkin işlemde ve bu işleme karşı açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz isteğinin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava; … Köyü altı, … asfaltı üzerinde mülkiyeti davacıya ait içkili lokantanın ruhsatının iptaline ilişkin 25.12.1992 tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi … tarih ve E:…; K:… sayılı kararıyla; Jandarma Teşkilatı, Görev ve Yetkileri Yönetmeliği’nin 55. Maddesinin (b) fıkrasında, olumlu soruşturma sonucuna bağlı olarak, içkili yer açılmasının o yer mülki amirinin iznine bağlı olduğunun, İçkili Yerlere Verilecek İzinlerde Gözönünde Bulundurulacak Esaslara Dair Yönetmeliğin 8/a maddesinde de, belediye teşkilatı bulunmayan yerlerde içkili yer bölgesi tebsit edilemeyeceğinin, içkili yer bölgesi tesbit edilmeyen yerlerde içkili yer açılamayacağının düzenlendiği, dava dosyasının incelenmesinden, mülkiyeti davacıya ait … Köyü altı, … asfaltı üzerinde belediye sınırları dışında yer alan işyerine evvelce verilmiş lan ruhsatın iptal edilmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı, hukuka aykırı olduğu savıyla anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun 7. maddesinde, otel, gazino, kahve, içkili yerler, bar, tiyatro, sinema, hamam ve plaj gibi umuma mahsus dinlenme ve eğlence yerlerinin açılması, önce polisin tahkiki üzerine o yerin en büyük mülki amirinin vereceği izne bağlı tutulmuştur.
Söz konusu düzenlemeye dayanılarak 17.5.1984 tarih ve 84/8100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan “İçkili Yerlere Verilecek İzinlerde Gözönünde Bulundurulacak Esaslara Dair Yönetmelik”in 8/a maddesinde, belediye teşkilatı bulunmayan yerlerde içkili yer bölgesi tesbit edilemeyeceği, içkili yer bölgesi haricinde ve içkili yer bölgesi tesbit edilmeyen mahallerde içkili yer açılmayacağı kurala bağlanmıştır.
Anılan Yönetmeliğin “istisnalar” başlıklı 9. maddesinde ise, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu hükümlerine tabi belgeli turizm işletmeleri ile, turizm mevsimine münhasır olmak ve turizme hizmet ve teşvik niteliği taşımak kayıt ve şartı ile belediye sınırları dışında kalan yerlerde, işleten veya işletme yeri itibariyle, kadehle ve açık olarak içki verilmesinde ve satılmasında genel güvenlik, asayiş yönünden bir sakınca bulunmaması, inşaat tipi ve vasıfları bakımından çevre ve özelliklerine uygun ve her türlü sağlık koşullarını taşıması, yönetmelikte belirtilen özel ve resmi kurum ve kuruluşlarla ilgili mesafe sınırlamasına uyulmuş olmasının belirlenmesi durumunda, mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından kadehle ve açık olmak içki verilmesine ve satılmasına izin verilebileceği, bu şekilde izin verilen yerlerin genel güvenlik, asayiş, sağlık ve turizme hizmet yönünden gerekli koşullara uymadıklarının veya kaybettiklerinin belirlenmesi durumunda içki izinlerinin iptal edileceği; yine aynı Yönetmeliğin geçici maddesinde; halen yürürlükten kaldırılan yönetmelik hükümlerine göre izinli olarak faaliyette bulunan içkili yerler dışında, açık olarak şarap ve bira gibi hafif alkollü içkileri satan umuma açık yerleri işletenlerin bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde içkili yer işletme izni almak zorunda oldukları, hüküm altına alınmıştır.
Bu düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, yürürlükten kaldırılan yönetmelik hükümlerine göre ruhsata bağlanan içkili yerlerin herhangi bir yeni izin alınmasına gerek kalmaksızın etkinliğini sürdürebilmesinin mümkün olduğu sonucu çıkmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacıya işlettiği içkili lokanta nedeniyle 6.10.1980 tarihinde, yani yukarıda sözü edilen yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin önce ruhsat verildiği, bu haliyle 1984/8100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan yönetmeliğin geçici maddesinde düzenlenen kazanılmış hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, ilgili yönetmelikte içkili yer ruhsatı vermeye mahallin en büyük mülki amiri yetkili kılınmış olmasına karşın, dava konusu ruhsat iptaline ilişkin işlemin vali yardımcısı imzasıyla tesis edilmiş olması yetki yönünden hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
Bu durumda, anılan yönetmeliğin geçici maddesine göre içkili yer ruhsatı konusunda kazanılmış hakkı bulunan davacı adına evvelce verilmiş bulunan iznin yetkisiz makamca iptaline ilişkin dava konusu işlemin iptali gerekirken davayı reddeden idare mahkemesi kararı hukuka aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen mahkemeye gönderilmesine 18.6.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.