Danıştay Kararı 10. Daire 1995/290 E. 1997/1068 K. 31.03.1997 T.

10. Daire         1995/290 E.  ,  1997/1068 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/290
Karar No : 1997/1068

Davacı : …
Davalılar : 1-Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı – ANKARA
2-İçişleri Bakanlığı – ANKARA
İstemin Özeti : A Grubu Geçici Seyahat Acentası olan … Seyahat Acentası Arafat Turizm İşletmesi sahibi davacı, 1993 yılında hacca ve umreye sadece havayoluyla gidilmesine ilişkin Hac Komisyonu Kararının, İçişleri Bakanlığı işlemlerinin ve dayanağı Bakanlar Kurulu Kararının; Anayasa’da öngörülen yurtdışına çıkma hürriyeti ile din ve vicdan hürriyetine aykırı olduğu, temel hak ve hürriyetlere ilişkin olarak Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılamayacağı iddiasıyla iptalini istemektedir.
Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı Savunmasının Özeti : 633 sayılı Yasanın verdiği yetkiye dayanılarak yapılan düzenlemelerde Yasa ve Anayasaya aykırılık olmadığı öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
İçişleri Bakanlığı Savunmasının Özeti : Hac seyahatleriyle ilgili düzenlemeler yapma yetkisine sahip Diyanet İşleri Başkanlığınca alınan kararların uygulanabilmesine yönelik önlemlerin alınmasına ilişkin işlemlerinde hukuka aykırılık olmadığı öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dairemiz kararında belirtilen gerekçelerle davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dava,Diyanet İşleri Hac Komisyonu Başkanlığının ve İçişleri Bakanlığının hacca ve umreye karayolu ile gidilmesini engelleyen kararları ile Bakanlar Kurulunun 6.1.1992 günlü,92/2612 sayılı kararının iptali için açılmıştır.
Hac görevini yerine getirmek için Suudi-Arabistan’a gidecek vatandaşların bu seyahatlerini güvenlik ve sağlık koşulları içinde yapmalarını sağlamak amacıyla 633 sayılı Kanunun 1.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 26.4.1979 tarih ve 7/17439 sayılı kararname ile yürürlüğe konulan Bakanlar Kurulu Kararının 12.11.1992 tarih ve 92/3757 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla değişik 2.maddesi uyarınca alınan ve hac ve umre ziyaretlerinin sadece havayoluyla yapılmasını öngören kararlarda hac seyahatinin özelliği gözönüne alındığında Anayasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Ayrıca,davacı işlemlerin dayanağı olarak 6.1.1992 gün ve 92/2612 sayılı Bakanlar Kurulu kararını göstermekte ve bu kararında iptalini istemekte ise de,söz konusu işlemlerin dayanağı 12.11.1992 gün ve 92/3757 sayılı Bakanlar Kurulu kararıdır.Bu itibarla davacıya uygulanmayan 6.1.1992 gün ve 92/2612 sayılı Bakanlar Kurulu kararının bu uyuşmazlıkta davaya konu teşkil etmesi hukuken olanaklı değildir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
A Grubu Geçici Seyahat Acentası olan … Seyahat Acentası Arafat Turizm İşletmesi sahibi davacı, 1993 yılında hacca ve umreye sadece havayoluyla gidilmesine ilişkin Hac Komisyon Kararının İçişleri Bakanlığı işlemlerinin ve dayanağı Bakanlar Kurulu Kararı’nın iptali istemiyle dava açmıştır.
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 1.maddesiyle, İslam Dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere; Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur.
12.5.1979 tarih ve 16635 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Hac Seyahati ile İlgili İşlerin Diyanet İşleri Başkanlığınca yürütülmesine ilişkin 7/17439 sayılı Kararın 1.maddesi önce 6.1.1992 tarih ve 92/2612 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, daha sonra da 19.12.1992 tarih ve 21440 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 12.11.1992 tarih ve 92/3757 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yeniden değiştirilmiştir.
Anılan Bakanlar Kurulu Kararı ile, Hac Seyahati ile ilgili işlerin 633 sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca hazırlanan bu karar esaslarına göre Diyanet İşleri Başkanlığınca yürütüleceği; Umre Ziyaretlerinin ise adı geçen Başkanlıkça düzenlenebileceği gibi, ilgili mevzuat hükümlerine göre serbestçe düzenlenebileceği veya yapılabileceği, ancak umre ziyaretlerinin kara ve hava yolundan hangisi ile düzenleneceğini ve bu ziyaretler için alınacak sağlık ve güvenlik tedbirlerini belirlemeye Hac Komisyonu’nun yetkili olduğu belirtilmiştir.
7/17439 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının değişik 4.maddesinde de Hac Komisyonu kurulması, bu Komisyonun hacca gidecek vatandaşların sağlıklarının korunması ve hac seyahatinin yurt içinde ve dışında düzenli bir şekilde yürütülmesi için gerekli kararları alması öngörülmüştür.
Aktarılan düzenlemelere dayanılarak alınan 1992/7 sayılı Hac Komisyonu Kararı ile de, 1993 yılında hac seferlerinin sadece havayolu ile düzenlenmesine, 1992-1993 sezonunda Umre Seyahatlerinin de yalnızca havayoluyla yapılmasına karar verilmiştir.
633 sayılı Yasanın aktarılan 1.maddesi hükmü karşısında, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Hac Komisyonunun hac ve umre seyahatlerinin yurt içinde ve dışında düzenli yürütülebilmesinin sağlanması amacıyla bazı idari önlem ve kararlar alma konusunda yetkili olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu bağlamda da hac ve umre seyahatlerine ilişkin 7/17439 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bu karara dayanılarak vatandaşların sağlık ve güvenlik içinde hacca gitmelerini sağlamak için hac ve umre seyahatlerinin havayoluyla yapılmasını öngören 1992/7 sayılı Hac Komisyonu Kararında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan Suudi Arabistan’a yapılacak hac ve umre seyahatinin, genel turizm ve seyahat faaliyetlerinden farklı nitelikte olması sebebiyle, anılan düzenlemelerin Anayasa’da öngörülen temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması anlamına geleceğinin kabulüne de olanak bulunmamaktadır.
Yine belirtilen kararların uygulanabilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak amacıyla tesis edilen ve alınacak güvenlik önlemlerine ilişkin olup; il valiliklerine gönderilen 14.1.1993 tarih, 020514 sayılı ve 1.2.1993 tarih ve 034994 sayılı İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü işlemlerinde de hukuka aykırılık görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, hukuki dayanağı bulunmayan davanın reddine 31.3.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.