Danıştay Kararı 10. Daire 1995/1929 E. 1997/517 K. 19.02.1997 T.

10. Daire         1995/1929 E.  ,  1997/517 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/1929
Karar No : 1997/517

Temyiz Eden (Davalı) : …
Karşı Taraf (Davacı) : 1- …
2- …
İstemin Özeti : Davalı idarenin müdahalenin önlenmesi hakkında karar verilemeyeceği yolundaki 14.4.1994 tarih ve 375 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonunda … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idarece temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Tecavüzün önlenmesi istemi ile kaymakamlığa veya Valiliğe başvurulması halinde, başvuru tarihi itibariyle adli yargıda bu konuda açılmış bir dava varsa çözümü yargıya bırakılacak idari bir önlem niteliğinde olan 3091 sayılı Kanuna dayalı bir işlem tesis edilmeyecektir. Ancak dava konusu olayda olduğu gibi; 3091 sayılı Kanuna göre taşınmazda hak iddia eden taraflardan birinin başvurusu üzerine soruşturması başlamış ise, bu aşamadaki yargıya başvurular idari önlemin alınmasına yani tecavüzün önlenmesine engel değildir.
Aksine bir yorumun kabulü halinde 3091 sayılı Kanuna göre başlamış soruşturmaların adli yargıya sonradan bir dava açılarak sonuçsuz bırakılması olanağı, dolayısiyle 3091 sayılı Kanunun uygulamasını her aşamada durdurma fırsatı yaratılmış olur.
Buda Kanunun amacına aykırı alacağından; adli yargıca bir karar verilinceye kadar idarece bir önlem alınması ve bu önlemin yarğı kararı verilinceye kadarda geçerli olması gerekir.
Açıklanan nedenle onama düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacının müdahalenin önlenmesi yolundaki başvurusu üzerine karar verme aşamasında Adli Yargı yerinde meni müdahale davası açıldığından bahisle 3091 sayılı Yasanın Uygulama Yönetmeliğinin 34.maddesi uyarınca karar verilemeyeceği yolundaki davalı idarenin 14.4.1994 tarih ve 375 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Edirne İdare Mahkemesi, mülki idare amirine yapılan başvurudan sonra adliye mahkemesinde uyuşmazlıkla ilgili bir dava açılmasının 3091 sayılı Yasanın 14.maddesi hükmü ve anılan Yasanın Uygulama Şekli ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 34.maddesi hükmüne göre müdahalenin meni hakkında karar verilmesine engel oluşturmadığı, olayda, davacının 31.3.1994 tarihinde davalı idareye müdahalenin önlenmesi için başvuruda bulunduğu, 4.4.1994 tarihinde mahallinde soruşturma yapıldığı, mütecavizin ise 5.4.1994 tarihinde adliye mahkemesinde men’i müdahale davası açtığının anlaşıldığı, mütecaviz tarafından şikayetten sonra adli yargıda açılan davanın 3091 sayılı Yasa uygulamasını etkilemeyeceği, dolayısıyla davacının istemi hakkında esastan karar vermeyen davalı idare işleminde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.
Davalı idare, herhangi bir hak ihlalinin olmadığı, idarenin kararının geçici olduğu asıl kararın yargıda verileceği iddiasıyla mahkeme kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … Tarih E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 19.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.