Danıştay Kararı 10. Daire 1995/1009 E. 1997/643 K. 27.02.1997 T.

10. Daire         1995/1009 E.  ,  1997/643 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/1009
Karar No : 1997/643

Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davacı) : …
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davalı idarede sözleşmeli statüde çalışan davacının emeklilik keseneğine esas intibakının düzeltilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davalı idare, yerinde olmadığını ileri sürdüğü davacının temyiz isteminin reddi gerektiğini savunmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacının temyiz isteminin reddiyle temyize konu kararın davanın reddine yönelik bölümünün onanması, davalının temyiz isteminin kabulüyle, davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmolunması gerekeceğinden, idare mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacının üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle yapılan intibak işleminin iptali ile 2182 sayılı Yasaya göre bir derece verilmesi istemiyle açtığı davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararı taraflarca temyiz istemlerine konu edilmiş bulunmaktadır.
Temyiz dilekçesinde davacı tarafından öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın işin esasına ilişkin kısmının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden adı geçenin temyiz isteminin reddi ile kararın bu kısmının onanması gerekmektedir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin yollamada bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 417. maddesi uyarınca davanın reddedilmesi nedeniyle davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmolunması gerekirken bu hususta hüküm izermeyen İdare Mahkemesi kararında isabet görülmediğinden davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Ticaret Lisesi Mezunu olan ve 30.11.1970 tarihinde öğretmen olarak göreve başlayan, görevde iken İktisadi ve Ticari İlimler Akademesini bitiren davacı, 1.9.1975 tarihinde ara vermeksizin davalı idarede Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi olarak çalışmaya başlamıştır. 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca yine Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi olarak sözleşmeli statüde görevine devam eden davacı, son olarak 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12. Maddesi uyarınca 15.3.1990 tarihinden geçerli olarak T.C.Emekli Sandığı ile ilgilendirilmiş; Emekli keseneğine esas intibakı 4. derecenin 3. Kademesine yapılmıştır.
Davacının, 3 yıl 2 aylık hizmetinin de değerlendirilmesi ve 2182 sayılı Yasa gereğince bir dereceninde eklenmesiyle intibakının 2. derecenin 3. kademesine yükseltilmesi için yaptığı başvuru dava konusu işlemle reddedilmiştir.
Söz konusu işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 36. maddesinin 12/d fıkrasında, Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87. maddeye tabi kurumlarda çalışanlar dahil) üst öğrenimi bitirenlerin; aynı üst öğrenime tahsile ara vermeden başlayan ve normal süresi içinde bitiren emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla, bitirdikleri üst öğrenimin giriş derece ve kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı her yılı bir kademe, her üç yılı bir derece hesabıyla ilave edilerek bulunacak derece ve kademeye yükseltileceklerinin öngörüldüğü, 30.6.1968 tarihinde Ticaret Lisesini bitiren ve 30.11.1970 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı emrinde göreve başlayan, 28.10.1972 tarihinde ise bir yüksek öğrenimi bitiren davacının emsalinin, öğrenime ara vermeden 30.6.1972 tarihinde yüksek öğrenimi bitirerek memuriyete başlayan kimse olduğu, bu durumda 9. derecenin 1. kademesinden başlayarak emsalinin 17 yıl 8 ay 14 günlük hizmeti dikkate alındığında 4. derecenin 3. kademesine gelebileceği anlaşılan davacının 30.11.1970 tarihinde memuriyete başlaması nedeniyle sahip olduğu 19 yıl 3 ay 14 günlük hizmet süresi esas alınarak bir derecenin eklenmesine, emsalini aşamayacağı gözetildiğinde olanak bulunmadığı, öte yandan 2182 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte 1475 sayılı Yasaya tabi olarak işçi statüsünde çalıştırılan davacının bu yasa hükmünden faydalanarak intibakının 1.3.1979 tarihi itibariyle bir derece yükselmesinede imkan görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, 2182 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte işçi olarak çalışmasının kendi kusuru olmadığı, 399 sayılı KHK uyarınca zorunlu olarak Emekli Sandığı ile ilgilendirildiği iddialarıyla, davalı idare ise lehine avukatlık ücretine hükmedilmediği iddiasıyla anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dayandığı gerekçeler karşısında, davacı tarafından ileri sürülen nedenler temyize konu kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalının temyiz istemine gelince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin yollamada bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 417. maddesi uyarınca davasını vekil aracılığıyla yürüttüğü gözetilerek davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddine; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın reddine yönelik bölümünün onanmasına; davalının temyiz isteminin ise kabulüne, İdare Mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmının bozulmasına, dava dosyasının, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 27.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.