Danıştay Kararı 10. Daire 1994/3507 E. 1995/6336 K. 06.12.1995 T.

10. Daire         1994/3507 E.  ,  1995/6336 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1994/3507
Karar No : 1995/6336

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
İstemin Özeti : Davacının, kendisine pasaport verilmesiyle ilgili başvurusunu cevap vermemek suretiyle reddeden davalı Valilik işleminin iptali istemiyle açtığı dava sonucunda, … İdare Mahkemesince, dava dosyasının incelenmesinden, pasaport verilmesi istemiyle davalı idareye başvuran davacı hakkında yaptırılan araştırmada, davacının 16.6.1979 tarihnde … örütünün düzenlendiği mitinge katıldığı, mali yardımda bulunduğu, … Ordu ve … Sıkıyönetim Komutanlığı … Nolu Askeri Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla yasa dışı örgüt üyesi olması nedeniyle TCK’nun 168/2. maddesi uyarınca 5 yıl ağır hapis cezası ve 5 yıl süre ile kamu hizmetlerinden men cezası ile cezalandırıldığı, davacıya pasaport verilmesi halinde yurt dışında bulunan ve … Emniyet Müdürlüğünce aranan örgüt mensupları ile irtibat kurarak ülke aleyhinde faaliyette bulunabileceğinin anlaşıldığı toplumun ve Devletin huzur ve güvenliğini korunması en başta gelen görevi olan idarenin, ilgiliye pasaport verilmemesi işleminde yasaya ve genel güvenliğin korunması amacına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan idare mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, işlemin gerekçesinin açıklanmadığı ve pasaport verilmesini engelleyen somut bir durumun gösterilmediği ileride ortaya çıkabilecek farazi bir durumdan sözedilerek Anayasal hakkının kısıtlandığı, geçmişte sonuçları tamamlanmış bir durumun gelecek için de geçerli görülmesinin kamu yararı ile bağdaşmadığı, işlemin siyasi nitelikli olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacı, kendisine pasaport verilmesiyle ilgili başvurusunu cevap vermemek suretiyle reddeden davalı Valilik işleminin iptali isteğiyle açtığı davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararının temyizen bozulmasını istemektedir.
5682 sayılı Yasanın 22.maddesinde “Memleketten ayrılmalarında genel güvenlik bakımından mahzur bulunduğu İçişleri Bakanlığınca tesbit edilenlere pasaport verilemez; bu durumda olanların açık kimlikleri ilgili daireler tarafından mahallin polis makamlarına bildirilir. İlgili polis makamları da bu bilgileri alır almaz bağlı bulunduğu il emniyet müdürlüğü kanalıyla … hudut kapısı bulunan emniyet müdürlüklerine … bildirir; bunların yurt dışına çıkışı engellenir ve kendilerine pasaport verilmez” hükmü yer almıştır.
Aynı yasanın 15.maddesinde de, Türk vatandaşlarının umuma mahsus münferit pasaportlarının İçişleri Bakanlığınca veya İçişleri Bakanının vereceği yetkiye göre valiliklerce verileceği öngörülmüştür.
Yasal düzenlemeden, pasaport verilmesine ilişkin sınırlama getirmeye İçişleri Bakanlığının yetkili olduğu ve bu yetkinin devrine de olanak bulunmadığı açıkca anlaşılmaktadır.
Mahkemelerin bir uyuşmazlığı çözmeye yetkili olup olmadığı hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi re’sen gözönüne alınması gerektiği tartışmasızdır.
Davacının pasaport verilmesine ilişkin başvurusunun cevap verilmemek suretiyle zımnen reddi üzerine dava … İdare Mahkemesine açılmış ise de, davalı valilik tarafından gönderilen belgelerden zımnen ret işleminin İçişleri Bakanlığının yazısına dayalı olduğu anlaşıldığından Mahkemece husumet İçişleri Bakanlığına yöneltilerek uyuşmazlığın görüm ve çözümünün … İdare Mahkemelerinin yetkisine girdiği gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
İdare Mahkemesi kararının bu nedenle bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı Kanun ile değişik 49.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bozulması istenen karar, usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile bozulması istenen kararın onanmasına 6.12.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.