Danıştay Kararı 10. Daire 1994/3162 E. 1995/5385 K. 09.11.1995 T.

10. Daire         1994/3162 E.  ,  1995/5385 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1994/3162
Karar No : 1995/5385

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : İçişleri Bakanlığı , ANKARA
İstemin Özeti : Dava, davacı şirketin, ihraç etmek üzere başka bir şirketin soğutuculu TIR aracına yükleyerek yola çıkardığı şoklanmış çileklerinin, ihbar üzerine araçta yapılan arama sırasında ve araçta uyuşturucu madde bulunması üzerine çileklerin başka bir araca aktarılması sırasında emniyet görevlilerinin gerekli önlemleri almaması nedeniyle bozulduğu ve bir kısmınında eksildiği belirtilerek doğduğu ileri sürülen 259.647.517 lira zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonucunda, … İdare Mahkemesince, idarenin hizmet kusurunun varlığından sözedilebilmesi için, idarece yürütülmekte olan kamu hizmetinde, hizmetin işleyişi ya da hizmeti yürüten personel açısından eksiklik düzensizlik ve aksaklık bulunması ve zararın bu sebeblerden kaynaklandığının kanıtlanması gerektiği, dosyada mevcut olan belge ve tutanaklardan, dondurulmuş çilek yüklü olan TIR aracında uyuşturucu bulunduğu yolunda yapılan ihbar üzerine, emniyet görevlilerince araçta yapılan aramanın gerekli önlemler alınmak suretiyle yapıldığının ve çileklerin soğutuculu başka bir araca aktarıldığının anlaşıldığı, idarenin ajanlarının hizmet kusurundan sözedilemeyeceği, ayrıca bir kısım çilek kolisinin eksikliğinin ve malın bir kısmının vasfını yitirmesinin emniyet mensuplarınca yapılan arama eyleminden kaynaklandığının da kanıtlanamadığı, belirtilen nedenlerle davalı idareyi, hizmeti kusurlu yürüttüğünden bahisle zararı tazminle yükümlü tutmaya olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen 30.12.1993 günlü ve E:… K:… sayılı kararın; davacı tarafından, zararın bozulmayı önleyecek önlemler alınmadan arama yapılması nedeniyle doğduğu, nitelik kaybının ve eksikliğin açık olduğu iddiasıyla temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde bulunmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyizen incelenerek bozulması istenilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Anayasanın 125 nci maddesinin son fıkrasında “İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür”hükmü getirilmiştir.
Anayasanın bu hükmünün idare hukukundaki uygulaması idarenin hem hizmet kusuruna ve hemde kusursuz sorumluluğa dayanan hallerde idare edilenlerin uğradıkları zararın ödemekle yükümlü olduğu şeklinde olmaktadır.
Dava konusu olayda ise 63 kg. Eroin kaçırdığı saptanan Tır aracının uyuşturucu maddenin ele geçirilmesi için yapılan arama sırasında araç yükü olan donmuş meyvanın zarar görmesi idare hukukunda kusursuz sorumluluk ilkesine göre ödenmesi gereken idari bir eylem sonucu olmayıp,bütün Dünya Polisince yapılması gereken uyuşturucu madde kaçakçılığının önlenmesinin gerektirdiği bir zabıta eylemidir.
Başka bir deyişle,uyuşturucu madde kaçakçılığında yasa dışı örgütlerin geliştirdiği yöntemler göz önüne alınacak olursa donmuş meyva yüklü bir araçta saklanan 63 kilo eroini bulmak için yapılan aramada donmuş meyva yükünün zarar görmesi kaçınılmaz olup bu zararın idare hukukunda başka hususlar için öngörülmüş olan hususun sorumluluk ilkesine göre ödenmesi söz konusu olamaz.
Yukarıda açıklanan nedenle,temyiz isteminin reddi ile sonuç itibarı ile yerinde olan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince duruşma istemi 2577 sayılı yasanın 17.maddesi 2.fıkrası uyarınca yerinde bulunmayarak gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı Kanun ile değişik 49.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bozulması istenen karar, usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile bozulması istenen kararın onanmasına 9.11.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.