10. Daire 1994/2162 E. , 1996/78 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1994/2162
Karar No : 1996/78
Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
İstemin Özeti : Davacıya ait genelevin 1 ay süreyle kapatılmasına ilişkin 14.5.1993 günlü ve 346 sayılı kararın iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince, dava dosyasının incelenmesinden davacıya ait evde çalışan iki kadının izinsiz olarak evi terkettikleri ve bu durumun yetkili mercilere bildirilmediği anlaşıldığından tesis edilen işlemde “Genel Kadınlar ve Genelevlerin Tabi Olacakları Hükümler ve Fuhuş Yönünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü’nün 56/b maddesi hükmüne aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine” karar verilmiştir.
Anılan İdare Mahkemesinin … günlü ve E:… K:… sayılı kararının yasaya aykırı olduğu iddiasıyla temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Yerinde bulummayan temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Genel Kadınlar ve Genelevlerin Tabi Olacakları Hükümler ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü”nün 56 ncı maddesinde “Genel ev sahipleri yanlarında çalışanlardan her ne tarzda olursa olsun …
a)
b)Başka eve çıkan, evinden ayrılan veya yeniden alınan genel kadınlarla, hizmetçilerin,
c)
kimliklerini 24 saat zarfında polise bildirmeğe mecburdurlar” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda metni açıklanan bend hükmünden anlaşılacağı üzere, genel kadınların başka eve çıkması veya evinden ayrılması kesin olmalı ve bu eylem üzerinden en az 24 saat geçmesi gereklidir. Aksi bir anlayış genel kadınların evden her çıkışlarının polise bildirilmesi gibi tüzüğün amaçlamadığı bir uygulama doğurur.
Dosyanın incelenmesinden dava konusu olayda genel kadınların saat 16.30 civarında çalıştıkları evden çıktıkları bu hususun nokta polisine bildirildiği, saat 23.30 da kontrol yapılırken döndükleri anlaşılmıştır.
Bu duruma göre genel kadınlar çalıştıkları evden kesin ayrılmadıkları ve 7 saat sonra çalıştıkları yere döndükleri polis tutanağı ile sabit olduğundan, söz konusu eyleme tüzüğün 56 ncı maddesi hükmünün uygulanması olanağı yokken bu hükme dayanılarak tesis edilen işlemde yasal düzenlemeye aykırılık bulunduğundan bu işlem aleyhine açılan davayı red eden Mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı Kanun ile değişik 49.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bozulması istenen karar, usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile bozulması istenen kararın onanmasına 23.1.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.