Danıştay Kararı 10. Daire 1994/1330 E. 1995/4300 K. 10.10.1995 T.

10. Daire         1994/1330 E.  ,  1995/4300 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1994/1330
Karar No : 1995/4300

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacının, Bağ-Kur … İl Müdürü olarak görevli olan eşinin, hasta olan oğlunu tedavi için götürdüğü Ankara’dan dönüşte Trabzon Maçka-Çatak’ta meydana gelen heyelan sonucu ölümü sebebiyle eşinin vazife malülü kabul edilmesi talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Açılan bu dava sonucunda … İdare Mahkemesince, Dairemizce verilen bozma kararına uyulduktan sonra; davacının eşinin, çocuğunun tedavisinden görev yerine dönerken meydana gelen heyelanda toprak altında kalarak vefat etmesi olayının, eşinin görevli olduğu sırada meydana gelmediğinin açık olduğu, öte yandan, davacının görevli bulunduğu mahalde meydana gelen heyelan sonucu ölümünde, görevin sebep ve tesirinin bulunduğundan da sözedilemiyeceği, buna göre davacının eşinin vazife malülü sayılmamasında 5434 sayılı Yasa hükümlerine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan İdare Mahkemesinin … günlü ve E:…; K:… sayılı kararının, davacı tarafından, eşinin çocuğunun tedavisi için zorunlu olarak Ankara’ya gittiği, çalıştığı kurumun bu zorunluluğu gözönüne alarak eşinin refakatçiliğini kabul edip harcırah tahakkuk ettirdiğini, ölüm olayının görev yerinden kaynaklandığı, görev malüliyetin kabulü gerektiği ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacının eşinin hasta olan oğluna refakatinin sağlık kurulunca uygun görülmesi üzerine, geçici görev yolluğu tahakkuk ettirilerek oğlunu Ankara’ya tedavi için götürdüğü ve dönüşte Maçka-Çatak’ta meydana gelen heyelan sonucu vefat ettiği, ölüm olayının belirtildiği üzere geçici görevli olduğu sırada meydana geldiği anlaşıldığından, vazife malülü sayılması gerekirken aksine tesis olunan işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Bağ-Kur … İl Müdürü olarak görevli olan eşinin, hasta olan oğlunu tedavi için götürdüğü Ankara’dan dönüşte yolda meydana gelen heyelan sonucu ölümü sebebiyle vazife malülü kabul edilmemesi yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan dava sonunda verilen ve davanın reddine ilişkin bulunan …İdare Mahkemesi kararı temyiz olunmakla dosya incelendi.
Temyiz edilen mahkeme kararı hükmüne uyulan Danıştay 10.Dairesinin 27.4.1992 günlü E: 1990/3149,K:1990/1785 sayılı bozma kararına uygun olarak ittihaz edildiğinden ve usul hükümleri ile hukuka uygun olduğundan, kararın dayandığı gerekçeler karşısında, ileri sürülen iddialar yerinde bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinde sayılan temyiz sebeplerinden hiçbirine girmeyen temyiz isteminin reddi ve temyiz olunan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacının … İl Müdürü olarak görevli olan eşinin hasta olan çocuğunu tedavi için götürdüğü Ankara’dan dönüşte Trabzon-Maçka-Çatak’ta meydana gelen heyelan sonucu ölümü sebebiyle eşinin vazife malülü sayılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış olup; …İdare Mahkemesince, davacının eşinin vazife malülü sayılmamasında mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 45.maddesinin (a) bendinde; 44.maddede yazılı malüllüğün iştirakçilerin vazifelerini yaptıkları sırada vazifelerinden doğmuş olursa; buna vazife malüllüğü, bunlara uğrayanlarada vazife malülü deneceği, hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan “Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği”nin 27.maddesinde; hastanın tedavi edilmek üzere başka bir yere gönderilmesi sırasında yanında bir kimsenin bulundurulmasının zorunlu olduğu, hastayı gönderen sağlık kurumu veya kuruluşunun raporunda belirtildiği takdirde; hastaya birinin eşlik ettirileceği, eşlik eden kimseye de memurun bağlı olduğu kurumca “Harcırah Kanunu” hükümlerine göre yolluk ve gündelik verileceği, belirtilmiştir.
6245 sayılı Harcırah Kanununun; “Hastalara refakat halinde harcırah başlıklı” 20.maddesinde ise; hastalıkları icabı 18.maddenin (c) bendinde yazılı yerlere bir kimse refakatinde gitmesi lüzumu resmi tabip raporuyla tevsik edilenlere refakat edecek aile efradından birisine ve aile efradından refakat edecek bir kimse bulunmadığı takdirde kurumlarınca terfik olunacak memur ve hizmetliye bu işin devamı müddetince yevmiye ve yol masrafı verileceği, hükmü yer almıştır.
Harcırah Kanununun yukarıda belirtilen 20.maddesine ilişkin Sayıştay Genel Kurulunun 7.1.1991 tarih ve 4686/1 sayılı kararı ile de; 6245 sayılı Harcırah Kanununun 20.maddesine göre hastalıkları nedeniyle bu kanunun 18.maddesinde yazılı yerlere bir kimse refakatinde gitmesi gerektiği resmi tabip raporuyla tevsik edilenlere, aile efradından refakat edenlerin Devlet Memuru olması halinde hastaya refakatın 6245 sayılı Kanuna göre harcırah ödenmesini gerektirir bir görevlendirme olarak kabulüne karar verilmiş; Maliye Bakanlığının aynı konuya ilişkin tamimlerinde de, sözkonusu kararın ilgili maddelerince, resmi tabip raporuyla bir kimse refakatinde gitmesi gerektiği tevsik olunanlara, aile efradından refakat edenlerin Devlet Memuru olması halinde ilgili personelin bu işin devamı süresince geçici görevli sayılmaları gerektiği belirtilmiştir.
Dava ve temyiz dosyasında mevcut belgelerin incelenmesinden, davacının eşinin Bağ-Kur … İl Müdürü olarak görev yapmakta iken, çocuğuna kan hastalığı teşhisi konması ve … Sağlık Ocağı Başhekimliğinin 14.6.1988 tarihli sevk yazısı ile, tetkik ve tedavi edilmek üzere çocuğunun babası refakatinde … Üniversitesi Çocuk Hastahanesine sevkinin uygun görülmesi üzerine 15.6.1988 tarihinde çocuğunu Ankara’ya götürdüğü, kurumunca da geçici görev yolluğu tahakkuk ettirildiği, çocuğunun anılan Hastanece yapılan muayene ve tedavisinden sonra görev yerine dönerken 23.6.1988 tarihinde Trabzon-Maçka-Çatak’ta meydana gelen heyelanda vefat ettiği anlaşılmaktadır. Davalı idarece, davacının eşinin çocuğuna refakati süresince idari izinli sayıldığı, çocuğunun tedavisinin 5434 sayılı Yasanın 45.maddesi kapsamına girmediği, bu nedenle vazife malülü sayılamayacağı ileri sürülmekte ise de; davacının eşi yukarıda belirtilen ilgili mevzuat hükümleri ve Sayıştay Genel Kurulu Kararı gereğince, hasta olan çocuğuna refakatinin devamı süresince geçici görevli sayılacağından, ölüm olayının ise çocuğunun tedavisinin bitiminde geçici görevle gittiği Ankara’dan görev yerine döndüğü sırada meydana geldiği açık bulunduğundan, ölüm olayının görevle ilgisi olmadığından bahisle davacıya vazife malüllüğü aylığı bağlanmamasında yasanın amacına uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49.maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … günlü ve E:…; K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 10.10.1995 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

AZLIK OYU : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar; Dairemizce verilen bozma kararına uyulmak suretiyle verilen .. Nolu İdare Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile … Nolu İdare Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının onanması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.