Danıştay Kararı 10. Daire 1993/900 E. 1994/532 K. 09.02.1994 T.

10. Daire         1993/900 E.  ,  1994/532 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1993/900
Karar No : 1994/532

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : T.C.Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü- ANKARA
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacının, …, … , … mahallesi Camii İmam hatibi iken 8.8.1986 tarihinde Cuma namazı kıldırmak üzere hutbe okuduktan sonra merdivenlerden indiği sırada Cami dışından gelen bir şahsın tabanca ile ateş etmesi sonucu ölen eşinden dolayı vazife malullüğü aylığı bağlanması yolundaki isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı dava sonunda, …İdare Mahkemesi … tarih ve E:…; K:… sayılı kararıyla; davacının eşinin bir arazi ihtilafından dolayı şahitlik yaptığı, bundan dolayı öldüren kişinin maktule kin beslediği, ve ölüm olayı görevli olduğu sırada meydana gelmiş ise de; bunda görevinin etkisinin bulunmadığı, dolayısıyla vazife malüllüğü aylığı bağlanmamasına ilişkin işlemde mevzuata aykırılık olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı, eşinin camiye yaptırmak isteği hoparlör tesisatı yüzünden öldürüldüğünü, mahkemede şahitlik yapmasının eşinin öldürülmesinde etken olmadığını iddia ederek, anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
D.Savcısı : …
Düşünce : 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu”nun 45.maddesinde “44 üncü maddede yazılı malüllük
a- İştirakçilerin vazifelerini yaptıkları sırada vazifelerinden doğmuş olursa,
b- Vazifelerin dışında kurumların verdiği herhangi bir kuruma ait başka işleri yaparken, bu işlerden doğmuş olursa,
c- Kurumların menfaatini korumak maksadiyla bir iş yaparken o işten doğmuş olursa,
ç- Fabrika, atölye ve benzeri iş yerlerinde, işe başlamadan önce iş sıra sında veya işi bitirdikten sonra, o iş yerinde husule gelen ve yine o iş yerinin mahiyetinden veya çalışma konusundan ileri gelen kazadan doğmuş olursa,
Buna (vazife malüllüğü) ve bunlara uğrayanlara da (vazife malülü) denir, hükmü getirilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden davacılar murisinin görevi ile ilgisi bulunmayan kişisel bir husumet sonucu öldürüldüğü anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacılar murisinin 5434 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinin yukarıda metni açıklanan hükmüne göre vazife malülü kabul edilmemesinde yasal düzenlemeye aykırılık bulunmadığından bu işlem aleyhine açılan davayı red eden mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemkesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı Kanun ile değişik 49.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bozulması istenen karar, usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile bozulması istenen kararın onanmasına 9.2.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.