Danıştay Kararı 10. Daire 1993/5339 E. 1994/5161 K. 25.10.1994 T.

10. Daire         1993/5339 E.  ,  1994/5161 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1993/5339
Karar No : 1994/5161

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Maliye ve Gümrük Bakanlığı – ANKARA
İstemin Özeti : Davacının, gümrük hattı dışı eşya satış mağazası için yer tahsis edilmemesi ve yeni inşa olunan mağazaların ihaleye çıkartılarak başkalarına kiralanmasına ilişkin işlemin açılan dava sonunda iptali yolunda verilen kararın davalı idarece uygulanmaması nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararın tazmini istemiyle açtığı dava sonunda, … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın davacı tarafından hukuka aykırı olduğu iddiasıyla temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 16.10.1984-16.10.1989 tarihleri arasında beş yıl süreyle kiraladığı hazine arazisi üzerine inşa ettiği mağazada satışa başlayan davacının, gümrük hattının geri çekilmesi üzerine burada yapılan yeni mağazalardan birisinde öncelikle işletme hakkı bulunduğu idari yargı yerince verilen ve kesinleşen kararla belirlenmiştir. Bu durumda yeni inşa edilen mağazalardan birisini, ihale sonrası kiralandıkları tarihten itibaren, ihaleyle belirlenen koşullarda davacıya kiralanması gerekeceğinden öncelikle işletme hakkı bulunan davacının verilen iptal kararının uygulanmaması nedeniyle zarara uğradığı açık olup, İdare Mahkemesince gerçek zararın miktarı araştırılarak davanın kabulü gerekirken aksi yolda verilen kararda yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince işin gereği düşünüldü:
16.10.1984 tarihinden itibaren beş yıl süreyle kiraladığı gümrük hattı dışı eşya satış mağazasını işleten davacı, 1986 yılı sonunda gümrük sahasının bir kilometre geriye çekilmesi üzerine çalışamaz hale gelen mağazasını kapatmış ve yeni gümrük sahasında 12.12.1988 tarihine kadar karavanla satışa devam etmiştir. Yeni gümrük sahasında mağaza açmak için arsa tahsis edilmesini isteyen, ancak bu başvuruları cevap verilmemek suretiyle reddedilen davacı, yeni inşaa edilen mağazaların ihalesinden önce yaptığı başvuruyla da işletmede öncelik hakkının bulunduğu iddiasıyla mağaza tahsisini istemiştir. Yeni inşaa edilen 6 adet mağazanın 30.6.1988 tarihinde yapılan ihalesine giren, fakat ihale üzerinde kalmayan davacının, mağaza için yer tahsis edilmemesi ve yeni mağazaların ihale yoluyla başkalarına kiralanması işleminin iptali istemiyle açtığı dava sonunda da; İdare Mahkemesince Dairemiz bozma kararına uyularak, davacının, Gümrük Hattı Eşya Satış Mağazaları ve Depoları Hakkında Yönetmeliğin 7.maddesi uyarınca işletmede öncelik hakkı bulunduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. İptal kararı gereği satış mağazası veya mağaza yeri tahsisinin gerçekleştirilmesi yolundaki başvurusu davalı idarece, İdare Mahkemesince verilen kararın temyiz edildiğinden bahisle reddedilen davacı bu defa; iptal kararı gereğinin süresi içinde yerine getirilmemesi nedeniyle kardan mahrum kaldığı iddiasıyla uğradığını ileri sürdüğü zararın tazmini istemiyle dava açmıştır.
İdare Mahkemesi; davacının 16.10.1984 tarihinde başlayan beş yıllık kira süresinin iptal kararının davalı idareye tebliğ edildiği tarihte dolduğu, kira sözleşmesinin davalı idarece yenilenip yenilenmeyeceğinin belirsiz olduğu, bu haliyle, davacının kiracılığının devam edeceği varsayımından hareketle, doğduğu ileri sürülen zararın tazmininin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Davacı, hukuka aykırı olduğu iddiasıyla anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “kararların sonuçları” başlıklı 28.maddesinin 1.fıkrasında idari yargı yerlerince verilen kararların icaplarına göre idarenin en geç altmış gün içinde işlem tesis etmesinin ya da eylemde bulunmasının zorunlu olduğu; 3.fıkrasında ise, mahkeme kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine ilgili İdare Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği belirtilmiştir.
Yargı kararlarının uygulanmamasının veya eksik ve geç uygulanmasının ağır hizmet kusuru olduğu; bu nedenle uğranılan zararların ilgili idarece tazmini gerektiği açıktır.
Gümrük Hattı Dışı Eşya Satış Mağazaları ve Depoları Hakkındaki Yönetmeliğin 7.maddesi 3.fıkrasında da, “Halen gümrük hattı dışı eşya satış mağazası işletmeciliği yapan kuruluşlarca, aynı miktar ve koşulların kabul edilmesi halinde mevcut mağazaların bulunduğu il sınırları içindeki mağazaların işletme hakkı öncelikle bu kuruluşlara verilir. Şu kadarki, kendilerine öncelikli işletme hakkı verilen kuruluşlar bu yönetmeliğin geçici 2.maddesinde yer alan şartlara uymak zorundadırlar” hükmü getirilmiştir.
Görüldüğü gibi yönetmelik hükmüyle halen gümrük hattı dışı eşya satış mağzası işletmeciliği yapanın, işletmede öncelik hakkını kullanabilmesi, belirlenecek miktar ve koşulları kabul etmesine bağlı kılınmıştır.
Dava konusu olayda da gümrük hattı geriye çekilmeden önce satış mağazası işleten bilahare yeniden gümrük sahasında karavanla satışına bir süre daha devam eden davacının, beş yıllık kira sözleşmesi sona ermeden, yeni inşa edilen mağazada işletmede öncelik hakkına sahip olduğu kesinleşen yargı kararı ile belirlenmiştir. İşletmede öncelik hakkının, yeni inşa edilen mağazanın ihalesiyle belirlenen koşullarda 1.9.1989 – 1.9.1993 döneminde kullanılabileceği de açıktır. Dolayısıyla belirtilen dönemde idari yargı yerince verilen iptal kararı doğrultusunda mağazalardan birisinin işletme hakkının öncelik hakkı dikkate alınıp davacıya verilmesi gerekmektedir. Nitekim, iptal kararı idarece, davacıya önce karavanla satış izni vermek suretiyle eksik olarak, daha sonra da satış mağazasının 15.5.1992 – 1.9.1993 dönemi için davacıya kiralanmak suretiyle geç de olsa uygulanmıştır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, iptal kararının yerine getirilmesi gereken tarih belirlenerek, bu tarihten iptal kararı gereği satış mağazasının davacıya kiralandığı tarihe kadar geçen dönemde davacının mağaza işletememek, satış yapamamak suretiyle uğradığı zararı araştırılmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir. Şüphesiz, iptal kararı gereğinin geç uygulandığı ana kadar geçen dönemde, davacının karavanla satış yapmasına izin verilen süre gözetilip, bu dönemde kararlarda yapılan satışta elde edilen gelirin mağaza işletmek suretiyle elde edilecek gelirden düşürülmesi gerekeceği açıktır. Bu itibarla, İdare Mahkemesince 16.10.1984 tarihli kira sözleşmesinin sona erdiği gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne …İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzede anılan Mahkemeye gönderilmesine 25.10.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.