Danıştay Kararı 10. Daire 1993/5008 E. 1994/5059 K. 19.10.1994 T.

10. Daire         1993/5008 E.  ,  1994/5059 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1993/5008
Karar No : 1994/5059

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
İstemin Özeti : Davacının sabıka kaydının kaldırılması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin 27.9.1989 tarih ve 151674 sayılı işlemin iptali ve bu nedenle uğranıldığı iddia olunan 1.000.000 TL. manevi zararın tazmini istemiyle açılan dava sonunda, … Nolu İdare Mahkemesince, tesis edilen işlemin kamu düzenine yönelik arşiv mahiyetinde bilgiyi içerdiği bu nedenle idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan idare mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın; usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava konusu işlem, idari davaya konu olabilecek, kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliğinde olduğundan, temyiz isteminin kabulü ile davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, davacının 12.9.1989 tarihli dilekçesi ile davalı idareden sabıka kaydının kaldırılmasını talep ettiği, davalı idarenin 27.9.1989 tarih ve 151674 sayılı yazısı ile bu isteğinin red edildiği anlaşılmıştır.
2577 sayılı “İYUK”nun 10 uncu maddesinin 1 inci bendinde “İlgililer, haklarında idari davayı konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler” hükmü getirilmiştir.
Davacının yukarıda metni açıklanan madde hükmüne uygun olarak yaptığı başvuruya verilen cevabın olması nedeniyle, davacı hakkında kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlemin tesis edilmiş olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekli iken davanın 2577 sayılı Kanunun 14/3-(d) ve 15/ı-(b) maddeleri hükümlerine göre red edilmesinde yasal düzenlemeye uygunluk görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince işin gereği düşünüldü:
Davacının sabıka kaydının kaldırılması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ve bu nedenle uğranıldığı iddia olunan 1.000.000 TL. manevi zararın tazmini istemiyle açılan dava sonucunda, … No’lu İdare Mahkemesince, dava dosyasının incelenmesinden; davacının gümrük kaçakçılığı suçundan Savcılığa sevkedilerek parmak izleri ve fotoğrafının alındığı, belirtilen suç ile ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında CMUK’nun 163. maddesi gereğince takipsizlik kararı verildiği, Teknik Büro Hizmetleri Yönetmeliğinin 12. maddesi (d) bendi gereğince parmak izleri ve fotoğrafı alınan davacının aynı Yönetmeliğin 26. maddesi 3. bendinde yer alan, “suç nedeniyle parmak izleri ve fotoğrafları alınanların Cumhuriyet Savcılıkları ve mahkemelerce haklarında verilmiş takipsizlik, beraat ve benzeri suçluluğu ortadan kaldıran kararları parmak izi siciline kaydedilir ve karardan onaylı bir örneği sicil formuna eklenir. Bu gibi kişilerin kişilik ve geçmiş hal durumları hakkında bilgi isteyen yetkili makamlara, sicil kayıtları sonuçlarıyla birlikte bildirilir” şeklindeki düzenleme gereği işlem tesis edildiği, tesis edilen işlemin kamu düzenine yönelik arşiv mahiyetinde bilgiyi içerdiği dolayısıyla idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan idare mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, yerinde olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Dava, idarede mevcut fiş kaydının iptali istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış olup, iptali istenilen işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olduğunun, bu işlemin idari davaya konu olabileceğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Söz konusu fiş kaydının yaşam boyunca heran ilgilinin karşısına çıkarılabileceği açık olup, ilgilinin menfaat ilgisi bulunduğu tartışmasız olan, fiş kaydı şeklindeki idari işlemin iptali istemiyle dava açabileceğinin kabulü zorunludur. Aksi bir düşünce, bir kısım idari işlemlerin yargı denetimine tabi tutulmaması gibi sonuç doğuracaktır. Böyle bir durumun, hak arama özgürlüğü ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaştırılamıyacağı açıktır.
Bundan dolayı davacı hakkında düzenlenen fiş kaydının idari davaya konu olabilecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle davayı reddeden idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davacının 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine 19.10.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.