Danıştay Kararı 10. Daire 1993/3069 E. 1994/489 K. 08.02.1994 T.

10. Daire         1993/3069 E.  ,  1994/489 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1993/3069
Karar No : 1994/489

Temyiz Eden (Davalı) : Tarım ve Köyişleri Bakanlığı – ANKARA
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekilleri : …
İstemin Özeti : Türkiye üzerinden transit geçişi gerçekleştirilemediğinden fiktif antrepoda bekletilen ve davacı şirketin icra yoluyla satın aldığı dondurulmuş etin, insan gıdası olarak ithalinin uygun görülmemesi yolundaki Tarım ve Köyişleri Bakanlığı işlemini, açılan dava sonucu iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerekeceği savunulmuştur.
D.Tetkik Hakimi : …
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Irak’a transit ihracat amacıyla Fransa’dan getirtilip Mersin Gümrüğünün fiktif antreposuna konulan ve çeşitli nedenler yüzünden depoda kalan ikinci parti 298.980 kg.lık dondurulmuş ve paketlenmiş kasaplık etin, antrepo sahibinin alacağı nedeniyle davacıya icraen satılması sonucu tesliminin önlenmesi yolundaki işlemlere kaynaklık eden Tarım ve Köyişleri Bakanlığı işleminin iptaline ilişkin idare mahkemesi kararı davalı Bakanlıkca temyiz edilmekle dosya incelendi:
Gıda maddelerinin ve Umumi Sağlığı İlgilendiren Eşya ve Levazımın Hususi Vasıflarını Gösteren Tüzük’ün değişik 3 ncü maddesinde; bütün gıda maddelerinin ve bunların konulduğu kab ve malzemenin bu tüzükle gösterilen nitelikleri haiz ve temiz bulunması zorunluluğu getirildikten sonra; kirlenmiş, vasıfları bozulmuş veya vasıflarının kıymetleri azalmış … küflenmiş, içinde patojen bakteriler üremiş … gıda maddelerinin imali, ihzarı, muhafaza ve satışının yasak olduğu öngörülmüştür.
İptali istenilen 28.5.1992 tarihli ve 5795 sayılı Bakanlık işleminde orjinal ambalaj üzerinde etlerin üretim tarihinin Ocak 1989 ve son kullanma tarihinin de Ocak 1990 olarak yazılı bulunduğu ve aradan 2,5 yıllık sürenin geçmiş olduğu bildirildikten sonra; yukarıda değinilen Tüzük hükmünden söz edilmeksizin, süratle bozulmaya uygun bu durum nedeniyle etlerin insan gıdası biçiminde tüketilmesinin sakıncalı görüldüğü açıklanmıştır.
Söz konusu etlerin dava dosyasında fotokopileri bulunan orijinal ambalajlarındaki “expiry date” deyimi, bilindiği gibi, İngilizcede vade tarihi anlamında olup, bunun son kullanma tarihini ifade ettiği açıktır.
Bu tarihten sonrası için etiketin tüketimi yasaklayıcı bir kayıt taşımaması, son kullanma tarihinin geçirilmesiyle gıdada vaki olacak kıymet azalmasını ortadan kaldıramaz.
Nitekim söz konusu etlerin nitelik kıymetlerinin azaldığını saptayan çeşitli belgeler dosyada mevcuttur ve davacının etleri tesellüme hak kazandığı tarihte dahi bu kıymet azalması ortaya çıkmıştır. O halde ; sağlığa zararlı olup olmaması yerine, adı geçen Tüzüğe göre depolama ve satış yasağına hukuksal neden kabul edilen “vasıfları bozulmuş veya vasıflarının kıymetleri azalmış” olmak olgusu olayda gerçekleşmiş bulunmaktadır.
Yapılan işlemde hukuka aykırılık söz konusu değildir.
Belirtilen nedenlerle, idare mahkemesince verilen iptal kararında hukuksal isabet görülmemiş ve hükmün bozulması gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Davacının duruşma istemi 2577 sayılı Yasanın 17/2 maddesi uyarınca yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.
Uyuşmazlık konusu olan ve Fransa’dan Irak’a ihraç edilmek istenilen sığır etinin kesimi ve şok dondurulması 1989 yılı ocak ayında Fransa’da gerçekleştirilmiş; üretici firma tarafından son kullanım tarihi Ocak 1990 olarak belirlenmiştir. Körfez krizi sırasında Irak’a uygulanan ambargo nedeniyle Türkiye’den transit geçişi gerçekleştirilemediğinden fiktif antrepoda bekletilen 357.670 kg. et, … İcra Müdürlüğünce fiktif anteporun sahibi özel hukuk tüzel kişiliğinin muhafaza ücreti alacağını tahsiline yönelik olarak 57.670 kg. ve 298.980 kg.lık partiler halinde icraen satışa çıkartılmıştır. 23.5.1991 tarihinde satışı gerçekleştirilen 57.670 kg. et Tarım ve Köyişleri Bakanlığının uygun görüşü aranmaksızın, Sağlık Bakanlığı … Halk Sağlığı Laboratuvarı Müdürlüğünün sağlık yönünden sakıncalı görmemesi üzerine Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının izniyle 17.6.1991 tarihinde fiilen ithal edilmiş; davacı şirketin 1.11.1991 tarihinde açık arttırma yoluyla satın aldığı 298.980 kg. etin ithalinde ise 89/14910 sayılı İthalat Rejimi Kararının 10. maddesi ve Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının İthal Mallarının Kalite ve Sağlık Yönünden Kontrolü hakkındaki 90/10 sayılı Tebliği uyarınca Tarım ve Köyişleri Bakanlığının kontrolüyle uygun görüşünün aranması üzerine; son kullanım tarihinin üzerinden yaklaşık 2,5 yıllık bir süre geçen dondurulmuş etin çözünmesini müteakip işlenip tüketilinceye kadar mikrobik bir kontaminasyona açık olacağı ve süratle bozulup insan sağlığı için tehlikeli bir vasat teşkil ederek risk oluşturacağından bahisle davalı idarece insan gıdası olarak tüketilmesinin uygun görülmediği yolundaki dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Davacı şirket tarafından, satın aldığı etin insan gıdası olarak kullanılamayacağından bahisle ithaline izin verilmesine engel olan Tarım ve Köyişleri Bakanlığının 28.5.1992 tarih ve 10305 sayılı işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır. … İdare Mahkemesi; yaptırılan bilirkişi incelemesiyle insan sağlığına zararlı olmadığı tesbit edilen uyuşmazlık konusu etin, yine bilirkişi raporunda belirtildiği üzere sucuk, salam, sosis, kavurma gibi et ürünleri haline dönüştürülmek suretiyle insan gıdası olarak kullanılmasına izin verilmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu işlemi iptal etmiştir.
Davalı; son kullanma tarihi 1990 yılı Ocak ayında dolan dondurulmuş etlerin kasaplık et niteliğini yitirdiği ve et mamüllerinde de kullanılamayacağı savıyla, anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Gıda Maddelerinin ve Umumi Sağlığı İlgilendiren Eşya ve Levazımın Hususi Vasıflarını Gösteren Tüzük’ün 3. maddesinde;” kirlenmiş, vasıfları, bozulmuş veya vasıflarının kıymetleri azalmış ….. gıda maddelerinin imali, ihzarı, muhafaza ve satışı” yasaklanmıştır.
Aynı Tüzüğün 137. maddesinde Kasaplık Hayvan Eti;” kasaplık ismi altında insan gıdası olarak doğrudan doğruya veya çeşitli gıda müstahzarları yapmak suretiyle etlerinin yenilmesine müsade edilmiş hayvanların deri, baş, ayak ve ahşa kısımlarından ayrılmış olan taze veya fenni soğuk hava depolarında usulü dairesinde muhafaza edilmiş etler ile buna yapışık kemik, veter, sıfak ve yağları” olarak tanımlanmış; Altıncı Bölüm lV. Kısımda ise, pastırma, sucuk, sosis, salam, kavurma ve benzeri et ürünlerinin kasaplık hayvan etlerinden yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Dava ve temyiz dosyalarında bulunan uyuşmazlığa konu etin analiz raporları arasında, E. coliye rastlanıp rastlanmadığı ve insan sağlığına zararlı olup olmadığı konusunda farklılıklar görülmekle birlikte; gerek …İcra Müdürlüğünce gerekse … İdare Mahkemesindeki yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen raporlarda, son kullanım tarihinin üzerinden uzun süre geçen dondurulmuş etin besi değerinden kaybettiği ve ancak sucuk, salam, sosis gibi et ürünlerinde kullanılabileceği hususlarında aynı saptamalar yer almıştır.
… İcra Müdürlüğünün satıştan önce yaptırdığı bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında; etteki besin kayıpları gözönüne alınarak bir an önce değerlendirilmesi gerektiği ve dış yüzeyinde kahverengiye varan esmerleşme olduğu, temyizen incelenen idare mahkemesi kararının dayandığı bilirkişi raporunda da uyuşmazlığa konu etin örneklerinin dış yüzey renginin koyu kırmızı- kahverengimsi olduğu yapılan analizlerde sağlıklı olduğunun saptandığı ancak uzun süre muhafaza edildikleri için besi değerinden kaybettikleri ve bu etlerin salam, sucuk, sosis gibi et ürünlerine dönüştürülerek kullanılmasının daha uygun olacağı belirtilmiştir.
Dava konusu işlemde belirtilen, etin çözündürülmesini müteakip işleninceye kadar geçecek süre içinde süratle bozulup insan sağlığı için “tehlikeli bir vasat” teşkil edeceği hususu, ek bilirkişi raporunda; Türkiye’de dondurulmuş etin çözündürülmesi için gerekli teknolojik alt yapının bulunduğu, ancak salam, sosis gibi et ürünlerinin imalinde kullanılması halinde uyuşmazlığa konu etin çözündürülmesinin gerekmeyeceği şeklinde açıklanmıştır.
Bilirkişi raporlarıyla, son kullanım tarihinin üzerinden uzun zaman geçen uyuşmazlık konusu dondurulmuş etin, uygun ortamda muhafaza edilmekle birlikte besi değerinden kaybettiği ve bu şekilde nitelik değerlerinin azaldığı saptandığından bu etlerin gıda maddesi olarak “imali, ihzarı, muhafaza ve satışı” Gıda Maddeleri Tüzüğünün 3. maddesindeki yasak kapsamında bulunmaktadır.
Ayrıca, Gıda Maddeleri Tüzüğünde; et ürünlerinin imalinde, kasaplık hayvan eti dışında farklı nitelikte et kullanımı da engellendiğinden, uyuşmazlık konusu etlerin mahkeme kararında belirtildiği şekilde şarta bağlı tüketimine izin verilmesi de mümkün değildir. Bu konuda idare mahkemesi kararı uyarınca bilirkişilik görevi yapan kişilerin yargı yerinin istemi olmadan davacının isteği üzerine düzenledikleri ve davacı tarafça ibraz edilmiş olan rapor, düzenleniş biçimi ve içeriği itibariyle uyuşmazlıkta esas alınabilecek nitelikte görülmemektedir.
Öte yandan, ilgili mevzuatta dondurulmuş etin muhafaza süresinin belirlenmemiş ve bu sürenin bitiminde insan gıdası olarak kullanımının yasaklanmamış olması; dondurulmuş etin bilimsel literatürde belirlenen, uygun koşullardaki optimum muhafaza süresini geçirdiği halde insan gıdası olarak kullanılmasına izin verileceği anlamını taşımamaktadır.
Dosyada bulunan ve bilimsel literatürden alıntılar taşıyan belgelerden; 36-48 saat süreyle -32,-35 derece de dondurulan sığır etinin, – 18 derecede ve % 90- 100 nisbi rutubette 8 – 12 ay süreyle muhafaza edilebileceği anlaşılmak- tadır.
Sonuç olarak, besi değerini kaybettiği, nitelik değerlerinin azaldığı saptanan ve bu haliyle Gıda Maddeleri Tüzüğüne göre depolama ve satışı yasak olan etlerin ithalinin uygun görülmemesi yolundaki dava konusu işlem hukuka uygun olup; işlemi iptal eden mahkeme kararında isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dava dosyasının yeniden karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 8.2.1994 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

Azlık Oyu : Bozulması istenilen karar, usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile bozulması istenen kararın onanması gerekeceği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.