Danıştay Kararı 10. Daire 1993/1755 E. 1994/3100 K. 27.06.1994 T.

10. Daire         1993/1755 E.  ,  1994/3100 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1993/1755
Karar No : 1994/3100

Temyiz Eden (Davalı) : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacının, 4.5.1991 tarihinde konser vermesine davalı idarece izin verilmemesi nedeniyle, bu konser için yapmış olduğu masraflara karşılık 50.000.000 lira maddi tazminatın ve 50.000.000 lira manevi tazminatın tahsili istemiyle açtığı dava sonunda; … İdare Mahkemesi, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 25.279.884 lira maddi, 2.500.000 lira manevi tazminat isteminin kabulüne, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar vermiştir.
Davalı idare, anılan İdare Mahkemesi kararının yerinde olmadığını öne sürerek temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi anılan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 2559 sayılı “Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu”nun Ek 1 nci maddesinde “Umumi veya umuma açık yerler ile umuma açık yer niteliğindeki ulaşım araçlarında gerçek kişi veya topluluklar mahallin en büyük mülki amirine en az 48 saat önceden müracaat suretiyle oyun ve temsil verebilir ve çeşitli şekillerde gösteri düzenleyebilir.
Bunlardan genel ahlaka Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne veya Anayasa düzenine aykırı olduğu tespit edilenler, mahallin en büyük mülki amiri emriyle polis tarafından menedilir ve ilgililer derhal adli mercilere sevk edilir” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda metni açıklanan madde hükmünden anlaşılacağı üzere madde oyun temsil veya gösteriyi önceden izin almak koşuluna bağlı tutmamakta ancak oyun, temsil veya gösteriye başlanmasından sonra maddede yazılı hususlara aykırı olduğu saptananların men edileceği hükme bağlanmaktadır.
Diğer taraftan 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11 nci maddesinin (C) bendinde “İL sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi Valinin ödev ve görevlerindendir.
Bunları sağlamak için vali gereken karar ve tedbirleri alır. Bu hususta alınan ve ilan olunan karar ve tedbirlere uymayanlar hakkında 66 ncı madde hükmü uygulanır” hükmü getirilmiştir.
2559 sayılı Kanunun Ek 1 nci maddesi dava konusu olayla daha ilgili olduğundan bu madde hükmüne bile aykırı olarak tesis edilen konser yasaklama işlemine 5442 sayılı Kanunun 11 nci maddesinin (C) bendi hükmünün cevaz verdiği hukuken kabul edilemez.
Öte yandan, davacının vermiş olduğu önceki konserlerinde sebep olduğu ileri sürülen olaylar için adli makamlarca yapılan kovuşturma sonucu bir daha konser vermekten men edilip edilmediği açıklığa kavuşmamış olduğundan karine yolu ile yeniden konser vermekten yasaklanması bu konudaki yasal düzenlemeye aykırı düşmektedir.
Bu durumda davacının konser vermekten men edilmesinde yasal düzenlemeye uygunluk bulunmadığından bu suretle uğradığı zararın tazminine ilişkin mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, davacının 4.5.1991 tarihinde konser vermesine davalı idarece izin verilmemesi nedeniyle, bu konser için yapmış olduğu masraflara karşılık 50.000.000 lira maddi ve 50.000.000 lira manevi tazminatın tahsili istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 3233 sayılı yasayla değişik Ek 1. maddesinin öngördüğü şekilde idarece herhangi bir tespit yapılmadığından konserin yasaklanmasının haklı sebebe dayanmadığı, dolayısıyla herhangi bir araştırmaya dayalı olmaksızın konserin yasaklanması sonucu davacının bu konser nedeniyle uğradığı tesbit edilen 25.279.884 liralık maddi zararının idarece karşılanması gerektiği, ayrıca davacının duyduğu elem ve 17 dırabın karşılanması amacıyla takdiren 2.500.000 lira manevi tazminatında davalı idareden tahsili gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle 25.279.884 lira maddi, 2.500.000 lira manevi tazminat isteminin kabulüne, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar vermiştir.
Davalı, anılan İdare Mahkemesi kararının yerinde olmadığını öne sürerek temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
Dava ve temyiz dosyalarının birlikte incelenmesinden; … Plak adına davalı idare kayıtlarına 11.4.1991 tarihinde geçen dilekçeyle 4.5.1991 tarihinde 18.00 – 23.00 saatleri arasında Taksim Açık Hava Tiyatrosunda … ve …’in katılacağı bir konserin düzenleneceği yolunda başvuruda bulunulduğu, davalı idarece yapılan araştırma sonucunda 4.5.1991 tarihinde yapılacak konserin amacı dışına çıkılarak kanunsuz gösteri haline dönüşebileceği sonucuna varılarak söz konusu konserin 30.4.1991 tarihli işlemle 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanununun Ek 1. maddesi ve 5442 sayılı İller İdaresi Kanununun 11/C maddesi uyarınca yasaklandığı, davacının daha sonra aynı istemle davalı idareye yaptığı başvurusu sonucunda konser düzenlemesine izin verildiği ancak hava şartları nedeniyle konserin iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Anayasanın 125 nci maddesinde belirtildiği üzere idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. Ancak dava konusu olayda idare yapmış olduğu ön araştırma sonucunda 4.5.1991 tarihinde yapılacak konserin amacı dışına çıkılarak kanunsuz gösteri haline dönüşebileceğini saptadığından, kamu esenliğinin sağlanması yönünden geçici bir önlem olarak konserin yapılmasına izin vermemiş ve daha sonra yapılan başvuru üzerine ise aynı kişilerin konser vermesine izin vermiştir. Bu durumda idarenin, tamamen kamu esenliğinin sağlanması amacıyla geçici bir önlem niteliğindeki işlemi nedeniyle olayda hizmetin kusurlu işletildiğini kabule, idareyi tazminle sorumlu saymaya olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan 4.5.1991 tarihinde yapılacak konsere izin verilmemesine ilişkin işlem 30.4.1991 tarihinde plak şirketi yetkilisine tebliğ edilmiş olmasına karşın, mahkeme kararına dayanak alınan faturalardan; yapılan harcamaların tamamının 30.4.1991 tarihinden önce yapıldığı hususu saptanamamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan davalı temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 27.6.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.