Danıştay Kararı 10. Daire 1993/1360 E. 1994/6131 K. 30.11.1994 T.

10. Daire         1993/1360 E.  ,  1994/6131 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1993/1360
Karar No : 1994/6131

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı siyasal parti, TRT Kurumu Genel Müdürlüğüne bağlı kitle iletişim araçlarından yeterince yararlanamadığı iddiasıyla, partinin açıklama ve çalışmalarına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Grubu bulunan siyasal partiler gibi yer verilmesi isteminin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesi, … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu’nun 20. maddesinde, bu yasada belirtilen yayın esaslarına uymak ve diğer siyasal partilere yanıt hakkı doğuracak bir unsur taşımamak kaydıyla, Hükümetin ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan siyasal partilerin açıklama ve faaliyetlerinin yayımlanmasının, bunların haber değeri ve niteliği taşıması koşuluna bağlı olduğunun, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun, Hükümet veya bir siyasal parti açıklama ve faaliyetlerini yayınladıktan sonra bunu dengelemek amacıyla hemen ardından veya aynı bülten içerisinde karşı görüşleri almak için çaba harcamak ve yayınlamak zorunda olmadığının; aynı yasanın 5. maddesinde de, T.B.M.M.’nde grup oluşturamamış siyasal partilerin faaliyetlerine haber değeri itibariyle yer vermenin TRT’nin takdiri içinde olduğunun kurala bağlandığı, dosyanın incelenmesinden,T.B.M.M.’nde grubu bulunmayan davacı partinin faaliyet ve çalışmalarının haber değeri itibariyle radyo ve televizyonlarda zaman zaman yayınlandığının anlaşıldığı, davalı idarenin yayıncılıkla ilgili yasa ve esaslara uygun olarak takdir hakkını kullanmak suretiyle tesis ettiği işlemde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı, haber değerini belirlemede TRT’nin takdir hakkının bulunduğunu, ancak bu takdir hakkının hukuka uygun kullanılmadığı savıyla, anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddiyle, mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Anayasa’nın 31. maddesinde yer alan; “Kişiler ve siyasi partiler, kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve usulleri kanunla düzenlenir.
Kanun, 13 üncü maddede yer alan genel sınırlamalar dışında bir sebebe dayanarak, halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşması engelleyici kayıtlar koyamaz.” hükmü ile radyo ve televizyonlardan grubu olan veya olmayan tüm siyasi partilerin ve siyasi kişilerin yararlanması ve kamu oyunun serbestçe oluşması amaçlanmıştır. Belirli oy potansiyeline ve milletvekili sayısına ulaşamayan ve T.B.M.M.de grup oluşturamayan partilere halka seslenebilme olanağı tanınmaz, halkın her siyasi partinin ülke sorunları hakkındaki görüş ve çözüm önerilerinden bilgilendirilmesi sağlanmazsa demokrasinin bütün kurallarının işlediğinden ve kamuoyunun serbestçe oluştuğundan sözedilemez. Anayasanın 13. Maddesinde getirilen kısıtlamalar milli birlik ve bütünlüğümüzün korunup kollanması için gerekli düzenlemelerdir. Ancak milli birlik ve bütünlüğümüzün bozulması, Devletimizin parçalanması ve benzeri amaçları taşımayan ülke yararına çalışan, yani Anayasa’nın özüne ve sözüne uygun proğramı olup o doğrultuda faaliyet gösteren siyasi partilerin basın yayın araçlarından serbestçe yararlanması hakkıdır. Bu hak parlamentoda azınlık olan bir partinin çoğunluk olmasına zeminin yaratılmasını sağlar. Aksi halde çoğunluğun sesini duyurması, kamuoyunu koşullandırması ve azınlığa tahakküm etmesi sonucu çıkar. Hiç bir objektif kurala bağlanmadan T.B.M.M.de grubu bulunmayan partilere ilişkin haberlere T.R.T. haberlerinde yer verilip verilmemesi T.R.T. yönetiminin takdirine bırakılması hem Anayasa’ya ve hukukun genel ilkelerine hemde demokratik geleneklere aykırıdır. Böyle bir takdir hakkı keyfi davranmaya ortam hazırlar.
Açıklanan nedenlerle İdarenin Anayasa’ya aykırı işlemine dayanak oluşturan T.R.T.Kanununun ilgili hükmünün iptal edilmek üzere Anayasa Mahkemesine intikal ettirilmesi, anılan mahkemenin kararının sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı Kanun ile değişik 49.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bozulması istenen karar, usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile bozulması istenen kararın onanmasına 30.11.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.