Danıştay Kararı 1. Daire 2007/792 E. 2007/1171 K. 17.10.2007 T.

1. Daire         2007/792 E.  ,  2007/1171 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2007/792
Karar No : 2007/1171

K A R A R
Hakkında Soruşturma
İzni İstenenler :
1- … – … İli, … Belediyesi Başkanı
2- Diğer Belediye Görevlileri

İtiraz Edilen Karar : Hakkında soruşturma izni istenenler için şikayetin işleme konulmamasına ilişkin İçişleri Bakanının … günlü, İNS:06…. sayılı kararı

Karara İtiraz Eden : Şikayetçi …

Soruşturulacak Eylem : Şikayetçiye ait … İlçesi, … Mahallesi, No:… … Apt. … numaralı daire ile bu apartmandaki diğer daireler için birbirinden farklı su abonelikleri tesis ederek, aynı durumdaki aboneler arasında eşitsizlik yaratmak, şikayetçinin fazla su ücreti ödemesine neden olmak, mevzuata aykırı olarak bazı abonelere ücretsiz veya indirimli su hizmeti sunmak, 4736, 5035 ve 5491 sayılı Kanunlara aykırı olarak ve her abone için farklı oranlar uygulayarak çevre temizlik vergisi, atıksu ücreti, katı atık toplama ücreti adı altında ücretler tahsil etmek.

Eylem Tarihi : 2005 Yılı ve devamı

İçişleri Bakanlığının … günlü ve … sayılı yazısı ile gönderilen dosya, İçişleri Bakanı tarafından verilen … günlü, İNS:06…. sayılı şikayetin işleme konulmaması kararı ve bu karara yapılan itiraz, Tetkik Hakimi …’nun açıklamaları dinlendikten sonra, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca incelendi;

Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında; bu Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikayetlerin soyut ve genel nitelikte olmamasının, ihbar veya şikayetlerde kişi ve/veya olay belirtilmesinin zorunlu olduğu, iddiaların da ciddi bulgu ve belgelere dayanması gerektiği, bu hükme aykırı bulunan ihbar ve şikayetlerin, Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmayacağı ve durumun ihbar veya şikayette bulunana bildirileceği, aynı Kanunun 5 inci maddesinde ise izin vermeye yetkili merciin, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini bizzat veya yukarıdaki maddede yazılı şekilde öğrendiğinde bir ön inceleme başlatacağı hükme bağlanmıştır.
Yine aynı kanununun 9 uncu maddesinde yetkili merciin vermiş olduğu kararlara karşı itirazın hangi makamlara yapıldığı belirtilerek bu mercilerce verilen kararların kesin olduğu ifade edilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, şikayetçinin İçişleri Bakanlığına ve … Valiliğine verdiği 5.9.2006 günlü dilekçelerde, … Belediyesince su kullanım miktarının ve su ücretlerinin tespitinde keyfi davranıldığını, belde halkı arasında siyasi kayırmacılık yapılarak benzer durumdaki aboneler arasında eşitsizlik yaratıldığı, 5035 sayılı Kanun uyarınca tahsiline imkan bulunmayan atıksu bedelinin tahsiline devam edilerek Belediyeye haksız kazanç sağlandığı, 4736 sayılı Kanuna aykırı olarak bazı abonelere ücretsiz veya indirimli su verildiği, kullanılan miktarlara farklı oranlar uygulandığı, çevre temizlik vergisi, atıksu ücreti, katı atık toplama ücreti adı altında yasal dayanağı olmayan ücretlerin tahsil edildiği, Belediye’de Şef olan Cengiz Taşdelen’in abone belgeleri üzerinde keyfi olarak tahrifat yaptığının öne sürülmesi nedeniyle Balıkesir Valiliğince şikayetle ilgili yaptırılan araştırmada, Erdek Belediye Meclisinin 10.3.2005 günlü, 16 sayılı kararıyla belirlenen tarifeler uyarınca su ücretlerinin tahsil edildiği, aynı beldede farklı abonelikler tesis edilerek su ücreti tahsil edilmesinin hukuka aykırı olmadığına ilişkin yargı kararları bulunduğu, şikayetçinin dairesinin sehven konut olarak kaydedildiğinin farkedilmesi üzerine rızası alınarak sayfiye evi şeklinde değiştirildiği, bu nedenle evrakta tahrifat yapıldığı iddiasının doğru olmadığının tespit edilmesi üzerine, İçişleri Bakanı tarafından … günlü, İNS:… sayılı şikayetin işleme konulmaması kararı verildiği, bu karara şikayetçi … tarafından yapılan itiraz sonucunda Dairemizin 14.3.2007 günlü, E:2007/175, K:20007/296 sayılı kararıyla; konuyla ilgili somut iddiaların ve delillerin yeterince araştırılmadığı, ayrıca şikayetçinin Belediye’de Şef olan …’den ve hukuka aykırı olarak hazırlanan tarifeyi kabul eden Belediye Meclis üyelerinden şikayetçi olduğunu belirtmesine rağmen, itiraza konu kararda bu kişilerden bahsedilmeyerek “diğer belediye görevlileri” ifadesinin kullanıldığı, su ücret tarifesiyle ilgili yargı kararlarının şikayet edilen dönemleri kapsayıp kapsamadığının dikkate alınmadığı yolundaki iddialar da dahil olmak üzere araştırmanın eksik yapıldığı belirtilmek suretiyle şikayetin işleme konulmaması kararına yapılan itiraz kabul edilerek kararın kaldırılmasına karar verildiği, ancak İçişleri Bakanlığınca, Dairemiz kararının gerekleri yerine getirilmeden verilen şikayetin işleme konulmamasına ilişkin … günlü, İNS:… sayılı kararda, dosyada belirtilen hususların idari yargı mercilerinde dava konusu edilebilecek nitelikteki iddiaları ihtiva etmesi nedeniyle İçişleri Bakanlığının 16.1.2003 günlü, 380 sayılı genelgesi uyarınca yapılacak herhangi bir işlemin bulunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Dairemizce 4483 sayılı kanun kapsamında verilen kararlar kesin niteliktedir ve ilgili makamlarca bu kararların uygulanması hukuk devletinin bir gereğidir. Bu kanun kapsamında şikayet konusu edilen hukuka aykırı eylem ve işlemlerin, idari veya adli yargıda dava konusu olabilecek nitelikte bulunması bu hukuka aykırı davranışları gerçekleştirenler bakımından ceza hukuku yönünden ayrıca ceza soruşturması yapılmasına engel teşkil etmeyeceği kuşkusuzdur. Nitekim Türk ceza hukukunda suç; bir eylemin ya da eylemsizliğin ortaya koyduğu neticenin kanun tarafından suç olarak tanımlanması sonucunda oluşmakta ve hukuka aykırı davranışları da içinde barındırmaktadır. Bu nedenle 4483 sayılı Kanun kapsamında ön incelemeyi gerektiren bir hukuka aykırılığın idari davaya da konu olabilmesi, bu hukuka aykırı davranış nedeniyle oluşan suçtan dolayı kanun kapsamındaki kişiler hakkında soruşturma yapılmasına engel teşkil etmez. Kaldı ki 4483 sayılı Kanunun yukarda belirtilen hükümlerinde, ön inceleme yapabilmesi için ihbar ve şikayetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, iddiaların da ciddi bulgu ve belgelere dayanması yeterli görülmektedir.
Diğer taraftan, Yürütme organının, bir kanuna dayanmak ve kanunlara uygun olmak şartıyla yaptığı düzenlemelerden biri olan genelgeler, yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında yol göstermek, herhangi bir konuyu aydınlatmak, dikkat çekmek üzere ilgili idari makamlara gönderilen yazılardır. Ancak genelgelerde kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine aykırı düşen veya yargı mercilerinin kararlarıyla örtüşmeyen uygulamalara esas olacak şekilde açıklamalar yapılması ve bu tür genelgelere dayanılarak 4483 sayılı Kanunun açık ve amir hükümlerine aykırı kararlar alınması hukuk devletinin gerekleriyle bağdaşmamakta ve yetkili mercilere iletilen suç ihbar ve şikayetleri ile şüpheliler hakkında ceza soruşturması usulüne ilişkin Yasa hükümlerinin uygulanmasının engellenmesi sonucu yaratmaktadır.
Açıklanan nedenlerle itirazın kabulü ile İçişleri Bakanı tarafından şikayetin işleme konulmamasına ilişkin olarak verilen … günlü, İNS:… sayılı kararın kaldırılmasına; şikayetçinin şikayet ve Dairemize verdiği itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü somut iddiaların ve bu iddialarla ilgili olarak belirttiği kişilerin ve ayrıca isnad edilen eylemlerle illiyet bağı bulunan diğer görevlilerin isim ve görev yerleri itibariyle belirlenmesi suretiyle ilgililer hakkında ön inceleme yaptırılması, bu ön inceleme raporu da gözönünde bulundurulmak suretiyle soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin bir kararın tesis edilmesi, verilecek kararın türüne göre gerekli yazılı bildirimlerin yapılması, tesis edilen karara karşı itirazda bulunulması durumunda yazılı bildirimlere ilişkin günlü ve imzalı bildirim alındıları ile itiraz dilekçelerinin de eklenerek Dairemize gönderilmesi için, dosyanın İçişleri Bakanlığına, kararın bir örneğinin şikayetçiye gönderilmesine 17.10.2007 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

K A R Ş I O Y

4483 sayılı Kanunda, Cumhuriyet başsavcılarının veya yetkili merciin işleme koymama kararlarına karşı itiraz edilebileceği yönünde bir hükme yer verilmemesi nedeniyle, İçişleri Bakanınca … günlü, İNS:… sayılı şikayetin işleme konulmaması kararına yapılan itirazın incelenmeksizin reddi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.