Danıştay Kararı 1. Daire 2007/229 E. 2007/288 K. 13.03.2007 T.

1. Daire         2007/229 E.  ,  2007/288 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2007/229
Karar No : 2007/288

K A R A R

… İdare Mahkemesi Başkanlığının … günlü yazısı ve eki anılan Mahkemenin … günlü, E:…, K:… sayılı görev ret kararı uyarınca Dairemize gönderilen dosya, bu dosya içerisinde bulunan ve İçişleri Bakanının kısmen soruşturma izni verilmesine kısmen soruşturma izni verilmemesine ilişkin … günlü, … sayılı kararı Tetkik Hakimi …’in açıklamaları dinlendikten sonra, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun uyarınca incelendi;
Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
Dosyanın incelenmesinden, … İli, … Belediyesi Başkanı … İmar İşleri Müdür Vekili … ve Mimar … hakkında imar planına aykırı kat yüksekliği içeren yapı ruhsatı düzenlemek eyleminden dolayı İçişleri Bakanının … günlü, … sayılı kısmen soruşturma izni verilmesine kısmen soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararının iptali istemiyle adı geçenler tarafından … tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesinde kayda giren dilekçe ile … Nöbetçi İdare Mahkemesinde iptal davası açıldığı, başvurma ve karar harçlarının alındığı dosyanın … İdare Mahkemesinin E:… sayısına kaydedildiği, 4483 sayılı Yasanın 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası hükmüne yer verilerek, uyuşmazlığın İçişleri Bakanlığınca verilen soruşturma izni verilmesine ilişkin karara yapılan itirazdan kaynaklandığı ve bu itirazın Danıştay Birinci Dairesince incelenebileceği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, dosyanın itirazı incelemekle görevli Danıştay Birinci Dairesine gönderilmesine 22.12.2006 gününde K: 2006/58 sayı ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
2575 sayılı Danıştay Kanununun 41 inci maddesinde, idari işlere ilişkin idari uyuşmazlıklar ve görevlerin, Birinci Daire ve İdari İşler Kurulunda görüleceği, 42 nci maddesinin (k) bendinde, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanmalarına ilişkin mevzuat uyarınca görülecek işlerin Danıştay Birinci Dairesince inceleneceği ve karara bağlanacağı, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinde, idare mahkemelerinin; vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki iptal davalarını çözümleyeceği belirtilmiş, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2 nci maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davaların iptal davaları olduğu, aynı Kanunun 14 üncü maddesinde, idare mahkemesinde kaydolunan dilekçelerin bir üye tarafından, (a) görev ve yetki, (b) idari merci tecavüzü, (c) ehliyet, (d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, (e) süre aşımı, (f) husumet, (g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırayla inceleneceği, 15 inci maddesinin (a) bendinde ise, Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince, idari yargının görevli olduğu konularda görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümlere göre, Danıştay dava dairelerinin veya idare mahkemelerinin, başvurma ve karar harçları alınmış, esas numarası ile kayıtlarına girmiş ve iptal davası olarak açılmış davalarda görev veya yetki yönünden bir karar verilmesi gerekiyorsa bu davaya bakmakla görevli mahkemeyi de belirleyerek dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine ve davanın görev veya yetki yönünden reddine şeklinde bir karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemenin görevli veya yetkili mahkemeyi belirlerken öncelikle belirleyeceği merciin, idari davalara bakmakla görevli, yargısal görev ifa eden mahkemeler olması zorunludur. Aksi taktirde idare mahkemelerinin, mahkeme niteliği olmayan, yargısal görevi bulunmayan idari mercilerle de görev uyuşmazlığı çıkarabilmesi sözkonusu hale gelir ki bunun yargılama usulü hukuku bakımından kabul edilebilir bir yanı bulunmamaktadır.
4483 Sayılı Yasa hükümlerine göre yetkili merci tarafından verilmiş bulunan kısmen soruşturma izni verilmesine ilişkin kararın bir idari işlem olarak nitelendirilmesi suretiyle ipali istemiyle idare mahkemesinde açılmış iptal davası bulunduğuna ve iptal davalarını çözümleme görevi idare mahkemelerine verilmiş olduğuna göre, bu davada idare mahkemesinin görevli olduğu hususunun gözardı edilmemesi, ayrıca dava konusu edilen işlemin iptal davasına konu olabilecek idari bir işlem niteliğinde olup olmadığı, diğer bir ifadeyle bu işlemin iptali isteminde idari yargının görevli olup olmadığı hususunun öncelikle irdelenmesi gerekirken, yargısal görevi bulunmayan Danıştay Birinci Dairesinin görevli merci olarak gösterilmesi suretiyle dava dosyasının Dairemize göndermesine yasal olanak bulunmadığı açıktır.
…, … ve …’in haklarında isnad edilen eylem nedeniyle kısmen soruşturma izni verilmesine ilişkin İçişleri Bakanının … gün ve … sayılı kararının iptali istemiyle … İdare Mahkemesinde dava açtığı, Mahkemece, yargısal görevi bulunmayan ve Danıştayın idari dairesi olarak görev yapan Dairemizle görev uyuşmazlığı çıkartılmasına yasal olanak bulunmadığı gözönüne alınmadan, davanın görev yönünden reddine karar verildiği ve dava dosyasının Dairemize gönderildiği anlaşıldığından, Dairemizce herhangi bir işlem yapılmasına olanak bulunmayan dava dosyasının gereği yapılmak üzere … İdare Mahkemesine iadesine, kararın birer örneğinin …, … ve …’e bir örneğinin de İçişleri Bakanlığına gönderilmesine 13.3.2007gününde oyçokluğuyla karar verildi.

K A R Ş I O Y

4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinde soruşturma izni vermeye yetkili merciler sayılmış aynı Yasanın 9 uncu maddesinde yetkili merciin kararlarına karşı itiraz yolu düzenlenmiş, kimlerin itiraz edebilecekleri sayılmış, itiraza bakmakla izin veren yetkili merciie göre Danıştayın ilgili Dairesinin ve Bölge İdare Mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş ancak itiraz dilekçelerinin hangi mercilere verilmesi gerektiği konusunda açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bu konuda açık bir düzenleme olmaması nedeniyle oluşan boşluk, uygulamada adli yargı mercilerine, Kaymakamlıklara, Valiliklere veya İçişleri Bakanlığına verilen itiraz dilekçelerinin itiraza bakmakla görevli Danıştay ve Bölge İdare Mahkemelerine doğrudan verilmiş dilekçeler gibi değerlendirilerek karara bağlanmasıyla içtihat yoluyla doldurulmuştur. Uyuşmazlığa konu olayda, … Belediye Başkanı …, İmar Müdür Vekili … ve Mimar … tarafından ortak imzayla … Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına sunulmak üzere … Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıçlığına verilen dilekçede idari kararın iptali, dava ve davalı terimleri kullanılmış ise de soruşturma izni verilmesi kararına itiraz edildiği de belirtildiğinden, ilgililerin haklarında soruşturma izni verilmesi yolundaki İçişleri Bakanlığı kararına itiraz etme amacında oldukları, özünde soruşturma izni verilmesi kararlarının özel yasayla itiraz usulü düzenlenmiş olması nedeniyle iptal davasına konu olabilecek idari işlem niteliğini taşımadıkları, Asliye Hukuk Mahkemesine, İdare Mahkemesine gönderilmek üzere verilen itiraz dilekçelerinin yalnızca harçlandırılmış olmaları nedeniyle idari dava olarak kabul edilmeleri ve itiraza bakmakla görevli mercilere iletilmemeleri durumunda ilgililerin itiraz haklarının kullanılamaması sonucunu doğuracağı açık olduğundan, … İdare Mahkemesinin görev ret kararıyla Dairemize ilettiği itirazın esastan görüşülerek karara bağlanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyım.