Danıştay Kararı 1. Daire 2006/52 E. 2006/166 K. 09.02.2006 T.

1. Daire         2006/52 E.  ,  2006/166 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2006/52
Karar No : 2006/166

K A R A R

Hakkında Soruşturma
İzni İstenenler :
1- … – … İli, … Belediyesi Başkanı
2- Diğer Belediye görevlileri

İtiraz Edilen Karar : Hakkında soruşturma izni istenenler için şikayetin işleme konulmamasına ilişkin İçişleri Bakanının 28.7.2005 günlü, … sayılı kararı

Karara İtiraz Eden : Şikayetçi …

Soruşturulacak Eylem : … İlçesi … Mahallesi, … Sokak ile …Sokak arasında ve … Camii arkasında imar planında öngörülen yolu açmamak, buradaki taşınmazları kamulaştırmamak ve yıkılması gereken otoparkı yıkmamak

Eylem Tarihi : 2000- 2004 Yılları

İçişleri Bakanlığının 31.1.2006 günlü, 782 sayılı yazısı ile gönderilen dosya İçişleri Bakanı tarafından verilen 28.7.2005 günlü, 4154 sayılı şikayetin işleme konulmaması kararı ile bu karara yapılan itiraz, Tetkik Hakimi …’ın açıklamaları dinlendikten sonra, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca incelendi;

Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında; Cumhuriyet başsavcılıkları ile izin vermeye yetkili merciler ihbar ve şikayetler konusunda daha önce sonuçlandırılmış bir ön inceleme olması halinde müracaatı işleme koymazlar. Ancak ihbar ve şikayet eden kişilerin konu ile ilgili olarak daha önceki ön incelemenin neticesini etkileyecek yeni belge sunması halinde müracaatı işleme koyabilirler., hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, … Mahallesi … Sokak … pafta, … ada, … parsel sayılı yerde bulunan ve otopark olarak kullanılan taşınmazın yıkımını gerçekleştirmemek ve binanın üzerinde bulunan yolun açılmasını sağlamamak iddiasını da içeren şikayetçi başvurusu üzerine düzenlenen 25.5.2001 günlü, 143/26 sayılı ön inceleme raporuna göre bu iddia konusu ile ilgili olarak İçişleri Bakanı tarafından 28.5.2001 günlü, 2001/358 sayılı soruşturma izni verilmemesine ilişkin karar verildiği, aynı Yetkili Merci kararının soruşturma izni verilmesine ilişkin kısmına itiraz edilmemesi sonucunda dosyanın … Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, anılan Savcılığın 11.4.2002 günlü, Hz.No: …, K: …sayılı kararında hakkında soruşturma izni verilen …Belediyesi eski Başkanı … hakkında 4616 sayılı Kanunun 1/4 maddesine göre kamu davasının açılmasının ertelenmesine, soruşturma izni verilmeyen … Belediyesi Başkanı … ve Belediyenin diğer görevlileri hakkında hazırlık soruşturması yapılmasına mahal olmadığına karar verildiği, soruşturma izni verilmemesine ilişkin Yetkili Merci kararına şikayetçi ve yetkili Cumhuriyet Başsavcılığınca itirazda bulunulmaması üzerine şikayetçi iddiasının bu şekilde sonuçlandırıldığı,
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin 20.12.2000 günlü, 8411 sayılı yazısı ekindeki şikayet dilekçesinde, … Mahallesi, … Sokakta bulunan taşınmazların kamulaştırılmadığı, yıktırılmadığı ve yolun açılmadığının iddia edildiği, İçişleri Bakanlığınca görevlendirilen Mülkiye Müfettişi tarafından düzenlenen 16.4.2001 günlü raporda, emlak değerlerinin yüksek olduğu İlçede kamulaştırmaların parasal açıdan güçlük arzettiği, mali imkansızlık nedeniyle imar planındaki yolların açılamadığının belirtildiği, İçişleri Bakanı tarafından da … Belediyesi Başkanları …, … ve … haklarındaki şikayetin işleme konulmamasına ilişkin 9.2.2002 günlü, İNS:… sayılı karar verildiği,
Şikayetçinin aynı konudaki iddialarını içeren 4.8.2004 günlü dilekçesi üzerinde İçişleri Bakanı tarafından … Belediyesi Başkanı … ve Belediyenin diğer görevlileri hakkında şikayetin işleme konulmamasına ilişkin 28.7.2005 günlü, 4154 sayılı karar verildiği, kararın kaldırılması ve ön inceleme yaptırılması gerektiği belirtilerek anılan Yetkili Merci kararına şikayetçi tarafından itiraz edilmesi üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
Şikayetçinin aynı konudaki ilk başvurusu üzerine ön inceleme yapılarak Yetkili Merci tarafından soruşturma izni verilmemesine karar verildiği, ikinci başvurusu üzerine Yetkili Merci tarafından şikayetin işleme konulmamasına karar verildiği, son başvurusu üzerine de itiraza konu edilen şikayetin işleme konulmamasına ilişkin kararın tesis edildiği görülmüştür.
Bu durumda görevin kötüye kullanıldığı ve ihmal edildiği iddiasıyla … Belediyesi Başkanı ve diğer Belediye görevlileri hakkında yapılan şikayetin, anılan 5 inci madde hükmü uyarınca aynı konuda daha önce sonuçlandırılmış bir ön inceleme bulunması, bu ön
incelemenin sonucunu etkileyecek yeni belge de sunulmaması nedeniyle İçişleri Bakanınca verilen 28.7.2005 günlü, 4154 sayılı işleme konulmama kararına yapılan şikayetçi itirazının reddine, dosyanın İçişleri Bakanlığına, kararın bir örneğinin şikayetçiye gönderilmesine 9.2.2006 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

K A R Ş I O Y

4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde, Cumhuriyet başsavcıları, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin bu kanun kapsamına giren suçlarına ilişkin bir ihbar veya şikayet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde ihbar veya şikayetin, soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikayette kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanması şartlarını taşıdığını belirlemeleri durumunda, yetkili merciden soruşturma izni isteyecekleri; ihbar veya şikayetin, Kanunla belirtilen şartları taşımadığını saptamaları durumunda ise, bu ihbar veya şikayeti işleme koymayacakları hükme bağlanmıştır.
Cumhuriyet başsavcılıklarınca yetkili merciden soruşturma izni istenmesi durumunda, izin vermeye yetkili mercilerin, bu istemleri 4483 sayılı Kanun çerçevesinde yerine getirmeleri, bir başka anlatımla ön inceleme raporu düzenlenerek sonucuna göre soruşturma izni verilmesi veya soruşturma izni verilmemesi şeklinde bir karar vermeleri zorunludur.
4483 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan “…..evrakın bir örneğini ilgili makama göndererek soruşturma izni isterler.” emredici hükmünden de bunun anlaşılması gerektiği, ihbar veya şikayetlerin takipsiz kalmamasını sağlamakla görevli ve sorumlu Cumhuriyet başsavcılarının soruşturma izni isteme taleplerini sonuçsuz bırakacak şekilde “şikayetin işleme konulmaması” kararı verilmesi durumunda da izin vermeye yetkili merciin cezai sorumluluğunun söz konusu olacağı kanaatindeyim.
4483 sayılı Kanunda, Cumhuriyet başsavcılarının veya yetkili merciin “işleme koymama” kararlarına karşı itiraz edilebileceği yönünde bir hükme yer verilmemiş, sadece ihbar ve şikayette bulunana bildirilmesi kural olarak belirlenmiştir.
Yetkili mercilerin de, doğrudan kendilerine intikal eden ihbar veya şikayetleri, yukarıda belirtilen şartları taşımamaları durumunda işleme koymama yetkileri bulunmaktadır. Yetkili merciler tarafından verilen işleme koymama kararlarına karşı Danıştay veya bölge idare mahkemeleri nezdinde itiraz edilebileceği yönünde bir düzenlemeye Kanunda yer verilmediğinden işleme koymama kararları, suç işleyen memurlar veya diğer kamu görevlilerinin korunup kollanması amacıyla kullanılan bir yol olması endişesini gündeme getirmekte ise de, 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun “İhbar ve şikayet” başlıklı 158 inci maddesinin 4 üncü fıkrası ile; “Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle, ilgili kurum veya kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikayet, gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir” hükmü getirilmiştir. Bu hükme göre yetkili merciler, bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı suçlarla ilgili ihbar ve şikayetler üzerine ön inceleme başlatsalar da, başlatmayıp işleme koymasalar da bu ihbar veya şikayetleri, ilgili Cumhuriyet
başsavcılıklarına göndermek zorundadırlar. Hükmün getiriliş amacının da, madde gerekçesinde ; ” kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan ihbar ve şikayetlerin, takipsiz kalmaması için Cumhuriyet başsavcılığına intikalini sağlamak” olduğu açıklamasına yer verilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılarının da bu ihbar veya şikayetlerin takipsiz kalmaması için 4483 sayılı Kanundan kaynaklanan yetkilerini kullanacakları açıktır.
Bu nedenlerle, Kanunda itiraz yolu öngörülmeyen yetkili mercilerce verilen “şikayetin işleme konulmaması” kararlarına yapılan itirazın incelenmeksizin reddi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.