Danıştay Kararı 1. Daire 2004/15 E. 2004/22 K. 02.03.2004 T.

1. Daire         2004/15 E.  ,  2004/22 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/15
Karar No : 2004/22

Belediye meclisinin birbirini izleyen üç toplantısına mazeretsiz katılmadıkları gerekçesi ile beş meclis üyesinin üyelikten istifa etmiş sayılmasına ilişkin … Belediye Meclisinin 30.10.2003 günlü, … sayılı kararının, üç meclis üyesi tarafından 1580 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesi uyarınca iptali istemini içeren ve İçişleri Bakanlığının 30.1.2004 günlü, 57095 sayılı yazısının ekinde gönderilen dilekçelerden, … Belediye Meclisi Üyeleri … ve …’ün aynı içerikli 4.11.2003 günlü itiraz dilekçelerinde aynen:
“AÇIKLAMALAR :
1- Ben … Belediye Meclis üyeliğini sürdürmekteyim. … Belediye Meclisinin birbirini izleyen üç toplantıya katılmadığım gerekçesi ile 1580 sayılı Belediye Kanununun 69. maddesi uyarınca üyelikten çekilmiş sayılmama ilişkin 30.10.2003 tarih, 17/297 sayılı Belediye Meclis Kararı usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile itiraz etmekteyim.
2- Daha önce … saflarında bulunup, sonradan istifa ederek bağımsız bir grup olduğumuz ve birlikte hareket ettiğimizi her fırsatta dile getirmemize ve daha önceden Belediye Meclis Üyeleri ve yakınlarına yapılan ihalelere katılıp katılmadıklarını 09.06.2003 tarihindeki toplantıda sormamız ve bu soruların cevapsız kalması üzerine, tarafımıza böyle bir oyun oynandığı kanısındayız.
3- Geçmiş dönemlerde Belediye Başkanı da dahil bazı Meclis Üyelerinin aynı toplantı döneminde, üç defadan fazla üst üste Meclis Toplantılarına sözlü yada yazılı hiçbir mazeret bildirmeden katılmadıkları tutanaklarda sabit iken, bizler mazeret bildirdiğimiz halde üyeliğimizin düşürülmesine karar verilmesi hukukun çiğnendiğinin göstergesidir. Böyle bir uygulamaya maruz kalmamız, Meclisin ve Sayın Başkanın yasaya aykırı davranışlar sergilediğini göstermektedir.
4- 1580 sayılı Belediye Kanununun 69. maddesi birbirini takip eden 3 toplantıda özürsüz olarak bulunmayan üyenin Meclis Kararı ile istifa etmiş sayılacağını hükme bağlamıştır. … Belediye Meclisinin Ekim 2003 dönemine ait olağan toplantısının ilan edilerek hangi gün başlayacağı belirtilmiştir. Ancak sonraki toplantılar ilan edilmemiştir.
5- Belediye Meclisinin 30.10.2003 tarih … sayılı benimle ilgili kararında;
“Meclis Üyesi (…) …’ün 01.10.2003- 03.10.2003 ve 15.10.2003 tarihli üç meclis toplantısına üst üste gelmemesi nedeni ile Meclis Üyeliğinden müstafi addolunmasına karar verilmiştir.”
denilerek meclis üyeliğinden müstafi sayılmamıza karar verilmiştir.
Dikkat edilirse, aynı kararda 03.10.2003 tarihli toplantıya sözlü mazeretin meclis Üyesi … tarafından dile getirildiği ve keza, 15.10.2003 tarihli toplantıda meclis üyeleri …, … ve …’ün ortaklaşa imzaladıkları mazeret dilekçesinin verildiği açık olarak anlaşılmaktadır. İşin ilginç yanı, şimdiye kadar şifahi yada yazılı hiçbir mazeret dilekçesi oylanmadığı halde, 15.10.2003 tarihinde verilen mazeret dilekçesinin 30.10.2003 tarihinde oylanarak reddedilmesi gerçekten ilginçtir.
Olayın diğer bir ilginç yanı ise, 15.10.2003 tarihindeki toplantı için ortaklaşa verilen mazeret dilekçesinin 15.10.2003 tarihindeki toplantıda oylanmayarak bir sonraki 30.10.2003 tarihindeki son toplantıda oylanmasıdır. Mazeret dilekçeleri verildiği toplantılar için geçerlidir ve aynı anda karar vermek gerekmektedir. 30.10.2003 tarihinde verilen ret kararı usul ve yasaya da aykırıdır.
6- Belediye Meclisinin Ekim 2003 olağan toplantılarını sırası ile inceleyelim.
01.10.2003 tarihinde yapılan 1. toplantıya mazeretsiz olarak katılmadım.
03.10.2003 tarihinde yapılan 2. toplantıya … ile …’ün mazeretleri sözlü olarak Belediye Meclis Üyesi … tarafından Belediye Meclisinde dile getirilmiştir. … bu toplantıya bizzat katılmış ve mazeretleri bizzat belirtilmiştir. Nitekim Belediye Meclis tutanaklarında bu hususa yer verilmiştir.
15.10.2003 tarihinde yapılan üçüncü toplantıda üç kişinin ortak imzaladığı, yazılı mazeret dilekçesi verilmiş ve Yazı İşleri Müdürlüğüne gönderilmiştir. Bu mazeret dilekçesinin altında …, … ve …’in imzaları bulunmaktadır. 15.10.2003 tarihi için verilen mazeret dilekçesi, meclis günlerinde okunmuştur. Ancak oylanmamıştır.
30.10.2003 tarihinde yapılan dördüncü toplantıda, 15.10.2003 tarihindeki oturum için verilen mazeret dilekçemiz okunmuş, Belediye Başkanının “mazeretin kişisel olması, üç imzalı dilekçe verilmesinin kendisine göre mantıklı olmadığı, ortak mazeretin olmayacağı” şeklinde konuşarak oyunun rengini beyan etmiş ve arkasından oylama yapmıştır.
Böylece, 1580 sayılı Belediye Kanununun 69. maddesi uyarınca 3 toplantıya özürsüz olarak katılmadığım gerekçesi ile Belediye Meclis Üyeliğimin düşmesine karar verilmiştir. Verilen bu karar, 01.11.2003 tarihinde Yerel Basında yayınlanmıştır. Tarafıma gönderilen … Belediye Başkanlığının yazısında, 01.10.2003 tarihli, 03.10.2003 tarihli toplantılara katılmadığım, 15.10.2003 tarihli Meclis Oturumuna katılamayacağımı belirten mazeret dilekçemin reddedilerek Meclis Üyeliğinden müstafi sayıldığıma ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır. Oysaki, aynı yazının 1. paragrafında 1580 sayılı kanunun 69. maddesine istinaden birbirine müteakip 3 toplantıda bila mazeret içtimalarda hazır bulunmayan Meclis Üyesi 4. toplantıda Meclis Kararı ile müstafi addolunur denildiği belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, müstafi sayılmak için Meclis Üyesinin birbirini takip eden 3 toplantıya özürsüz, mazeretsiz olarak katılmaması, 4. toplantıya da katılmayarak müstafi sayılması mümkündür. Oysaki, Belediye Meclisinin Ekim 2003 toplantısı toplam 4 taplantıdır. 03.10.2003 tarihindeki 2. toplantıda mazeretimi şifahi olarak … dile getirmiştir. 15.10.2003 tarihinde yapılan 3. toplantıda mazeret dilekçesi yazılı olarak verilmiştir. Dolayısıyla, üst üste 3 toplantıya mazeretsiz katılmama kesinlikle söz konusu değildir. Meclisin vermiş olduğu karar tamamen usul ve yasaya aykırıdır.
7- Nitekim, Belediye Meclisinin 30 Ekim 2003 tarihli tutanakları incelendiğinde, Bağımsız Meclis Üyeleri … ve …’ün 03.10.2003 tarihindeki toplantı için sözlü mazeretlerini yine Belediye Meclis Üyesi … kanalı ile beyan edildiği, keza Belediye Meclis Üyeleri …, … ve …’ün ortaklaşa imzaladıkları mazeret dilekçesi ile 15.10.2003 tarihindeki oturuma mazeretleri gereği katılamayacaklarının belirtildiği çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
8- Belediye Başkanının “ortak mazeret olmaz” diyerek, önceden oyunu beyan etmesi ve arkasından oylamaya geçmesi teamüllere aykırıdır. Çünkü, … Belediye Meclisinin bugüne kadar gelen toplantılarında hiçbir şifahi yada yazılı mazeret dilekçesi oylanmamıştır. Burada, Belediye Başkanının bize karşı duyduğu rahatsızlık yansıtılmak istenmektedir. Ayrıca, 1580 sayılı Belediye Kanununda mazeret dilekçelerinin ayrı ayrı verilmesini gerektirecek, yada ortaklaşa verilmemesini gerektirecek amir bir hüküm yoktur. Marezer dilekçesi 1580 sayılı kanunda şekle tabi tutulmamıştır. Mazeret dilekçesi şifahi yada yazılı olabilir. Mazeret dilekçesini şekle tabi tutmayan kanun, ortaklaşa verilen mazeret dilekçesinin geçersiz olduğunu göstermemiştir. Ortak mazeret dilekçesinin verilemeyeceği sadece sayın Belediye Başkanının kişisel düşüncesidir. Bu düşüncenin kabul edilmesi çağ dışı olup, hukuka uygun değildir.
9- Danıştay 3. Dairesinin 1970/7 E.1970/16 K. sayılı ilamı;
“Toplantı gündeminin ilan ve üyelere tebliğ edilmiş olması gerekir.”
Danıştay 3. Dairesinin 31.05.1967 tarihli, 1967/223 E. 1967/245 K. sayılı ilamında;
“Mazeretini belgeleyen üyenin, üyelikten düşürülmesi caiz değildir.”
Danıştay 3. Dairesinin 1977/1123, E.1977/1049 K. sayılı ilamı;
“Özür Meclise bildirilmelidir.”
10- Yukarıdaki açıklama ve Danıştay kararlarından da anlaşılacağı gibi;
03.10.2003 tarihindeki yapılan toplantıya şifahi mazeretimizin … tarafından bildirildiği,
15.10.2003 tarihindeki yapılan toplantıya ortaklaşa mazeret dilekçesinin verildiği, tutanaklardan anlaşılmaktadır. Belediye Meclisinin toplantıları önceden ilan edilerek yapılması gerekir iken, toplantılarda bir sonraki toplantı tarihi tespit edildiğinden katılmayan üyenin haberi olmamaktadır. Tamamen ciddiyetten uzak yapılan bu toplantılarda, mazeret bildiren üyelerin hakları çiğnenmiştir.
11- Belediye Meclisine sunduğumuz 15.10.2003 tarihli yazılı mazeret dilekçesinin 3 kişi tarafından verilmiş olması, mazeretlerin ortak olduğunu göstermez. Mazeretlerin ayrı olması, ortak dilekçe verilmesini engellemez. Ortak verilen dilekçe ile mazeretin geçersiz olduğunu göstermez. Ortak dilekçenin veya mazeretlerin mantıksız olduğuna Belediye Başkanı karar veremez. Bu yönde oylamadan önce oyunun rengini belli edemez. Mazeret dilekçesi hangi toplantı için verilmiş ise, o toplantıda oylanmalı ve karar verilmelidir. Kaldı ki, 1580 sayılı kanunda, mazeret dilekçesi şekle tabi tutulmamıştır. Mazeretin Ortaklaşa dilekçe ile verilmesini engelleyen bir hüküm yoktur. Ortak mazeret dilekçesinin reddedilmesini gerektiren hiçbir Danıştay Kararı da yoktur. Ekim 2003 toplantısı topu topu 4 toplantıdan ibarettir. Toplantıların ikincisinde sözlü mazeret, üçüncüsünde ortak yazılı mazeret verilmiş olduğundan 1580 sayılı kanunun 69. maddesinde belirtilen üst üste üç toplantıya mazeretsiz katılmama olayı gerçekleşmemiştir. Belediye Meclisinin vermiş olduğu karar usul ve hukuka aykırı olduğundan karar iptal edilmeli, kaldırılmalıdır.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz üzere, Belediye Meclisinin 30.10.2003 tarih, 17/297 sayılı Belediye Meclis üyeliğimin düşürülmesine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile İTİRAZIMIN KABULÜNE, kararın yeniden gözden geçirilerek KALDIRILMASINA karar verilmesini, aksi takdirde yasal yollara müracaat edeceğimi saygılarımla arz ve talep ederim.”
…’un 13.11.2003 günlü itiraz dilekçesinde ise aynen:
” İ Z A H I : 1- Belediyeniz meclisince verilmiş bulunan 30.10.2003 tarihli ve 1580/69 sayılı kanun maddesine istinaden hakkımda verilmiş bulunan meclis kararında ve Belediyenizce tanzim edilmiş bulunan Meclis tutanağı elime geç geçmiş bulunduğunu ve 15.10.2003 tarih ve “ben o gün daimi encün toplantısında katılmadan önce, mağduriyet dilekçemin Meclis başkanlığına bildirdim, Başkan, Encümen sözünü ağzına almadan, meclis üyelerini yanılttığını, ve o. günkü toplantı tutanağında da Meclis kapısı önünde oturduğumu ve içeri girmediğimi belirtilmiş bulunmaktadır.
2- Bu suretle benim Meclis toplantının bulunduğu salonun kapısına kadar geldiğimi, fakat içeri giremediğimi, meclis kapısı önüne iskemle mi koymuşlar ki orada oturmuşum,
3- Belediye başkanı beni meclis dışı tutabilmesi için elinden geleni yaptığını, ve belediye meclis üyelerinin de yanıltıldığını bizzat belediye meclis üyeleri tarafından ifade edilmiş bulunmaktadır.
4- 9.9.2003 tarihinde Belediye başkanlığına dilekçe yazarak bilgi verdim, bundan rahatsız olamı ki beni meclis dışı tutabilmek için bu yöne teveccüh etmiş bulunduğunu ve bu durumu Aynısını 22.09.2003 tarihinde de Valilik makamına da dilekçe vermiştim. bu nedenle beni meclis dışı bırakmak için bu yöne gitmiştir. Oysa ekim 2003 ayında eşimin … hastahanesinde olduğunu ve (Raporlar da eklidir)
Ben hukuka güveniyorum, hakkımda yapılan ihraç kararına itiraz ediyorum, Saygılarımı sunarım. ” denilmektedir.

Gereği Görüşülüp Düşünüldü :
Belediye meclisinin birbirini izleyen üç toplantısına mazeretsiz katılmadıkları gerekçesi ile beş meclis üyesinin üyelikten istifa etmiş sayılmasına ilişkin … Belediye Meclisinin 30.10.2003 günlü, … sayılı kararının, 1580 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesi uyarınca alakadarlar tarafından iptali istenilmektedir.
1580 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesinde, aynı Kanunun 71 ve 72 nci maddelerinde yazılı hususlar dışındaki meclis kararlarının kesin olduğu, belediye başkanı veya alakadarlar tarafından bu kararların tebliğinden itibaren on gün içinde, il merkezi olmayan belediye meclisi kararlarına karşı valiliğe, il merkezi belediye meclisi kararlarına karşı da İçişleri Bakanlığına başvurularak itiraz edilebileceği, valiliğe yapılan itirazların kaymakamın görüşü alındıktan sonra il idare kurulunca, İçişleri Bakanlığına yapılan itirazların ise valinin görüşü alındıktan sonra Danıştay ilgili dairesince incelenip karara bağlanacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, …Belediye Meclisinin 2003 yılı Ekim ayı olağan toplantısına ait gündemin mahalli gazetede ilan edilmek ve meclis üyelerinin adreslerine posta ile gönderilmek suretiyle duyurulduğu, Meclisin 2003 yılı ekim ayında 1,3, 15 ve 30 ekim günlerinde dört toplantı yaptığı, meclis üyelerinden …, … ve …’un 01.10.2003 ve 03.10.2003 günlü toplantılara mazeretsiz olarak katılmadıkları, 15.10.2003 günlü üçüncü toplantı için de … ve … tarafından müşterek imzalı 15.10.2003 günlü, … tarafından imzalı 15.10.2003 günlü, belediye başkanlığına hitaben yazılan dilekçelerde mazeretleri nedeniyle 15.10.2003 günlü meclis toplantısına katılamayacaklarını bildirdikleri, toplantıya katılan meclis üyelerinden üçü tarafından imzalanan aynı tarihli dilekçe ile meclis başkanına başvurularak meclis çalışmalarına mazeretsiz katılmayan üyeler hakkında yasal işlem yapılmasının istenildiği, mazeret dilekçelerinin meclis başkanınca o günkü toplantıda meclise sunulmadığı, 30.10.2003 günlü toplantıda yapılan oylama sonucunda mazeretleri nedeniyle izinli sayılmalarına ilişkin talepleri reddedilen üyeler hakkında yasal işlem yapılması yönündeki istemin kabulüne ve bu suretle üst üste üç toplantıya katılmadıkları gerekçesiyle beş meclis üyesinin üyelikten istifa etmiş addolunmalarına karar verildiği, ilgililerin yukarıya aynen alınan itiraz dilekçelerinde ileri sürdükleri iddialarının dikkate alınması suretiyle 30.10.2003 günlü, …sayılı … Belediye Meclisi kararının 1580 sayılı Kanunun 73 üncü maddesine göre iptali istemiyle yaptıkları başvuruya ilişkin dosyanın İçişleri Bakanlığınca Danıştaya gönderildiği anlaşılmıştır.
1580 sayılı Belediye Kanununun 54-76 ncı maddelerinde belediye meclisinin toplantıları, görüşmeleri ve kararlarına ilişkin usul ve esaslara yer verilmiş, 69 uncu maddesinde, birbirini izleyen üç toplantı gününde mazeretsiz olarak toplantılarda bulunmayan üyenin meclis kararıyla istifa etmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 59 uncu maddesinin son fıkrasında yer alan “meclisin çalışma usulü İçişleri Bakanlığınca bir yönetmelikle tespit olunur” hükmüne dayanılarak 10.08.1930 günlü ve 9824 sayılı Kararname ile kabul edilerek yürürlüğe konulan Belediye Meclislerinin Çalışma Usulüne Dair Yönetmeliğin 8 inci maddesinde, meclise duyurulmak üzere verilmiş belge varsa gündemde yazılı maddelerin görüşülmesine başlanmazdan önce bunları başkanın meclise bildireceği, 9 uncu maddesinde, meclis başkanlığına hitaben verilmiş olan dilekçeleri başkanın kabul edeceği ve meclise vereceği belirtilmiştir.
Bu hükümlere göre, üyelerden her biri tarafından meclis başkanlığına hitaben verilmiş olan dilekçeler başkan tarafından meclise sunulur ve aynı oturumda oylamaya konulur. Birbirini izleyen üç toplantıda hazır bulunmayan belediye meclisi üyelerinin özürsüz olarak bu toplantılara katılmadıkları saptandıktan sonra üçüncü toplantıyı izleyen dördüncü toplantıda istifa etmiş sayılmalarına karar verilebilir. Meclis toplantılarına katılmayan üyelerden mazeret dilekçesi verenlerin mazeretlerinin kabul edilip edilmediğine ilişkin meclis kararlarının da, dilekçelerin meclis başkanlığına verildiği tarihteki oturumda maddelerin görüşülmesine başlamadan önce yapılacak oylama sonucunda alınması gerekir.
Bu kurala uyulmayarak, mazeret dilekçelerinin verildiği tarihteki oturumda, mazeretin kabul edilip edilmediğine ilişkin meclis iradesi belirlenmez ise, o oturumda meclis üyesinin mazeretsiz olarak toplantıya katılmadığı hususu askıda bırakılmış ve hukuki sonuç doğuracak bir tespit yapılmamış olur. Bu durumda, gündemdeki maddelerin görüşülmesine geçilmeden önce mazeretinin kabul edilmediğini öğrenebilme olanağına sahip olan ve derhal toplantıya katılarak müstafi duruma düşmek istemeyen meclis üyesinin bu hakkını kullanmasına ve ayrıca birbirini izleyen üç toplantı gününde mazeretsiz olarak toplantılarda bulunmama fiilinin gerçekleşmesine engel olunmuş olur.
Olayda, 15.10.2003 günlü belediye meclisi toplantısına katılamayacağını belirterek aynı gün dilekçe veren meclis üyelerinin dilekçelerinin, 15.10.2003 tarihli toplantıda maddelere geçilmeden önce görüşülmesi ve oylanması gerekirken, bir sonraki toplantı olan 30.10.2003 tarihinde görüşülerek mazeretlerinin kabul edilmediğine karar verilmesinde ve birbirini izleyen üç toplantı gününde mazeretsiz olarak toplantılarda bulunulmadığının kabulünde yukarıda yer alan hükümlere uyarlık bulunmadığı, dolayısıyla itiraz eden meclis üyelerinin birbirini izleyen iki toplantıya mazeretsiz katılmadığı sabit olmakla birlikte 15.10.2003 günündeki üçüncü toplantıya mazeretsiz katılmadıkları hakkında o toplantıda belirlenmiş bir meclis iradesinin varlığından söz etmek de mümkün bulunmamaktadır.
Bu durumda, 15.10.2003 günlü meclis toplantısı ile ilgili mazeret dilekçelerinin ait olduğu toplantıda görüşülmesi ve oylanması gerekirken daha sonraki bir tarihte görüşülmek suretiyle reddedilmesinde ve buna bağlı olarak da 1580 sayılı Kanunun 69 uncu maddesinde belirtilen birbirini izleyen üç meclis toplantısına mazeretsiz iştirak etmeme halinin gerçekleştiğinden bahisle itirazda bulunan meclis üyelerinin müstafi sayılmasına ilişkin belediye meclisi kararında hukuka uyarlık görülmediğinden itirazın kabulü ile … Belediye Meclisinin 30.10.2003 günlü 17/297 sayılı kararının, meclis üyeleri …, … ve …’un müstafi sayılmalarına ilişkin kısmının iptaline, dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 2.3.2004 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

A Z L I K O Y U

15.10.2003 günlü meclis toplantısı için mazeret dilekçesi vererek izinli sayılmalarını isteyen meclis üyelerinin bu taleplerinin 30.10.2003 günlü toplantıda görüşülerek karar verilmesi belediye meclisinin bu konudaki iradesini etkilemediği, dolayısıyla üyelerin müstafi sayılmalarına ilişkin işlemin iptalini gerektirecek nitelikte bulunmadığı sonucuna ulaşılmakla hukuka aykırı görülmeyen belediye meclis kararına yapılan itirazların reddi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.