Danıştay Kararı 1. Daire 2003/13 E. 2003/12 K. 30.01.2003 T.

1. Daire         2003/13 E.  ,  2003/12 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2003/13
Karar No : 2003/12

… Belediye Başkanının başkanlık görevinden düşürülmesi hakkında Danıştay Sekizinci Dairesince verilen karara yapılan itirazın Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca kabul edilerek kararın kaldırılması ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın Dairesine gönderilmesi karşısında, konu hakkında verilecek yeni karara kadar Belediye Başkanının göreve iadesi zorunluluğunun bulunup bulunmadığı konusunda düşülen duraksamanın giderilmesine yönelik istişari düşünce istemine ilişkin Başbakanlığın 17.1.2003 günlü, 352 sayılı yazısına ekli İçişleri Bakanlığının 14.1.2003 günlü ve 53136 sayılı yazısında aynen:
“… Belediye Başkanı …’e … Devlet Güvenlik Mahkemesinin … tarih ve K…. sayılı kararı ile TCK.nun 312/2. maddesi uyarınca 10 ay hapis ve …. TL. ağır para cezası verilmiş ve yine aynı mahkemenin … tarih ve … D.İş sayılı kararı ile 4616 sayılı Yasanın 2 nci maddesi ile değişik 4454 sayılı Yasanın 1/1 inci maddesi uyarınca ertelenmiştir. Bunun üzerine adı geçen, 2972 sayılı Kanunun 9, 2839 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca Danıştay 8. Dairesinin 13.8.2002 tarih ve E: 2002/2278, K: 2002/3941 sayılı kararı ile belediye başkanlığı görevinden düşürülmüştür.
Ancak …, Bakanlığımıza sunduğu 31.12.2002 tarihli dilekçesi ile düşürülme kararına karşı itirazının Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 13.12.2002 tarih ve E: 2002/1151, K: 2002/922 sayılı kararı ile kabul edilerek Danıştay 8. Dairesinin söz konusu düşürme kararının kaldırıldığını bildirmiş ve belediye başkanlığı görevine yeniden atanmasını talep etmiştir.
Bakanlığımıza resmen tebliği yapılmayan ancak adı geçen belediye başkanının göreve başlatılmasını talep eden dilekçesi ekinde alınarak haberdar olunan, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 13.12.2002 tarih ve E: 2002/1151, K: 2002/922 sayılı kararında “… Belediye Başkanı …’in 2577 sayılı Yasanın Ek 2. maddesi uyarınca belediye başkanlığından düşürülmesine ilişkin bulunan 13.8.2002 günlü, E: 2002/2278, K: 2002/3941 sayılı Danıştay 8. Dairesi kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına, ortaya çıkan yeni hukuksal durum da değerlendirilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay 8. Dairesine gönderilmesine” karar verildiği anlaşılmıştır.
8. Dairenin kararı savunma hakkının kullanımıyla ilgili olarak usulden bozulmuş olup yeni bir karar verilmesi gerekmektedir.
Ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkında Kanunun 28. maddesine göre İdare, yargı kararlarının gereklerine göre en geç 30 gün içinde işlem yapmak zorunda olduğundan adı geçenin belediye başkanlığına dönüp dönemeyeceği, Danıştay 8. Dairesince verilecek yeni kararın beklenip beklenmeyeceği hususunda tereddüte düşülmüştür.
Bu nedenle Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 13.12.2002 tarih ve E: 2002/1151, K: 2002/922 sayılı kararının mı uygulanacağı yoksa 8. Dairenin konuya ilişkin yeni kararının mı bekleneceği hakkında 2575 sayılı Danıştay Kanununun 42/f maddesi uyarınca Danıştay Başkanlığından görüş alınması hususunda gereğini arz ederim.”
denilmekte olduğundan konu incelenerek;

Gereği Görüşülüp Düşünüldü :
Dosyanın incelenmesinden; .. Belediye Başkanının başkanlık görevinden düşürülmesi hakkında Danıştay Sekizinci Dairesince verilen karara itiraz edilmesi üzerine İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca itiraza konu kararın kaldırılmasına ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Sekizinci Daireye gönderilmesine karar verilmesi karşısında, verilecek yeni karara kadar Belediye Başkanının görevine iadesi zorunluluğunun bulunup bulunmadığı konusunda duraksamaya düşüldüğü anlaşılmaktadır.
Dairemizin yerleşik kararlarına göre, niteliği ve amacı gereği istişari görüş isteminin özel durumlara değil genel ve nesnel konulara ilişkin olması gerekli görüldüğünden, somut bir olaya özgülenen duraksama konusu, genelleştirilmek suretiyle herhangi bir belediye başkanının başkanlık görevinden düşürülmesi durumuna göre görüş bildirilmesi uygun bulunmuştur.
Anayasanın 127 nci maddesinin dördüncü fıkrasında, mahalli idarelerin seçilmiş organlarının organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri konusundaki denetimin yargı yoluyla olacağı hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununa 3622 sayılı Kanunla eklenen Ek 2 nci maddede, “Belediyeler ile il özel idarelerinin seçilmiş organlarının organlık sıfatlarını kaybetmelerine ilişkin olarak yetkili mercilerden Danıştay’a gönderilen dosyalar; belediye başkanlarının düşmesi istemine dair ise belediye başkanlarının, belediye meclislerinin veya il genel meclislerinin feshi istemine ilişkin ise meclis başkan vekilinin savunması onbeş gün içinde alındıktan sonra veya bu süre içerisinde savunma verilmediği taktirde sürenin bittiği tarihte tekemmül etmiş sayılır ve kanunlarda gösterilen karar süreleri bu tarihten itibaren işlemeye başlar. Karar dosya üzerinden verilir.
Bu kararlara karşı tebliğini izleyen günden itibaren onbeş gün içerisinde İdari Dava Daireleri Genel Kuruluna itiraz edilebilir. İtiraz bir ay içerisinde sonuçlandırılır. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.” hükmü yer almaktadır.
Bilindiği üzere, Anayasanın 138 inci maddesinde, yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda oldukları, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28 inci maddesinde de idari yargı yerlerince esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin olarak verilen kararların icaplarına göre idarenin en geç 30 gün içinde işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu hükme bağlanmıştır.
Yukarıdaki hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, belediye başkanlarının başkanlık görevlerinden düşürülmelerinin ancak yargı kararı ile mümkün olduğu, bu kararlara karşı yapılan itirazların Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca kabul edilerek, bu kararların kaldırılması ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın Dairesine gönderilmesi halinde belediye başkanlarının görevlerine iadeleri için Danıştay ilgili Dairesince konu hakkında yeniden verilecek kararın beklenmesine gerek bulunmadığı sonucuna ulaşılarak dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 30.1.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.