Danıştay Kararı 1. Daire 2001/148 E. 2001/158 K. 05.11.2001 T.

1. Daire         2001/148 E.  ,  2001/158 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2001/148
Karar No : 2001/158

Kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle … tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan 27694/95 sayılı başvurunun Mahkemece “kabuledilebilir” bulunması ve benzer davalarda verdiği kararların gözetilmesi sonucu “dostane çözüm” çerçevesinde davacıya, her türlü vergi kesildikten sonra, net olarak … ABD Doları tutarındaki meblağın 4353 sayılı Yasanın 30 uncu maddesi hükmü uyarınca sulhen ödenebilmesi hususunda uygun görüş bildirilmesi isteğine ilişkin Maliye Bakanlığının 11.10.2001 günlü ve B.07.0.BHM.0.00.4150-482/3579 sayılı yazısında aynen:
“4 Kasım 1950 tarihinde, Avrupa Konseyi üyesi 15 ülke tarafından imzalanarak 03 Eylül 1953 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 10 Mart 1954 tarih 6366 sayılı Yasa ile onaylanmasından itibaren Türk iç hukukunun bir parçası olmuştur. Türkiye 1987 de Avrupa İnsan Hakları Komisyonuna bireysel başvuru hakkını, 1990 da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargılama yetkisini kabul etmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 1 Kasım 1998 tarihinde yürürlüğe giren 11 No’lu protokol ile diğer başvuru mekanizmalarına verilmiş olan yargısal nitelikli görevleri de üstlenmek suretiyle, daha yoğun ve süratli bir yargılama sürecine girmiştir. Bu arada Ülkemiz aleyhine yapılmış ve yapılmakta olan bireysel başvuruları da ele alarak karara bağlamaya başlamıştır. Verilen kararlar çoğunlukla “ihlal kararları” niteliğindedir.
İhlal kararlarının, Türkiye ile Avrupa Konseyi ilişkilerini ve Ülkemizin dış itibarını olumsuz yönde etkilemesine mahal vermeden, sözleşmenin 38 inci maddesi ile düzenlenmiş bulunan “Dostane Çözüm” yöntemi uygulanmak suretiyle başvuruların kayıtlardan çıkarılmasının sağlanması, Dışişleri Bakanlığımızın önerisi ve Başbakanlık Talimatı çerçevesinde ilgili Bakanlıklarımızca ilke olarak kabul edilmiştir.
Bu çerçevede, Sözleşmenin 35 inci maddesine göre AİHM’ce “kabuledilebilir” kararı verilen başvuruları inceleyerek dostane çözüm yolu ile sonuçlandırılmasında yarar görülenlerin değerlendirilmesi ve bu yolla ödenmesi önerilecek tazminat miktarlarının emsal kararlar çerçevesinde belirlenmesine yardımcı olmak üzere Başbakanlıkça yetkilendirilmiş “Dostane Çözüm Kurulu” oluşturulmuştur. Dışişleri, Adalet, İçişleri, Maliye Bakanlıkları ile Genelkurmay Başkanlığı temsilcilerinden oluşan kurulda gerektiğinde başvurunun konusu itibariyle diğer ilgili kuruluşların katılımı sağlanmaktadır.
Gerek yukarıda belirtildiği şekilde oluşturulmuş ve belli zaman aralıkları ile toplanarak çalışmalarını yürütmekte olan “Dostane Çözüm Kurulu”nca değerlendirilmek, gerekse Dışişleri Bakanlığınca ilgili Bakanlık veya idare ile birlikte Adalet Bakanlığı ile Bakanlığımız arasında belli bir mutabakat sağlanmak suretiyle pek çok başvuru, başvuruculara, emsal kararlar göz önünde bulundurularak AİHM Sekretaryasınca belirlenen meblağlar, 4353 sayılı Yasanın değişik 30. maddesi doğrultusunda Bakanlığımız oluruna istinaden sulhen ödenmek suretiyle kayıtlardan çıkarılması sağlanmıştır.
“Dostane çözüm” sürecine konu olan başvuruların içinde önemli bir yeri, kamulaştırma artırım bedellerinin geç ödenmesi sonucu bedele uygulanan gecikme faizi oranının enflasyon karşısında yetersiz kalması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi eki 1 No’lu Protokolünün “Mülkiyet hakkı” başlığını taşıyan 1 inci maddesinin ihlal edildiği savına dayalı olarak yapılan başvurular tutmaktadır. Bu başvuruların Mahkemece karara bağlananları ile dostane çözüm suretiyle kayıttan çıkarılanları birlikte değerlendirildiğinde “dostane çözüm” yolunun, bu konuda verilmesi söz konusu bir ihlal kararını önlemesi yanında ödenmek zorunda kalınan maddi-manevi tazminat ve yargılama giderleri açısından
Ülkemizin yararına olduğunun Başbakanlıkta yapılan bir değerlendirme toplantısı ile de teyit edilmesi üzerine ulaştırma işlemlerine dayalı başvuruların dostane çözümle sonuçlandırılması yönündeki çalışmaların hızlandırılması, Başbakanlığın 19.04.2001 gün ve B.02.0.MÜS.0.13.00.00/145 sayılı yazısıyla ilgili tüm Bakanlıklarla birlikte Bakanlığımıza da bildirilmiş bulunmaktadır.
Bu bağlamda, 47 kamulaştırma başvurusu içinde yer alan ve … tarafından, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedenine dayalı olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan 27694/95 sayılı başvuru, AİHM’nce 14 Aralık 1999 tarihli kararı ile “Mahkeme, Akkuş ve Aka kararları ve mevcut bilgiler ışığında, söz konusu şikayetin esastan incelenmesi gerektiğini düşünmektedir. Başvurunun kabuledilemez bulunması için herhangi bir neden görmemektedir…” denilmek suretiyle oybirliği ile kabuledilebilir bulunmuştur.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … gün ve E…, K… sayılı ilamıyla onanarak kesinleşen, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … gün ve E.., K:..sayılı kararıyla sonuçlandırılan “kamulaştırma bedelinin artırımı davası” ile ilgili olarak …’ın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince “kabuledilebilir” bulunan söz konusu başvurusu doğrultusunda Karayolları Genel Müdürlüğünce yapılan hesaplamada; TÜFE’ye göre ödeme tarihinde (21.01.1998) ödenmesi gereken meblağın ….- TL. olması gerekirken ….- TL. ödenmiş olduğu, aradaki fark olan …._ TL.nın da ödeme tarihindeki kur itibariyle karşılığının …- ABD Doları olduğu belirtilmiştir.
Anılan başvurunun “dostane çözüm” ile sonuçlandırılması için AİHM Sekretaryası ile yapılan temaslar sonucunda başvurana, …- (…)ABD Dolarının ödenmesinin teklif edilebileceği, ayrıca bu miktarın, ülkemizdeki ekonomik koşullar dikkate alınarak başvurunun kayıtlardan çıkarılmasına ilişkin kararı izleyen altı ay içerisinde iki eşit taksit ile ödenebileceğinin belirtildiği, dostane çözüm miktarı olarak ödenecek meblağın gerçek zarardan 100.000 ABD Doları daha düşük olması ve bu ödemenin iki eşit taksit şeklinde
gerçekleştirileceği dikkate alınarak dostane çözüm yoluna başvurulmasının uygun olacağı Dışişleri Bakanlığınca 02.08.2001 gün ve 2001/AKGY/153513 sayılı yazı ile önerilmektedir. 11.09.2001 gün ve 2001/AKGY/191075 sayılı yazı ile de bugüne kadar kamulaştırma başvurularının dostane çözümüne esas olmak üzere AİHM Sekretaryası’nca, gayri resmi olarak iletilen önerilerde, iyiniyete dayanılarak başvuranların maddi zararlarından daha düşük meblağlar olarak tesbit edildiği, ancak dostane çözüme ulaşılmayıp, nihai karar verilmesi durumunda, Hükümetimizin sözkonusu rakamların çok üzerinde tazminat ödemeye mahkum edildiği, bunun örneğini 47 kamulaştırma başvurusu içinde yer alan Ahmet Küçük (26398/95), Metin Turgut vd. (34502/97), Ekrem Albayrak vd. (38379/97 ve Aydın Turgut vd. (37040/97) başvurularına ilişkin kararların oluşturduğu bildirilmektedir.
AİHM Sekretaryasınca önerilen ….- ABD Doları tutarındaki meblağın, başvurucu … tarafından da iki eşit taksitte ve altı aylık süre içinde ödenmesi suretiyle 05 Temmuz 2001 günlü beyan dilekçesi ile kabul edildiği, bu şekilde verilecek kayıttan düşürme kararının Büyük Daireye götürmeyeceğini ayrıca bildirdiği anlaşılmaktadır.
“Dostane çözüm” suretiyle sulhen halli, gerek Dışişleri Bakanlığınca, gerekse ilgili idare ve Adalet Bakanlıklarca uygun mütalaa edilen bu başvuru ile ilgili olarak, Bakanlığımızca da bu başvurularla benzer özellikler taşıyan ve kamulaştırma bedelinin ödenmesi gereken tarih ile ödeme yapıldığı tarih arasında Ülkemizde gerçekleşen ve yıllık yasal faiz oranını aşan enflasyon nedeniyle meydana gelen gerçek zararın hesaplanması esasına dayanan emsal Sariye Akkuş kararında belirtilen (anılan kararda reel faiz, Yargıtay’ın onamasından üç ay sonra başlatılmaktadır) esaslar doğrultusunda bulunduğundan uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Anılan başvuruya ilişkin ekli dosya incelenmek suretiyle, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle hesaplanan ve bugünkü kur itibariyle ….- TL’yı aşan ….- ABD Doları (…) tutarındaki meblağın, 4353 sayılı Yasanın (2001 Mali Yılı Bütçe Kanununun İ çetveli ile değişik) 30. maddesi hükmü uyarınca sulh yoluyla ödenmesi hususundaki uygun görüşlerinin bildirilmesini arz ederim.” denilmektedir.
Aynı Bakanlığın 30.10.2001 günlü ve B.07.00.BHM.0.00.15/37482 sayılı yazısında ise:
… tarafından, kamulaştırma artırım bedelinin geç ödenmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvurunun (…), “dostane çözüm”ü açısından, sulhen ödenmesi söz konusu olan meblağın her türlü vergi kesildikten sonra net olarak ödenmesi gerektiği, Dışişleri Bakanlığınca, 26.10.2001 gün ve 000.000/2001/ AKGY/252578 sayılı faks yazı ile bildirilmektedir.
Anılan faks yazının aslı ve eki …-…davasının “dostane çözümü” ne ilişkin olarak AİHM 1. Dairesine verilmesi söz konusu olan ve (ilgi) yazımız eki dosyada eksik bulunan iki ayrı deklerasyonun, orijinal metni ile Türkçe çevirisi ilişikte sunulmuştur.
Anılan başvuru ile ilgili olarak, 4354 sayılı Yasanın değişik 30. Maddesi bağlamında verilecek olan mütalaada, bu yazımız ve eklerinin gözönünde bulundurulmasını arz ederim.” biçiminde bir açıklama yapılmıştır.
Dairemizce yapılan çağrı üzerine gelen Maliye Bakanlığı Hukuk Müşaviri …, Müşavir Hazine Avukatı … ile Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı Daire Başkanı … ve Uzman Hukukçu … ile Adalet Bakanlığı Tetkik Hakimi …’ın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra konu incelenerek,

Gereği Görüşülüp Düşünüldü :
Yukarıya metni alınan idare yazıları ve temsilcilerin açıklamalarından, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle … tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan … sayılı başvurunun Mahkemece “kabuledilebilir” bulunduğu ve benzer davalarda da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin eki 1 No’lu Protokolün 1 inci maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle tazminata hükmedildiği anlaşılmakta olup, tazminat miktarının hesaplanmasında esas alınan ölçütler ve Dışişleri Bakanlığının 26.10.2001 günlü 000.000;/2001/AKGY/252578 sayılı yazısında belirtilen “AİHM Sekreteryasının dostane çözüm çerçevesinde Hükümetimizce onaylanarak gönderilmesini istediği bildiri metinlerinde, iki taksit halinde ödenmesi öngörülen söz konusu miktarın, her türlü vergi ve sair mali kesinti yapılmaksızın, … ABD Doları cinsinden ödeneceğini taahhüt etmemiz talep edilmektedir.” biçimindeki açıklaması dikkate alınmak suretiyle “dostane çözüm” çerçevesinde … ABD Doları tutarındaki meblağın her türlü vergi kesildikten sonra net olarak adı geçen şahsa ödenmesinde idare yararı bulunduğu sonucuna varılarak istemin, 4353 sayılı Yasanın 30 uncu maddesi gereğince, uygun bulunduğuna ve dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 5.11.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.