Danıştay Kararı 1. Daire 1997/76 E. 1997/122 K. 26.10.1997 T.

1. Daire         1997/76 E.  ,  1997/122 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/76
Karar No : 1997/122

Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 3206 sayılı Kanunla getirilen Ek-6 ncı maddesinde yer alan düzenleme nedeniyle Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat’ın 4 üncü maddesinin uygulanmasında düşülen duraksamanın giderilmesine yönelik istişari görüş istemine ilişkin Başbakanlığın 17.6.1997 günlü ve B.02.0.KKG/174-188/2393 sayılı yazısına ekli Maliye Bakanlığının 12.6.1997 günlü ve B.07.0.TKB.0.00/66 sayılı yazısında aynen:
“Maliye Teftiş Kurulu bünyesinde oluşturulan Memur Suçları ve Soruşturulması Özel İhtisas Komisyonu’nun çalışmaları sırasında, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununu (CMUK)’un Ek Madde hükümleri ile Memurun Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat (MMHKM)’ın bazı hükümlerinin birbirleriyle çelişen sonuçlar doğurduğu kanaatine varılmış olup Keyfiyet Komisyon Başkanı Maliye Başmüfettişi …, Danıştay’dan görüş istenmesini muhtevi yazısı ile Başkanlığımıza intikal ettirmiştir. (Ek:1)
Sözkonusu yazıda bahsedilen çelişkiye aşağıda yer verilmiştir.
“CMUK’na 3206 Sayılı Kanunla eklenen Ek Madde 6 metninde;
“Diğer Kanunlarda, CMUK’nun ilk tahkikat hükümlerine yapılan atıflar, kamu davasının hazırlanmasına ilişkin hükümlere yapılmış sayılır. CMUK’nun 163 ve müteakip maddelerindeki hükümler, tahkikatı yapmakla görevli kılınanlar tarafından uygulanır.”
denilmektedir.
Bilindiği üzere, madde metninden atıfta bulunan CMUK’nun 163 üncü maddesi Kamu Davasının Açılması, 164 üncü maddesi ise Tahkikata Yer Olmadığına Dair Karar’ı düzenlemektedir.
CMUK’nun 163 üncü maddesinde, yapılan hazırlık tahkikatı sonunda, toplanan delillerin kamu davasının açılmasına yeterli olması durumunda, Cumhuriyet Savcısının mahkemeye bir iddianame vermek suretiyle kamu davası açacağı ifade edilmiş, 164 üncü maddesi ise yapılan hazırlık tahkikatı sonunda kamu davasının açılması için yeterli delil bulunmaması veya keyfiyetin takibe değer görülmemesi halinde Cumhuriyet Savcısının takibata yer olmadığına karar vereceği ve bu kararın evvelce sorguya çekilmiş veya tutuklama müzekkeresi verilmiş sanığa, suçtan zarar gören şikayetçiye ve dava açılması talebiyle dilekçe verene bildirileceği hüküm altına alınmıştır.
Oysa, MMHKM hükümlerine göre yapılacak hazırlık soruşturmalarına ilişkin evrakın, memurun statüsüne bağlı olarak, İl veya İlçe İdare Kurullarına, Bakanlık Memurin Muhakemat Komisyonlarına ya da Danıştay 2 nci Dairesine gönderileceği, anılan Kanunun 4 üncü maddesinde açıklanmıştır.
Netice itibariyle, CMUK’nun 163 ve 164 maddeleri ile MMHKM’ın 4 üncü maddesi hükümleri, CMUK’un Ek Madde 6’da belirtilen” CMUK’nun 163 ve müteakip maddelerindeki hükümler, tahkikatı yapmakla görevli kılınanlar tarafından uygulanır..” hükmü dikkat alındığında, bir çelişki arzetmektedir. CMUK’nun Ek Madde 6 hükmü gereği olarak, muhakkik tarafından verilen Lüzum-u Muhakeme Kararlarının doğrudan mahkemelere gönderilmesi, Men-i Muhakeme Kararlarının da, CMUK’nun 164 üncü sayılan kişilere tebliği yeterli olacak, fezlekelerin MMHKM’da sayılan kurallara veya Danıştay’a gönderilmesi gerekmeyecektir.
Bu çelişkinin giderilmesi konusunda öncelikli olarak Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’nden görüş alınmasının uygun olacağı düşünülmüş ve durum adıgeçen Genel Müdürlüğe iletilmiştir. (Ek:2)
Bu konuda Başhukuk Müşaviri ve Muhakemat Genel Müdürlüğü, göndermiş olduğu cevabi yazısında özetle; CMUK’nun Ek 6 ncı maddesinde belirtilen Görevli Kılınanlar İbaresinin MMHKM’da aşamaları ile hükme bağlandığını, buna göre, muhakkiklerin soruşturmasının gerektirdiği usule yönelik işlemlerde CMUK’ndaki hazırlık tahkikatı çerçevesinde, karar organlarının ise Lüzum-u Muhakeme veya Men-i Muhakeme Kararlarında CMUK’nun 163 ve 164 üncü maddeleri hükmünün engel teşkil etmediğini belirtmişler ancak konunun önemine binaen Danıştay’dan da istişari mütalaa alınmasının yararlı olacağını dercetmişlerdir. (EK:3)
Sözkonusu yazının Maliye Başmüfettişi …’a iletilmesine binaen adı geçen Müfettiş, mezkur görüşe katılmamış ve Danıştay’dan görüş alınmasının uygun olacağını belirtmiştir. (Ek:4)
Keyfiyeti takdirlerine sunar ve konu ile ilgili olarak Danıştay’dan istişari görüş alınması hususunu tensiplerinize arzederim.” Denilmekte olduğundan;
Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
İstem, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun Ek 6 ncı maddesi hükmü karşısında, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat’ın 4 üncü maddesinin uygulanmasında düşülen duraksamaya ilişkindir.
Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat, memurların görevlerinden doğan ya da görevlerini yaptıkları sırada işledikleri öne sürülen suçlardan dolayı ceza mahkemelerinde yargılanıp yargılanmamaları hususunun belirlenmesi için yapılacak işlemlerin esas ve usullerini gösteren özel bir kanundur.
Kanunun 2 nci maddesinde, bir memurun suç işlediğinin öğrenilmesi üzerine, bağlı bulunduğu idare bölümü üstünün veya görevlendireceği soruşturmacının Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre “ilk soruşturma” yapacağı ve sonuçta olayın özü ile ulaşılan kanaatı içeren bir görüş özeti (fezleke) düzenleyeceği hükmü yer almakta,aynı Kanunun 4 üncü maddesinde de, soruşturma belgelerinin gönderileceği ve bu belgelere göre ilgili memurun “yargılanmasına” ya da “yargılanmasına gerek olmadığına” karar vermeye yetkili olan kurullar gösterilmektedir.
Buna göre, Kanun, ilk soruşturma evresinde soruşturmacı ve karar kurullarının görev ve yetkilerini ayrı ayrı belirlemekte ve bu düzenleme şekliyle, işlemlerin iki aşamada sonuçlandırılmasını öngörmektedir.
Diğer yandan, 21.5.1985 günlü 3206 sayılı Kanunla Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda bazı değişiklikler yapılmış, bu çerçevede “ilk soruşturma” hükümleri tümüyle kaldırılmıştır.
3206 sayılı Kanunun 83 üncü maddesinde, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda ilk soruşturmanın kaldırılmasına koşut olarak, diğer kanunlarda geçen ilk soruşturma ibarelerinin “hazırlık soruşturması” şeklinde değiştirildiği hükme bağlanmıştır. Bu madde sıralama (teselsül) sonucunda CMUK’ un Ek-6 ncı maddesini oluşturmuştur.
Anılan maddenin ikinci fıkrasında, diğer kanunlarda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun ilk soruşturma hükümlerine yapılan yollamaların, kamu davasının hazırlanmasına ilişkin hükümlerine yapılmış sayılacağı, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 163 ve takip eden maddelerindeki hükümlerin, yani, toplanan delillere göre dava açılması veya takipsizlik kararı verilmesinin soruşturmayı yapmakla görevli kılınanlarca uygulanacağı belirtilmektedir.
İdareyi duraksamaya düşüren husus, bu fıkradaki “ilk soruşturmayı yapmakla yükümlü kılınanlar” tanımlamasından, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunun uygulanması bakımından sadece soruşturmacının mı yoksa soruşturmacının hazırlayacağı belgelere dayalı olarak karar verecek kurulların mı anlaşılması gerektiği noktasında odaklanmaktadır.
Bu noktada hemen belirtmek gerekir ki, karar kurullarının hukuki dayanakları ile konuyla ilgili görev ve yetkileri, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve 2575 sayılı Danıştay Kanunu gibi yasalarda özel olarak gösterilmiş ve 3206 sayılı Kanunda da konuda değişiklik yapan herhangi bir hüküm sevkedilmemiştir.
Ayrıca, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunun Muvakkat’ın 6 ncı maddesinde yer alan “ilk soruşturma yapılmasında ve yargılanmaya ya da yargılanmamaya ilişkin işlemlerde bu Yasada açıklık bulunmayan konularda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre uygulama yapılır.” hükmü yürürlükte bulunduğuna göre, soruşturmacının görev ve yetkisinin, olayı belirlemek ve hazırlayacağı görüş özetinin sonunda bir öneri getirmekle sınırlı tutulduğu, ilgili memurun yargılanması veya yargılanmasına gerek olmadığı yolundaki kararları verme yetkisinin ise, kurullara ait bulunduğu açıktır.
Kanun koyucunun da aksi yönde bir amacı olmadığı, 17.6.1994 günlü, 4005 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat’a eklenen Ek-1 inci madde ile ortaya çıkmaktadır. Nitekim bu maddede, ilçe idare kurullarınca verilecek kararların,türüne göre,itiraz üzerine veya kendiliğinden, o ilçenin bağlı olduğu bölge idare mahkemesi tarafından inceleneceği hükme bağlanarak, karar kurullarının görev ve yetkilerinin devam ettiği kesin şekilde belirtilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muakkat’ın 4 üncü maddesi ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun Ek-6 ncı maddesi hükümleri arasında herhangi bir çelişki bulunmadığı sonucuna ulaşılarak dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 26.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.