Danıştay Kararı 1. Daire 1997/118 E. 1997/125 K. 06.10.1997 T.

1. Daire         1997/118 E.  ,  1997/125 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/118
Karar No : 1997/125

… Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.11.1996 günlü, 1053 sayılı kararına karşı, S.S… Konut Yapı Kooperatifi (S.S…. Sitesi … Kısım Yapı Koop.) vekili Av. …’in 1580 Sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesine dayanarak 13.3.1997 günlü, yaptığı itiraza ilişkin dilekçeyle bu konudaki İçişleri Bakanlığının 25.8.1997 günlü, B.050.MAH.006.0001/521.97.34.75/55141 sayılı yazısı ve eki dosya ile … Valiliğinin 28.7.1997 günlü, Mahalli İdareler Müdürlüğü B.054.VLK.4340700.01A(97)/5539 sayılı görüş yazısı incelendi.
SS…. Konut Yapı Kooperatifi vekili Av….’in dilekçesinde aynen:
“KONUSU…………: … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın 12.11.1996 tarih, 1053 K. Sayılı, … Büyükşehir Belediye Meclisi Kararı haksız, usul ve yasaya aykırı olduğundan, İPTALİNE KARAR verilmesi talebidir.
AÇIKLAMALAR……..: Müvekkilim, S.S…. Konut Yapı Kooperatifi, …, … Mahallesi, … Pafta, … Ada, …-… Parsel Sayılı taşınmazın maliki bulunmaktadır.
Kooperatifin kuruluş unvanı, S.S…. Sitesi … Kısım Yapı Kooperatifi olup, bu ünvan daha sonra değiştirilerek, S.S…. Konut Yapı Kooperatifi olmuştur.
… Belediyesi ile müvekkilim itiraz eden S.S….Yapı Kooperatifi arasında 10.9.1993 tarihinde ilişik delil listesinde ibraz ettiğimiz protokol aktedilmiştir.
Protokol gereğince, … parselin tamamı ile … parselin 120 m2 lik kısmının tevhid edilmesi ve üzerinde toplam: 499 m2 kreş binası yapılması işini, Kooperatifimiz yapılacak plan tadilinin tasdikinin … Belediyesince yapılmasına karşılık kabul etmiştir.
Müvekkilim Kooperatif, Protokol hükümlerine uyarak, kreş binasını yapmış ve tamamlamıştır. … Belediyesi ise, ön izni vermiş, geçici kabulü onaylamıştır.
Kooperatif, … Belediyesi ile, arasında aktedilen protokol doğrultusunda, Kooperatifin idari binası için de, 1993 yılında kazılara başlamıştır.
… Belediyesi yönetiminde meydana gelen değişiklikten sonra 290 m2 ye tekabül eden inşaat alanının haksız ve mesnedsiz olarak, 144 m2 ye indirilmesi üzerine, … Belediyesi Meclis kararına karşı, … Büyükşehir Belediyesine itirazda bulunulmuştur. … Belediyesi ile, müvekkilim itiraz eden Kooperatif arasında aktedilen protokol hukuken geçerli bir akit olup, ilişik delillerimizde sunduğumuz belge ve fotoğraflar ile de sabit olduğu üzere, … Belediyesi yetkililerince, kreş binasının temel atma töreni yapılmıştır. … Belediyesi tarafından, yukarıda belirttiğimiz gibi, 14.9.1994 tarihinde GEÇİCİ KABUL yapılmıştır.
Hal böyle olunca, protokol gereği Kooperatif, plan tadilinin onaylanmasını … Belediyesinden talep etmiştir.
27.10.1995 tarihli İmar Komisyonunun … no.lu Raporu ile, … Belediyesi tarafından usulsüz bir şekilde tadil planı değiştirilerek kabul edilmiştir. Plan tadilinin 12×12 m olarak kabul edilmesine, yasal süreler içerisinde itiraz edilmiştir. Zira tadil planı gereğince, yanlış hesaplama yapılarak, idare binasının boyutlarında indirime gidilmiştir. Oysa ki; … parsel brüt 1160 m2 olup, … Merii İmar Planı uygulamasında, Taks: 0.25,Kaks:1.00’dır. Kooperarife ait yer, … Adada olup, … Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 30.1.1996 tarihli Meclis Gündeminde 58 No.lu İmar Komisyon Raporunun Meclis tarafından kabul edilmiş şekli ile, Taks:0.25, 1.00 olarak kabul edilmiştir. Buna göre, 1160 m2 üzerinden, 290 m2 taban alanlı, h: 4 olması mümkün iken, kooperatifimizin plan tadilindeki talebi 290 m2 taban alanlı. h:6.50 irtifalı bir binadır. Bu bakımdan İmar Komisyonunun Raporunda bahsedilen 20×16’lık taban alanı yanlıştır. Esasen, talebimiz … merii İmar Planlarına uygun ve irtifa olarak daha az iken, Belediye İmar Komisyonu 12×12 tabanla keyfi, mesnedsiz ve haksız olarak bir sınırlama getirmiştir.
Bu sınırlama dayanağı olarak, ilgili … Belediyesi yapılacak İdari binanın, amacı dışında kullanılabileceğini iddia etmektedir. Kooperatifin 436 adet üyesi mevcut olup, hemem tamamı seçkin, prestijli ve emekleri ile mesken edinmiş kişilerdir. Bu sebeple öncelikle Kooperatif Üyelerimiz idari bina “amaç dışında” kullanılırsa, itiraz edeceklerdir. Kaldı ki, … Belediyesi birimleri ve güvenlik yetkilileri denetleme görevlerini ifa ederek böyle bir duruma mahal vermeyeceklerdir.
Kooperatifin, … parseldeki İdari Binanın boyutlarının, … Belediyesinin kabul ettiği, 12×12 m.(144 m2) olarak sınırlandırılması, kreş alanın, yapı yoğunluğuna sebebiyet vereceği ifade edilmektedir. Yaptırılacak keşif neticesinde, sabit olacaktır ki, … pafta, … ada, eksi … parselin tamamı 67.000 m2 olup, 17.742 m2 yeşil alan, 10.124. m2 yol olarak takribi 5000 m2.12 adet otopark parseli ayrılmış olup geri kalan saha üzerinde sadece 8000
m2.sine inşaat yapılmıştır.
Bu sebeple, …Belediyesinin 27.10.1995 tarihli İmar Komisyon raporu gereği, 30.10.1995 tarihli, … Belediyesi Meclis Kararı üzerinde, 17.11.1995 yapmış olduğumuz itirazımızın … Büyükşehir Belediyesinde, incelenmesi neticesinde, usul ve yasaya aykırı olarak değerlendirilmiş olduğundan, … Belediyesinin kararı doğrultusunda, aynen karar verilmiştir. Bu karar usul ve yasaya aykırı olup, aynen uygulanması neticesinde Kooperatifin mağduriyeti söz konusu olduğundan, Sayın Makamınıza başvurmak zarureti hasıl olmuştur.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığımız sebeplerden dolayı, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın, 12.11.1996 tarih, 1053 K.Sayılı … Büyükşehir Belediye Meclis kararı haksız usul ve yasaya aykırı olduğundan İPTALİNE karar verilmesi ve müvekkilimin mağduriyetinin giderilmesini saygı ile vekil olarak arz ve talep ederim.” denilmekte olduğundan konu incelenerek;
Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
Anayasanın 127 nci maddesinde, merkezi idarenin yerel yönetimler üzerinde, Kanunda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde idari vesayet yetkisine sahip olduğu vurgulanmış, 1580 sayılı Belediye Kanununda da belediyelerle ilgili olarak vesayete ilişkin hususlar ile yöntemi belirtilmiştir. 3030 sayılı Kanunda, büyükşehir belediyelerine özgü özel düzenlemeler getirilmiş, Kanunun 21 inci maddesinde de 1580 sayılı Belediye Kanunu ile diğer ilgili mevzuatın 3030 sayılı Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin büyükşehir belediyeleri hakkında da uygulanacağı hükme bağlanarak anılan Kanuna yollamada bulunulmuştur.
Bu durumda, 3030 sayılı Kanunda, büyükşehir belediye meclisi kararlarına karşı yapılacak itirazlarla ilgili olarak herhangi bir hüküm yer almadığından, bu kararlara belediye başkanı veya ilgililerce 1580 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi uyarınca itiraz edilebileceği ve itirazın da 73 üncü maddede öngörülen yönteme göre Dairemizce inceleneceği kuşkusuzdur.
İstem, mülkiyeti S.S. … Konut Yapı Kooperatifine ait … pafta, … ada, … ve … sayılı parsellerde imar planı değişikliği yapılmasına ilişkin … Belediye Meclisinin 30.10.1995 günlü kararını onayan … Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.11.1996 günlü, 1053 sayılı kararının 1580 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, … Belediye Başkanlığı ile S.S … Konut Yapı kooperatifi arasında düzenlenen 10.9.1993 günlü protokol gereğince, kooperatife ait … sayılı parselin tamamı ile … sayılı parselin 120 M2 lik kısmının tevhit edileceği, yeni oluşturulan bu parsel üzerine kooperatif tarafından kreş binası yapılacağı ve bedelsiz olarak belediyeye devredileceği, buna karşılık olarakda kooperaifin istediği şekilde imar planı değişikliğinin … Belediye Meclisince onanacağının kararlaştırıldığı, ancak kreş binası tamamlanıp teslim edilmesine karşın belediye meclisince kooperatifin istediği şekilde İmar Planı değişikiliği yapılmadığı, re’sen yapılan imar planı değişikliğinin Büyükşehir Belediye Meclisince de onaylanarak kesinleşmesi üzerine kooperatif vekilinin protokol hükümlerine uyulmadığı gerekçesiyle bu kararın iptali için 1580 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesi gereğince yaptığı itiraz üzerine, Valiliğinde görüşü eklenerek İçişleri Bakanlığınca dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
3194 Sayılı İmar Kanununun 8 inci maddesinin (b) bendinde “belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı, onaylanmış planlarda yapılacak değişikliklerinde aynı usullere tabi olacağı belirtilmiştir. Bu durumda, plan yapma, onama ve değiştirme yetkisi ilgili belediyelere ait olduğundan, taraflar arasında yapılan sözleşmelerin imar planı yapılmasında ve değişikliklerinde dikkate alınması mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerlerle imar planı değişikliğine ilişkin … Belediye Meclisinin 30/10/1995 günlü kararını onayan itiraza konu … Büyükşehir Belediye Meclisinin 12/11/1995 gün ve 1053 sayılı kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, itirazın reddine ve dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 6.10.1997 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

AZLIK OYU
Bu konuda karara bağlanması gereken öncelikli sorun, 1580 sayılı Belediye Kanununun 73. maddesinde yer alan hükmün 3030 sayılı Büyük şehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkındaki Yasa yönünden da uygulanıp uygulanmıyacağıdır.
Bir diğer söylemle, 1982 Anayasasının getirdiği olanakla, özel bir yönetim biçimi ile idare edilmek üzere oluşturulan büyük şehir belediyelerinde, 1930 yılında çıkarılan, il ve ilçe belediyelerini, disipline eden 1580 sayılı Yasadaki özgün idari vesayet denetiminin geçerli olup olmadığıdır.
Anımsanacağı gibi, idari vesayet “merkezi” idareye tanınan bir denetleme hakkı, yerinden yönetim kuruluşları üzerindeki gücün kullanılmasıdır.
Bu denetimin, yasada belirtilen esas ve usuller dairesinde uygulanabileceği, anayasal bir zorunluluktur.
Konumuz olan 3030 ve tartışılan 73.maddenin yer aldığı 1580 sayılı Yasada, idari vesayete ilişkin özgün düzenlemelere yer verilmiştir.
3030 sayılı Yasada, idari vesayete ilişkin denetimin 20 ve 24. Maddelerde disipline edildiği görülmektedir.
Plan, program ve bütçeler başlıklı 20.maddede; “Büyük şehir belediye bütçeleri doğrudan, ilçe belediye bütçeleri ise Büyük şehir belediye meclisince …. kabul edildikten sonra ilgili vali tarafından onaylanır.” denilmiş ve “vali tarafından yapılan değişikliklere karşı bütçenin büyük şehir belediyesine intikalinden itibaren 20 gün içinde büyük şehir belediye başkanınca görevli idari yargı mercilerine itiraz edilebilir. İtirazlar idari yargı mercilerince 30 gün içinde karara bağlanır.” hükmü getirilmiştir.
Bu hükme göre, ilgili vali merkezi idare adına vesayet yetkisini kullanmakta, büyük şehir belediye başkanına da görevli idari yargı mercilerine itiraz edebilme hakkı tanınmaktadır.
Görüleceği gibi, 3030 sayılı Yasa kendine özgü bir düzenleme getirmiş, 1580 sayılı Yasanın 123.maddesinde yer alan “mahalli en büyük mülkiye memuru”na tanınan yetkiyi, “ilgili vali”ye tanımış, itiraz hakkını da belediye meclisleri yerine, büyük şehir belediye başkanına vermiştir. “Şurayı Devlete” müracaat yerine de, görevli idari yargı mercileri öngörülmüştür.
Buna göre, hem idari vesayet makamı (vali) ve hemde bu makamca alınan karara karşı itiraz mercii, (büyük şehir belediye başkanı) yasada açıkça gösterilmiştir.
İdari vesayetle ilgili ikinci düzenleme, yasanın 24. maddesinde yer almıştır.
Bu maddeye göre; büyük şehir belediye meclisinin veya encümenin, belediyelerin aralarında çıkan uyuşmazlığı ya da farklı uygulamaları gidermek için aldığı kararlara karşı ilgililerinin 10 gün içinde o ilin valisine itiraz edebilecekleri ve valinin 10 gün içinde vereceği kararın kesin olacağı belirtilmiştir.
3030 sayılı Yasanın 14 maddesi ile, büyük şehir belediye başkanlarına, mülki idare amirlerinin belediye meclisi kararları üzerindeki vesayet yetkisine benzer nitelikte bir yetkinin tanındığı görülmektedir.
Büyük şehir belediye başkanları,1580 sayılı Yasada yer almayan bu madde hükmü uyarınca, hem büyük şehir hemde ilçe belediye meclislerinin kararlarını onama ya da yeniden görüşülmek üzere meclislere iade etme yetkisi ile donatılmışlardır.
Meclisler kararlarında 2/3 çoğunlukla ısrar ederlerse, meclis kararları, aksi halde başkanın istemi kesinlik kazanmaktadır.
1580 sayılı Yasadaki idari vesayet denetimi de, bilindiği üzere, il ve ilçe belediye meclisleri kararları üzerinden yapılmaktadır; il ve ilçe belediyelerindeki hizmet özdeşliği ve bağımsız konumları gözönüne alınarak, meclislerde görüşülüp karara bağlanacak işler saptanmış ve 16 bent halinde 70. maddede bir araya getirilmiştir.
Anılan 70. maddenin bu oluşumu esas alınıp korunmadan, idari vesayete olanak sağlıyan 71,72 ve konumuz olan 73.maddenin 3030 sayılı Yasa yönünden, uygulanabilmesi olanaksızdır.
1580 sayılı Yasa, ifade ettiğimiz gibi, 70. maddesinde, önce meclislerden geçirilecek işleri saymış, sonraki maddelerde de, kararların tasdikinin, tasvibinin kesinleşmesinin ve itirazlarının yönetimini göstermiştir.
Buna karşın, büyük şehir ve ilçe belediye meclislerinde karara bağlanacak işler, doğaları gereği, çok farklıdır. Kararların kesinleşmesi de, 1580 sayılı Yasada yetki tanınan “mahalli en büyük mülkiye memuru”, “vilayet idare heyeti”, “Şurayı Devlet” gibi merciler yerine, yalnızca büyük şehir belediye başkanının yetkisine bırakılmıştır.
1580 sayılı Yasanın, idari vesayete ilişkin bu düzenlemelerinin, 3030 sayılı Yasada öngörülen denetime, tümüyle aykırı olduğu açıktır.
… Belediye Meclisince alınan bir karar, büyükşehir belediye başkanınca ya onaylanacak ya da iade edilecektir.
Bu konuda yasa, bir başka seçenek tanımamıştır.
İki tür belediye organizasyonu için, ayrı ayrı getirilen yasal düzenlemeler karşısında, ilçe ya da büyük şehir belediye başkanlarına, kendi yasasına ilişkin bulunmayan “itiraz” hakkının tanınması da uygulanması da olanaklı değildir; böyle bir işlem, yasaya aykırılık oluşturur.
Büyük Şehir Belediyelerinin Yönetimine İlişkin Yasanın Uygulanması ile İlgili Yönetmelikte de, bu hususu doğrular nitelikte hükümlere yer verilmiştir.
Yönetmeliğin 38.maddesinde; Büyükşehir Belediye Meclisinin görevleri ile görüşüp karar vereceği işler teker teker sayılmıştır.
Yönetmeliğin 39. maddesinde de, meclis kararlarının onayı ve yürürlüğe girmesi hükme bağlanmıştır.
Yönetmeliğin anılan 38. maddesi, “Görev ve Yetkiler” başlığı altında, “Büyük Şehir Belediye Meclisinin Görevleri ve Görüşüp Karar Vereceği İşler” alt başlığı altında, Büyük şehir belediyelerinin kendilerine özgü görevlerini saymıştır.
Bu maddenin, 1580 sayılı Yasanın 70.maddesindekine benzer bir düzenleme getirdiği, ancak bu “işlerin” hem çok değişik ve de yalnız büyük şehirlere özgülendiği gözlenmektedir.
39.maddenin başlığı ise, “Meclis Kararlarının Onayı ve Yürürlüğü” dür.
38.maddede sayılan hizmetlerin, hangi idari vesayet makamlarınca onanacağı bu maddede gösterilmiştir.
Anılan maddenin devamında, “Meclisin onaya tabi kararlarını Valiler bir hafta, İçişleri Bakanlığı da bir ay zarfında onaylamadıkları takdirde konu, Büyük Şehir Belediye Meclisinin tetkik talebi üzerine yetkili İdari Yargı Merciince 30 gün zarfında karara bağlanır. Bu kararlar kesindir.” denilmesi, idari vesayetin tüm detayları ile hükme bağlandığını göstermektedir.
Büyük şehir belediye başkanına tanınan, idari vesayet benzeri (veto hakkıda denilen) yetkinin kullanılması halinde, kararların göreceği işlemler de, yine Yönetmeliğin 42. maddesinde gösterilmiştir.
Büyük şehir belediye başkanları, en geç 15 gün zarfında, yetkilerini kullanacaklardır.
“İlgili Belediye Meclislerinin bu süre sonunda yetkili idari yargı merciine başvurma hakları saklı olduğu gibi, büyük şehir belediye başkanlarının da, 2/3 çoğunlukla ısrar edilip kesinleşen meclis kararlarına karşı aynı şekilde yetkili idari yargı merciine başvurma hak ve yetkileri saklıdır.” Denilmek suretiyle, 3030 sayılı Yasa ve yönetmeliği içinde, meclis kararları ve idari vesayet için gerekli tüm hükümler, noksansız olarak yerine getirilmiştir.
Bu açıklamalardan sonra, … Belediye Meclisince alınan kararın, yalnızca büyük şehir belediye başkanına gönderileceği ve başkanın onama ya da iade kararına göre bir sonuca bağlanacağı açık ve yasanın amir hükmüdür.
Aksine yapılan tüm işlemler, yasaya aykırılık oluşturur.
Bu nedenlerle çoğunluk kararına katılmıyoruz.