Danıştay Kararı 1. Daire 1996/124 E. 1996/181 K. 18.09.1996 T.

1. Daire         1996/124 E.  ,  1996/181 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/124
Karar No : 1996/181

Büyükşehir Belediyelerinin ilçe ve alt kademe belediyeleri işlemleri üzerindeki inceleme ve denetleme yetkisinin sınırı hakkında düşülen duraksamayla ilgili olarak Başbakanlığın 21.6.1996 günlü ve Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü B.02.0.KKG/174-167/2674 sayılı yazısı ekinde yer alan İçişleri Bakanlığının 13.6.1996 günlü ve B.050.MAH.006.0001/521.96.01.20/53048 sayılı yazısında aynen:
“… Valililiğinden alınan ve Büyükşehir Belediyelerinin İlçe Belediyeleri üzerindeki inceleme ve denetleme yetkisinin sınırı hakkındaki tereddütleri kapsayan 26.3.1996 tarih ve 1966 sayılı yazı üzerine konu Bakanlığımızca incelenmiş olup, Hukuk Müşavirliğinin 20.5.1996 tarih ve 1494 sayılı yazısı ilişikte sunulmuştur.
Bakanlığımızca, mevcut mevzuata göre Büyükşehir Belediyelerinin ilçe ve alt kademe belediyeleri imar uygulamaları ve diğer işlemleri üzerinde inceleme yapabileceği, bilgi ve belge isteyebileceği ve kent bütünlüğünü sağlayacağı önlemler alabileceği bu inceleme sonucunda kanunlara göre suç oluşturan durumlarla karşılaşıldığında soruşturma için Valiliğe veya Bakanlığımıza müracaat edilebileceği ya da adli makamlara suç duyurusunda bulunabileceği, belediyeler arasındaki uyuşmazlıkların ancak idari yargıda çözümleneceği düşünülmekte ise de konu hakkında Danıştay Kanununun 42/f maddesi uyarınca Danıştay Başkanlığından istişari görüş talebinde bulunulması lüzumu hasıl
olmuştur.
Takdir ve ifası için arzederim.” denilmekte olduğundan konu incelenerek;
Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
İstişari görüş istemi, 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun’un 6 ncı madde b ve 14 ncü madde n fıkralarında yeralan, büyükşehir belediyelerinin ilçe belediyeleri üzerindeki inceleme ve uygulamayı denetleme yetkisinin sınırının; yerel yönetimlerin denetimine dair mevzuat karşısında yasa koyucunun amacı yönünden ne olabileceği hususunda düşülen duraksamanın giderilmesine ilişkin bulunmaktadır.
3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında K.H.K’nın Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 6 ncı madde b fıkrasıyla; büyükşehir nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak, ilçe belediyelerinin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları tatbikat imar planlarını onaylamak ve uygulanmasını denetlemek, aynı Kanunun 14 ncü madde n fıkrasıyla’da ilçe belediyelerince yapılan hizmetlerin etkinliğini sağlayıcı tedbirleri almak ve bu amaçla gerektiğinde mahallinde denetlemelerde bulunmak görevleri, büyükşehir belediyelerine verilmiştir.
Aynı Kanunun ihtilafların çözümü başlıklı 24 üncü maddesinde; İlçe belediyelerinin kendi aralarında veya büyükşehir belediyesi ile aralarında ihtilaf çıkması veya ilçe belediyeleri arasında farklı uygulamalar bulunması halinde, bu ihtilaf ve farklı uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla, büyükşehir belediye meclisinin yönlendirici ve düzenleyici tedbirler almaya yetkilidir. Büyükşehir belediye meclisi toplantı halinde değilse, bu yetkinin kullanılması büyükşehir belediye encümenine aittir. Bu konuda büyükşehir belediye meclisi veya büyükşehir belediye encümenince alınan kararlar ilgili belediye veya belediyelerce derhal uygulanır.
Büyük şehir belediye meclisinin veya encümeninin kararına karşı ilgililer 10 gün içinde o ilin valisine itiraz edebilir. Vali itirazı 10 gün içinde karara bağlar. Valinin kararı kesindir.” hükmü yer almıştır.
Anılan Yasa uyarınca düzenlenen Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında 3030 sayılı Kanunun Uygulanması ile ilgili Yönetmeliğin 8-13 ncü maddeleri’de Yasa hükmüne paralel olarak imar uygulamalarını düzenlemiştir.
3030 sayılı Kanunun İhtilafların çözümü başlıklı 24 üncü maddesiyle getirdiği genel ilkeye uygun olarak aynı yönetmeliğin Koordinasyon ve İhtilaflarının Çözümü başlığı altında düzenlenen 53 ncü maddesinde’de “Büyükşehir dahilindeki ilçe belediyelerince yürütülen bütün belediye hizmetlerinin koordinasyonu ile kanunlara uygunluğu, hizmetlerde birlik ve beraberlik sağlama görev ve yetkisinin büyükşehir belediyesine ve başkanlıklarına ait olduğu, ilçe belediyelerinin kendi aralarında veya büyükşehir belediyesi ile aralarında ihtilaf çıkması veya ilçe belediyeleri arasında farklı uygulamalar bulunması halinde, bu ihtilaf ve farklı uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla, büyük şehir belediye meclisinin yönlendirici ve düzenleyici karar ve tedbirleri almaya yetkili bulunduğu, büyük şehir belediye meclisi toplantı halinde değilse, bu yetkinin büyük şehir belediye encümenince kullanılacağı, konuyu meclis veya encümene götürme görev ve yetkisinin Büyükşehir Belediye Başkanına ait olduğu, Büyükşehir belediye Başkanının bu görev ve yetkisini, taraflardan birisinin müracaatı üzerine kullanılabileceği gibi, halin icaplarına göre re’sen de kullanabileceği, bu ihtilaf ve farklı uygulamaları ortadan kaldırma konularında büyük şehir Belediye meclisi veya büyük şehir belediye encümenince alınan kararların ilgili belediye veya belediyeler için bağlayıcı olup derhal uygulanacağı, büyükşehir belediye meclisinin veya encümeninin kararına karşı ilgililerin 10 gün içinde o ilin valisine itiraz edebilecekleri, vali’nin itirazı 10 gün içinde kesin karara bağlayacağı” şeklinde yedi fıkra halinde belirlendiği, görülmektedir.
3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci madde g fıkrası; mahalli idareleri ve bunların merkezi idare ile olan alaka ve münasebetlerini düzenlemeyi İçişleri Bakanlığının görevleri arasında saymakta, aynı Kanunun Teftiş Kurulu başlıklı 15 inci madde c fıkrası; Bakanın emri veya onayı üzerine, mahalli idarelerin seçilmiş veya tayin edilmiş organları ve bunların üyeleriyle diğer kamu görevlileri hakkında inceleme, araştırma, ve soruşturma yapmayı Teftiş Kurulu Başkanlığına görev olarak vermektedir.
Yukarıda içeriği açıklanan mevzuat kurallarının birlikte incelenip değerlendirilmesinden; 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun ile Uygulama Yönetmeliğinin büyükşehir belediyelerine ayrı tüzel kişiliğe sahip büyükşehir ilçe belediyeleri üzerinde hizmetlerin koordinasyonu yönünden gözetim, yönlendirme ve denetim açısından yetki vermeyi amaçladığı, bu konuda doğabilecek uyuşmazlıkların çözüm yolunu gösterdiği, ancak, bu yetkinin sınırının yasada belli edilmediği gibi aksine davranışta bulunanlara uygulanması gerekli yaptırımlara Yasada yer verilmediği, Uygulama Yönetmeliğinde yer alan imarla ilgili konularda ve ilçe belediyelerince yapılan hizmetlerin etkinliğini sağlayıcı tedbirleri almada büyükşehir belediye başkanına ya da onun görevlendireceği personele tanınan kontrol ve denetim yetkisinin, 3152 sayılı Kanunun 15 inci ve 38 inci maddeleriyle İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Müfettişlerine ve Mahalli İdareler Kontrolörlerine tanınan teftiş ve soruşturma yetkisiyle çeliştiği, bu itibarla 3030 sayılı Kanunun 6 ncı madde b fıkrası ile 14 üncü madde n fıkrasında sözü edilen büyükşehir belediyelerinin büyükşehir ilçe belediyeleri üzerindeki denetleme yetkisinin; araştırma, inceleme, bilgi ve belge isteme hakkıyla sınırlı tutulması gerektiği görüş ve sonucuna ulaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; mevzuat uyarınca büyükşehir belediyelerinin ilçe ve alt kademe belediyelerinin imar uygulamaları ve diğer işlemleri üzerinde inceleme yapılabileceği, bilgi ve belge isteyebileceği, kent bütünlüğünü sağlamaya yönelik önlemler alabileceği, incelemeler sonucunda mevzuata göre suç oluşturan durumlarla karşılaşıldığında ise, soruşturma açılması için ilgili Valiliğe veya İçişleri Bakanlığına başvurabileceği ya da ilgililer hakkında adli mercilere suç duyurusunda bulunabileceği görüşüne varılmakla dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 18.9.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.