Danıştay Kararı 1. Daire 1996/121 E. 1996/223 K. 25.11.1996 T.

1. Daire         1996/121 E.  ,  1996/223 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/121
Karar No : 1996/223

İl genel meclisi üyelerinin, üyelik görevinde bulundukları dönemde mahkumiyetleri halinde üyelik sıfatlarının hangi makamca ve ne suretli sona erdirileceği hususunda düşülen duraksamanın giderilmesine yönelik istişari düşünce istemine ilişkin Başbakanlığın 19.6.1996 günlü ve B.02.0.KKG/174-166/2627 sayılı yazısına ekli İçişleri Bakanlığının 17.6.1996 günlü ve B.050.MAH.060002.524(96)79.1/61272 sayılı yazısında aynen:
“…Valiliğinden alınan 26.4.1996 tarih ve … sayılı yazıda İl Genel Meclisi Üyesi …’ün TCK’nun 345 inci maddesi uyarınca 1 yıl hapis ile cezalandırıldığı, cezanın ağır para cezasına çevrildiği belirtilerek ilgilinin üyelik sıfatının düşüp düşmeyeceği düşürülmesi gerekiyorsa kararın hangi makamca verileceği sorulmuştur.
Konu Bakanlığımız Hukuk Müşavirliğince incelenmiş ve örneği ilişik 31.05.1996 tarih ve 1620 sayılı yazıda; … İl Genel Meclisi üyesi iken TCK’nun 345 inci maddesine göre mahkumiyetine karar verilen ve kararın kesinleşmesi üzerine 2972 ve 2839 sayılı Yasa hükümleri gereğince seçilme yeterliğini kaybeden …’ün il genel meclisi üyeliğinin kaldırılmasına … İl Genel Meclisince karar verilmesinin uygun mütalaa edildiği bildirilmiştir. Fakat İl Genel Meclisi tarafından üyelikten düşürülme kararının verilmesinden içtinap edildiği takdirde doğacak hukuki durumun nasıl giderileceği hususu açıkta kalmaktadır.
Diğer taraftan Danıştay Kanununun 24/2 nci maddesi “Danıştay, belediyeler ile İl Özel İdarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemleri inceler ve karara bağlar” hükmünü taşımakta ise de karar organı olan İl Genel Meclisinin seçimle iş başına gelen üyelerine bu maddede yer verilmemiştir. Bu nedenle il genel meclis üyelerinin üyelik sıfatlarının hangi makamca ve ne suretli sona erdirileceği hususunda tereddüde düşüldüğünden Danıştay Kanununun 42/f maddesi uyarınca Danıştay Başkanlığından istişari görüş talebinde bulunulması lüzumu hasıl olmuştur.
Takdir ve ifası için arz ederim.” denilmekte olduğundan konu incelenerek;
Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
İl Özel İdaresi Kanununun 109 uncu maddesinde, il genel meclisi üyesinin istifa etmesi veya cinayetle (ağır cezayı gerektiren bir suç nedeniyle) veya şeref ve haysiyet kırıcı bir fiilden dolayı cünha ile (küçük cürüm ile) mahkum olması yahut il genel meclisinin bir yıllık toplanma süresinin yarısından fazla bir süre kabul edilebilir özrü olmaksızın meclise devam etmemesi hallerinde üyelikten düşeceği hükmü bulunmakta, 2972 sayılı Mahalli İdareler İle Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 28 inci maddesinde de, il genel meclisi üyeliklerinde herhangi bir sebeple boşalma olduğu takdirde valinin, beş gün içerisinde meclise katılacak yedek üyenin adını, yetkili seçim kurulundan soracağı ve üç gün içerisinde adı bildirilen üyeyi davet edeceği, bu suretle davet edilen üyenin kalan süreyi tamamlayacağı belirtilmektedir.
Buna göre, İl Özel İdaresi Kanununun 109 uncu maddesinde öngörülen istifa, mahkumiyet ve meclis toplantılarına belli bir süre katılmama hallerinde, il genel meclisi üyelerinin üyelik sıfatları kendiliğinden düşmektedir. Nitekim maddede sayılan hallerde, meclis üyeliğinin düşmesi için ayrıca meclisce karar alınması gerektiği yolunda, gerek bu maddede gerekse Kanunun diğer maddelerinde herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Meclis üyeliğinin mahkumiyet nedeniyle düşmesi üzerine yapılacak işlemler ise, durumun ilgiliye bildirilmesi ve boşalan üyeliğin tamamlanmasından ibaret olup, bu konularda görevli makam, İl Özel idaresi Kanunu’nun 77 nci maddesi ile 2972 sayılı Kanunun 28 inci maddesi hükümleriyle belirlidir.
İl Özel İdaresi Kanununun 77 nci maddesinde, İl özel idaresine ait tüm iş ve görevlerin yerine getirilmesinde yetkili makam olarak yalnızca valilik gösterilmektedir. Bu hükmü, il genel meclisi ve il daimi encümenine ait olduğu Kanunda belirtilen iş ve görevler dışında kalan hususlar olarak anlamak gerekeceği kuşkusuzdur. Anılan Kanunda meclis üyeliğinin düşmesi hali için sözü edilen meclis ve encümene herhangi bir görev verilmemiş bulunduğundan, durumun ilgiyle bildirilmesinde valinin görevli ve yetkili olduğunun kabulü zorunludur.
Sonuç olarak İl Özel İdaresi Kanununun 109 uncu maddesinde belirtilen mahkumiyet halinde il genel meclisi üyeliğinin kendiliğinden sona ereceği, üyeliğin sona erdiği hususunun vali tarafından ilgiliye duyurulacağı ve bu konuda il genel meclisince karar alınmasına gerek bulunmadığı sonucuna ulaşılarak dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 25.11.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.