Danıştay Kararı 1. Daire 1993/29 E. 1993/26 K. 16.02.1993 T.

1. Daire         1993/29 E.  ,  1993/26 K.
Daire : BİRİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1993
Karar No : 26
Esas Yılı : 1993
Esas No : 29
Karar Tarihi : 16/02/993

1412 SAYILI CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNUNUN 135 VE 136.MADDELERİNDE 3842 SAYILI KANUNLA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERİN, MEMURİN MUHAKEMATI HAKKINDAKİ KANUNA GÖRE YAPILAN HAZIRLIK SORUŞTURMASINDA DA UYGULANACAĞI, SANIK MEMURUN SORGUSUNDA DİLERSE AVUKAT BULUNDURABİLECEĞİ YA DA BARO TARAFINDAN TAYİN EDİLECEK BİR AVUKAT İSTEYEBİLECEĞİ, AYRICA MEMURA MAKUL BİR SÜRE TANINARAK VE ÜZERİNE ATILI SUÇ AÇIKCA BİLDİRİLMEK SURETİYLE İFADESİNİN YAZILI OLARAK ALINABİLECEĞİ, ANCAK BU TÜR BİR İFADE ALINMASINDAN ÖNCE KENDİSİNE, BİR AVUKATIN HUKUKİ YARDIMINDAN YARARLANABİLECEĞİ HUSUSUNUNUN HATIRLATILMASININ GEREKLİ OLDUĞU HK.

İstişari düşünce isteminin konusu, 18.11.1992 günlü 3842 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ile Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 1412 sayılı Kanunun sanığın sorgusu ile ilgili 135.maddesinde yapılan değişiklikle getirilen yeni hükümlerin memurların yargılanmalarına ilişkin kanuna tabi olan memurlarla ilgili olarak yapılan hazırlık soruşturmasında da uygulanıp uygulanamayacağı ve yine soruşturma sırasında memurun savunmasının yazılı olarak alınmasının mümkün olup olmadığı hususlarında düşülen duraksamaya ilişkin bulunmaktadır.
4 Şubat 1329 (1914) günlü Memurin Muhakematı Hakkında Kanunun 2.maddesinde; memurların görevlerinden doğan veya görevini yaptığı sırada bir suç işlediği gerek doğrudan doğruya gerek bir şikayet, ihbar ve iddia üzerine anlaşıldığı takdirde, o memur Başkent memurlardan ise ilkönce bağlı bulunduğu bakanlık veya daire ve il memurlarından ise vali ve kaymakam veya bağlı olduğu yönetim bölümünün amiri tarafından Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu uyarınca kendisi veya dolaylı olarak bir soruşturmacı tarafından hazırlık soruşturması yapılacağı kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 6.maddesi ise, soruşturma yapılmasında ve yargılanmaya ve ya yargılanmamaya ilişkin işlemlerde, bu Kanunda açıklık bulunmayan konularda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre uygulama yapılacağı belirtilmiştir.
1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun “sanığa sorgu” başlıklı Onuncu Faslındaki 132-135.maddeleri; sanığın hazırlık soruşturmasında ifadesinin alınması sırasında uygulanacak sorgu yöntemlerini göstermektedir. Sözkonusu maddelerden 132 ve 135.maddeler, 3842 sayılı Kanunla değiştirilmiştir. 135.madde, zabıta amir ve memurları ile Cumhuriyet Savcısı tarafından ifade almada ve hakim tarafından sorguya çekilmede sanığa müdafi tayin hakkının bulunduğu, müdafi tayin edebilecek durumda değilse baro tarafından tayin edilecek bir müdafi talip edebileceği ve onun hukuki yardımından yararlanabileceği, isterse müdafiin soruşturmayı geciktirmemek kaydı ile vekaletname aranmaksızın ifade veya sorguda hazır bulunacağının bildirileceği hükmünü taşımaktadır.
Bunun yanında, 3842 sayılı Kanunun 14.maddesiyle değiştirilen 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 136.madde 3.fıkrasında ise; zabıtaca yapılan soruşturma da dahil olmak üzere, soruşturmanın her safhasında müdafiin, yakalanan kişi veya sanıkla görüşme, ifade alma ve sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkının engellenemeyeceği, kısıtlanamayacağı kuralına yer verilmektedir.
Memurin Muhakematı Hakkında Kanunun yukarıda ifade olunan 2 ve 6.maddeleri Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanmasını öngördüğüne göre, muhakkikler tarafından bu kanun uyarınca yapılacak suç soruşturmalarında, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun değişik 135 ve 136. maddelerinin de uygulanması gerekmektedir.
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 135.maddesinde, yalnızca zabıta amir ve memurları ile Cumhuriyet Savcısı deyimlerine yer verildiği gerekçesiyle, bu madde hükümlerinin, Memurin Muhakematı Hakkında kanuna göre yapılan suç soruşturmalarında uygulanmaması mümkün görülememektedir.
Aksine bir yorum bizi Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin memurların suç soruşturmalarında uygulanamaması sonucuna götürebilir.
Zira, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun diğer maddeleri de memur dışındaki kişilerin işledikleri suçların soruşturmalarını yapmakla görevli zabıta, Cumhuriyet Savcısı ve hakime yöneliktir. Bundan dolayı Memurin Muhakematı Hakkında Kanunun yaptığı yollamanın gereği olarak bu Kanuna göre yapılan hazırlık soruşturmalarında sanık memurun sorgusu sırasında avukat bulundurabileceği, avukat tayin edebilecek durumda değilse baroca tayin edilecek bir avukat isteyebileceği ve onun hukuki yardımından yararlanabileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Soruşturma sırasında sanık memurun ifadesinin yazılı olarak alınmasında sakınca bulunup bulunmadığı konusundaki duraksamaya gelince;
Hazırlık soruşturmasında, soruşturmacı yada soruşturmacılarca sanık memurun ifadesi, istenirse tutanak düzenlenerek sözlü alınabileceği gibi istenirse kendisine isnat olunan suç bildirilmek ve makul bir süre tanınmak suretiyle yazılı olarak da alınabilir. Kanunda buna engel bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, bu halde de soruşturmacılar tarafından sanık memura bir avukatın hukuki yardımından yararlanabileceği hususunun Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun değişik 135.maddesine göre hatırlatılmasının gerekli olduğu görüşüne varılmaktadır.
Sonuç olarak; 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 135 ve 136 maddelerinde 3842 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin, Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanuna göre yapılan hazırlık soruşturmasında da uygulanacağı, sanık memurun sorgusunda dilerse avukat bulundurabileceği ya da baro tarafından tayin edilecek bir avukat isteyebileceği, ayrıca memura makul bir süre tanınarak ve üzerine atılı suç açıkca bildirilmek suretiyle ifadesinin yazılı olarak alınabileceği, ancak bu tür bir ifade alınmasından önce kendisine, bir avukatın hukuki yardımından yararlanabileceği hususunun hatırlatılmasının gerekli olduğuna karar verildi.