Danıştay Kararı 1. Daire 1986/361 E. 1986/380 K. 31.10.1986 T.

1. Daire         1986/361 E.  ,  1986/380 K.
Daire : BİRİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 380
Esas Yılı : 1986
Esas No : 361
Karar Tarihi : 31/10/986

GÖREVLERİYLE İLGİLİ BİR SUÇ NEDENİYLE HAKLARINDA SORUŞTURMA VEYA KOVUŞTURMA AÇILAN BELEDİYE BAŞKANLARINI GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMAYA İÇİŞLERİ BAKANININ YETKİLİ OLDUĞU HK.

Belediye başkanlarının görevleri ile ilgili veya görev sırasında işledikleri suçlar sebebiyle bunları görevden uzaklaştırmaya yetkili olanların belirlenmesi hususundaki duraksamanın giderilmesi amacıyla istişari düşünce istemine ilişkin İçişleri Bakanlığının yazısında aynen;
“Bilindiği üzere Anayasa’nın 127.maddesinin 4.fıkrası “Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir” hükmünün, yine Anayasa’nın 177.maddesinin d bendinde belirtilen “Üçüncü Kısımdaki; Cumhurbaşkanı başlığı altındaki görev ve yetkileri ile Devlet Denetleme Kurulu, Bakanlar Kurulu başlığı altındaki tüzükler, Milli Savunma, olağanüstü yönetim usulleri, idare başlığı altındaki mahalli idareler ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu hariç diğer hükümler ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri hariç yargıya ilişkin bütün hükümler Anayasa’nın halkoylaması sonucunda kabulünün Resmi Gazetede ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna ait yürürlüğe girmeyen hükümler Türkiye Büyük Millet Meclisinin göreve başlaması ile mahalli idareler ile Devlet Güvenlik Mahkemelerine ilişkin hükümler ise ilgili kanunların yayımlanması ile yürürlüğe girer.” hükmüne göre halen yürürlükte olmadığı, ancak aynı maddenin e bendindeki “Anayasa’nın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyla birlikte yürürlüğe girecek hükümleri ve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve kurullar için yeniden kanun yapılması veya mevcut kanunlarda değişiklik yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin işlemler mevcut kanunların Anayasa’ya aykırı olmayan hükümleri veya doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasa’nın 11.maddesi gereğince uygulanır.” hükmünden de bu konuda Anayasa’nın Geçici 8.maddesinde tanınan süre içinde yeni kanuni bir düzenlemenin yapılmaması sonucu Anayasa’nın 127. maddesinin yürürlükte olabileceği düşünülmektedir.
Bu arada 1580 sayılı Kanunun 102.maddesi uyarınca Belediye Başkanlarının görevleri ile ilgili veya görev sırasında işledikleri suçlar nedeniyle Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanun hükümlerine tabi oldukları ve dolayısiyle aynı Kanunun 12.maddesi uyarınca işten el çektirilebilecekleri mümkündür.
Bu durumda yukarda anılan Anayasa ve Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanun hükmü karşısında mahalli idarelerin seçilmiş organ ve üyeleri hakkında görevden uzaklaştırmaya yetkili olanları belirlemek açısından Anayasa veya Kanun hükümlerinden hangisinin geçerli olacağı konusunda tereddüte düşülmüştür..”

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yukarıya aynen alınmış bulunan İçişleri Bakanlığı yazısında, mahalli idarelerin seçilmiş organları ve bu organların üyelerine ilişkin görüş isteminde bulunulması önerilmekte ise de, Danıştay Kanununa göre görüş istemeye yetkili bulunan Başbakanlığın ve Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü yazısında soru, belediye başkanlarına hasredilmiş bulunduğun dan konu bu bakımdan incelendi.
1580 sayılı Belediye Kanununun 102.maddesinde, belediye başkanlarının memurluk görevlerinden doğan veya görevlerini yaptıkları sırada işlenen suçlardan dolayı Memurin Muhakematı Kanunundaki hükümlere bağlı oldukları, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunun 12.maddesinde ise, haklarında soruşturmaya başlanan memurların gerek görüldüğünde, görevleri vekillikle yürütülmek üzere, işten el çektirileceği, yargılanmalarına karar verilen memurların görevlerinde kalmalarında sakınca görülürse işten el çektirilebilecekleri hükme bağlanmıştır.
Anayasanın 127.maddesinde de soruna ilişkin bir hükme yer verilmekte, görevleri ile ilgili bir suç nedeni ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini İçişleri Bakanının, geçici bir önlem olarak kesin hükme kadar uzaklaştırabileceği, Anayasanın, “Anayasanın yürürlüğe girmesi” başlıklı 117.maddesinin (d) bendinde ise mahalli idarelere ilişkin hükümlerin, ilgili yasaların yayımlanmasıyla yürürlüğe gireceği hükmü yer almış bulunmaktadır.
Yukarıya aynen alınmış bulunan İçişleri Bakanlığı yazısının incelenmesinden, mahalli idarelerle ilgili yasaların yayımlanmamış olması karsında, Anayasanın 127.maddesinde yer alan ve yukarda sözü edilen hükmün, 117.madde hükmü dolayısıyla yürürlükte olmadığı, ancak, Anayasanın geçici 8.maddesinde tanınan süre içinde yeni yasal bir düzenlemenin yapılmamış olması karşısında, 177.maddenin (e) bendinin Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyla birlikte yürürlüğe girecek hükümlerinin ve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve kurullar için yeniden yasa yapılması veya mevcut yasalarda değişiklik yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin işlemlerin mevcut yasaların Anayasaya aykırı olmayan hükümleri veya doğrudan Anayasa hükümlerinin Anayasanın 11.maddesi gereğince uygulanacağı yolundaki hükmü gereğince yürürlükte olabileceğinin düşünüldüğü belirtilerek, bu noktada, “mahalli idarelerin seçilmiş organ ve üyeleri hakkında görevden uzaklaştırmaya yetkili olanları belirlemek açısından Anayasa veya yasa hükümlerinden hangisinin geçerli olacağı konusunda tereddüde” düşüldüğü ifade edilmek suretiyle de, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunun hükümleri gereğince soruşturma açmaya yetkili memurun Yasanın 12.maddesi gereğince görevden uzaklaştırma yetkisine sahip olup olmadığı konusunda duraksamaya düşüldüğü anlaşılmaktadır.
Anayasanın yukarda sözü edilen 127.maddesine ilişkin M.G.K.Anayasa Komisyonu gerekçesinde “bu organların üyelerinin idari makamlarca geçici bir tedbir olarak görevden alıkonulmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir” hükmü “bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.” Şekline dönüştürülmüş, böylece bu yetki ilgili idari makamların en üst kademesi olan İçişleri Bakanına tanınmıştır.) denilmektedir. Bu açıklama, Danışma Meclisinde 177.maddeye, mahalli idarelerle ilgili hükümlerin ilgili yasanın yayımlanmasıyla yürürlüğe gireceği yolunda bir hüküm konulmasının nedenini ortaya koymaktadır. Gerçekten, esas ve usullerinin bu arada kuşkusuz yetkili olanların yasayla belirlenmesinden sonra uygulanabilecek olan bir hükmün yürürlüğe girmesinin ilgili yasanın çıkmasına bağlanmasından daha doğal bir şey olamaz. Ancak, yetkili merci, M.G.K.ca yapılan değişiklikle, Anayasa’da, İçişleri Bakanı olarak belirlendikten sonra, hükmün uygulanmasının yasa çıkmasına bağlanmasında zorunluluk artık söz konusu olmamak gerekir. Esasen, konuyla ilgili bir yasa hükmünde, Anayasada öngörülen ilkenin yinelenmesinden başka bir şey yapılabileceği de düşünülemez.
Öte yandan, Anayasanın 177.maddesinin e bendinde “Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyla birlikte yürürlüğe girecek hükümleri ve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve kurallar için yeniden kanun yapılması veya mevcut kanunlarda değişiklik yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin işlemler mevcut kanunların Anayasaya aykırı olmayan hükümleri veya doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasanın 11.maddesi gereğince uygulanır.” denilmek suretiyle Anayasa hükümlerinin uygulanması zorunluluğu bir anayasal esas olarak öngörülmüştür.
Bu itibarla, Anayasanın 127.maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan hüküm gereğince, görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye başkanlarını görevden uzaklaştırmaya İçişleri Bakanının yetkili bulunduğu, hükmün açıklığı karşısında, başka bir idari merciin bu konuda yetkili olamayacağı mütalaa kılındı.